taa izmir'den sırf ankaralı oyuncuları izleyebilmek için ziyaret ettiğim sahnelerin kapanma tehlikesi.

sevgilimle çıktığımız dönemde izmir'den onu ziyaret edip muhakkak oyun izlemeye giderdik. ankara'yı pek bilmem ama bu iki sahnenin ne kadar önemli, seyirci için tercih edilebilir olduğunu biliyorum. umarım sahnelere bir şey olmaz.

nayır nolamaz naslaaaa diye bağırmak istiyorum ya, onlarca ağlayan surat yapmak istiyorum şuraya. demin daha gsu yangınına içimi dökmüşken, akün sözcüğünü gördüğüm gibi aklım gitti. şinasi'de aynı şekilde ama, akün özel olarak da anlamlıdır benim için, ankara'dır o. çocukluğumuz gençliğimiz. mevkisi, binası. bir ara, zamanında dev bir sinema salonuydu da orası, böyle nasıl gösterişli. şimdiki afedersin neredeyse bizim ufacık balkon kadar bit salonlara salon dendikçe unutturuluyor insan o asıl salonları.

ez cümle, akün de şinasi'de candır, kültürdür, mirastır. ne desek şaştım artık of! ya biz yazmaktan tükendik de.....

"ama kusura bakma, geleceksin şehir tiyatrosunda hem belediyeden maaşını alacaksın, ondan sonra da istediğin gibi yönetime verip veriştireceksin. böyle saçmalık olmaz.” diyen rte vecizesinden sonra sasirmadigim tehlike.

akp'nin kultur ve sanat politikasi kapsaminda tiyatroyu ya ozellestireceksin ya da tumden kapisina kilit vuracaksin, cok mantikli. yahu o bina mi batti gozunuze insanlarin gelip kafasini dagittigi, hosca vakit gecirdigi yerdi. akun'un sinema zamanini bilmem ama cok guzel oyunlar izlemis, mutlu olarak cikmistim buradan. buyukelciliklerin siralandigi ruhsuz ataturk bulvari'nda otobusle onunden gecerken insanlarin donup "gosterimde hangi oyun varmis?" diye bakip belki de ne zamandir tiyatroya gitmedigini bile hatirlatmasi bile guzel.

ilgili haber linkinin altindaki yorum durumu ozetliyor:

"ankaralilarin tiyatro, bale falan neyine? ustu acik otobusle ankarali namik esliginde ankara turu atmak en buyuk kultur sanat etkinligi olarak goruyor ankara'yi yonetenler"

sadece tehlike olarak kalmasini diliyorum.

sinirleniyorum ...

ankara'nın en gözde, en para edebilecek , en merkezi yerinde , sırt sırta vermiş 2 tiyatro salonu ; şinasi sahnesi ve akün sahnesi .

devlet tiyatrolarının hizmetine sunulmuş , kızılaya olan yakınlığından dolayı ulaşım derdi barındırmayan , 6 liraya gidip dünyayı tanıdığın 2 mekan. zaman zaman özel tiyatrolara da kiraya verilen , özel tiyatroların da kendine göre oyunlar sergileyebildiği, ama çoğunluk ve öncelik olarak kullanım hakkının devlet tiyatroları'nın olan muhteşem 2 sahne !

(bkz: dincilerin sanata bakışı)

hayatım boyunca ne ayrımcılık yaratan biri oldum , ne de bu dinci kalıplarını kullandım. ama artık beni bunları kullanmaya mecbur eden insanlar tarafından yönetiliyoruz. öyle büyük ki içimdeki sinir, tarif edilemez... yumurtadan çıkar gibi bir anda , 'devlet tiyatroları kapacak , hem devletten para alıp , hem devleti eleştiremezsin!' kararını ver , haddin olmayarak , sadece gelip geçici bir hükümet olarak kendini devlet (!) ilan et, durup dururken yıllardır uygun fiyata hizmet veren , kostümcüsü-ışıkçısı- makyözü-oyuncusu ile yüzlerce, binlerce kişiye kapıyı göster , insanların eğlencelerine , hayat tarzlarına müdahele et .. dt'nin kapatılması 3 ay içinde gerçekleştirilemedi , ama onlar hazırlıklarına başladılar bile , 2 demirbaş sahne kapanıyor..

akün sahnesi eskiden sinemaydı , şimdi kim bilir ne olucak... tek bildiğim şey , ankara' nın göbeğinde harika kelepir bir yapı birilerine peşkeş çekilecek.

ihale 5 şubatta , bence hala geç değil , birşeyler yapalım ... giden sadece 2 tiyatro sahnesinden çok daha fazlası.. fikirler , değerlen yıkılmak istiyor.

sözlük bu konuda sessiz kalmasıyla yine beni şaşırtmadı.. ama olur ya , belki bu entryi okuyan , benim kadar sinirlenen başka birileri daha vardır ;

http://www.facebook.com/…20021391592&type=1&theater

ankara'nın kalbinin sökülüp atılmasıdır. bu sahneler sadece 'tiyatro'dan çok daha fazlasıdır.

geçen yıl devlet tiyatrolarının kapatılmak istenmesi, şimdi de bu. neler oluyor şu memlekette. birilerine rant sağlamak amacıyla, ankara'nın kültür damarlarından birinin kesilmesi, en güzel tiyatro sahnelerinin kapatılması ne kadar basitce düşünülebiliyor. ne kadar üzücü, ne kadar sinir bozucu.

tesadüfen gazeteden okuyup haberdar olduğumda evin içinde deli danalar gibi koşturmama neden olmuş tehlikedir.

bir kamu kurumları iştiraki olan emek inşaat, akün ve şinasi sahnelerinin içinde olduğu, atatürk bulvarı üzerindeki 13 katlı kompleksi satışa çıkarmıştır. salonların kiracısı olan devlet tiyatroları genel müdürlüğü durumun bir gazete haberi aracılığıyla farkına varmıştır. emek inşaat ise devlet tiyatrolarına haber vermek gibi bir yükümlülüklerinin olmadığını belirtmiştir.

neticede salonların kaderi binanın müstakbel sahibinin anlayış ve vicdanına kalmış. kira sözleşmelerini yenilemeyi sürdürüp ankara devlet tiyatrosunun iki sahnesinin kapanmasının önüne mi geçer yoksa binayı otel mi yapar bilinmez.

anlaşıldığı kadarıyla zaten emek inşaatı bu konu hiç mi hiç alakadar etmemektedir. onlara göre eğer devlet tiyatroları veya tiyatro severler bu sahnelerin kapanmamasını bu kadar istiyorlarsa parayı bastırmalı ve binayı satın alıp oyunlarına devam etmelidirler. paraları yetmezse de şanslarına küsmelidirler.

zaten böyle ufak tefek şeylere üzülmemek lazım. çünkü son zamanlarda sanat türkiye'de çok gelişti. mesela örnek veriyorum, burhan doğançay'ın mavi senfoni isimli tablosu türkiye'nin medicileri tarafından bilmemkaç milyon liraya alındı. öhöm.

not: bu entry'de ironi yapılmıştır.

edit: emek inşaat'ın sitesinde ihaleyle ilgili şöyle bir ifade yer almaktadır:

"1. ankara ili, çankaya ilçesi, güven mahallesi, 2515 ada, 103 parselde bulunan, gayrimenkulün satışı. 05.02.2013/ 15:00. yapılan açık artırma sonucu oluşan en yüksek teklif bedeli, muhammen satış bedelinin altında kaldığından dolayı ihale iptal olmuştur."

sonuçta şimdilik bina satıştan kurtulmuş. emek inşaat ilerde ihaleyi tekrarlamasın diye umalım.

http://imza.la/sinasi-ve-akun-sahneleri-satilamaz

http://www.aksam.com.tr/…-direnecegiz--161800h.html

birilerine batmıştır durup dururken bu iki sahne. arkadaş anladığınız anlamadığınız her meseleye el attınız ve içine etmeyi başardınız. umarım bu olayda hevesiniz kursağınızda kalır.