pek çok insan için ancak pazar günü yapılabilecek bir aktivitedir. hadi bilemediniz cumartesiyi de ekleyelim pazarın yanına.
işsizlik dönemimde adet edindiğim, insanı bir yandan da sinirlendiren dengesizlik. sabah 5 gibi yatıp akşam üzeri 4, 5 hatta 6 gibi uyanır diğer güzel insanlar akşam yemeğine hazırlık yaperken ben kahvaltı yapardım. insanın tüm dengesi kayboluyor sürekli yani 5-6 ay yapıldığında. arada sırada sadece zevk için yapılması tavsiye edilir.
öncelikle belirtmek isterim ki kesinlikle üşengeç kişilerin yapabileceği bir eylem değildir. ekmeği tuza banmak şeklinde bile icra edilse netice itibariyle lojistik sorunlarla karşı karşıya kalınması muhtemeldir.
herkesin zengin olmadığı ülkemizde ayaklı kahvaltı sehpası bulmak zordur mesela, bunun yerine kullanılan çay tepsilerimiz yeterli balansif unsurları yerine getiremez ve hep zorluk çıkarır bünyelere. onun içindir ki tam teşekküllü bir "akşamüstü saat 4'te yapılan kahvaltı" sanatçı olmayı gerektirir, emek ister, ter ister, yer yer de kan ister yağ ekmeğin üzerinden jilet gibi kaydığında.
son olarak belirtmekte yarar var. ekmek kırıntısı üç harflilerin sadık dostlarıymış canlarım, yerken yatağın içine etmemeye ve uslu bir çocuk olmaya özen gösterin;
bir yatak iki fanteziyi birden kaldırmaz, önce tepsiyi kaldırın sonra sevişin. afiyet olsun. löp löp et olsun. yarasın.