ödenek verilmemesi için her sene kuralları değişen teşvikimsi bir olay. çok da kasmaya gerek yok.

ayrıca,

benim düşünceme göre akademisyenleri yayın yapmaya parayla teşvik etmeye çalışmak olsa olsa intihalin yolunu açar.

çok yayın yapanlara bir bakın; aynı konuyu bir sondan, bir baştan, bir ortasından anlatarak beş makale çıkarmış.

teşvik mi evet... peki ya içerik?

(bkz: ceyhun elgin)'in bu konu ile ilgili yaptığı programı şuradan izleyebilirsiniz.

liyakatin veya katkının yerine tornadan çıkmışcasına her çalışmayı sadece belli kriterlerle ölçmeye çalışan bir yönetmeliğe sahiptir bu ödenek.

bilim ve sanat dünyasında yaptığınız önemli bir çalışmayla dünyayı değiştirebilirsiniz ama bu yönetmelik yine de size teşvik veremeyebilir.

örneğin genel görelilik teorisini siz bulmuş olsanız ve uluslararası bir dergide bu teorinizi makale olarak yayınlatmış, üstüne dünyayı değiştirmiş olsanız da sadece bir makale ve ona yapılan atıflar teşvik almanıza yetmezdi.

hadi o örnek geçmiştendi. şimdi tıp alanında öyle bir buluşa imza atıp kanseri kökünden silecek bir yöntem bulduğunuzu farzedelim. bunu en saygın yerde yayınlatsanız bile bir akademik yıl içinde sadece bu yayını yaparsanız teşvik yalan olur. siz isterseniz milyonlarca insanı kurtarmış olun farketmez. haa bunları bulan kişilerin teşviğe ihtiyacı yoktur zaten. ama buralara girmeyelim lütfen. konu biraz farklı.

uluslararası bildirilerin %90 ı ücretli… arş gör, öğr gör, dr öğt üyesine düşük teşvik.. profesöre yüksek… adaletsiz bir sistem yani… 30 puana 1000 lira teşvik veriyorlar… saçma ücret… en az %50 artırsalar gör bak milletteki yayını

özet:

kaliteli yayınlar daha fazla puan almalı
unvanın getirdiği avantaj ve dezavantajlar dikkate alınmalı
ödenen miktar arttırılmalı

içeriğinin ve sonucunda yapılan ödemenin acilen güncellenmesi gereken uygulama.

yayınlar için puan dağılımı oldukça adaletsiz. bunun yanında verilen rakamlar da çok düşük kalıyor.

akademisyen maaşlarında herhangi bir iyileştirme yapılmadığını ve aslında bu iyileştirmeyi üreten akademisyenlerin hak ettiğini hesaba kattığımızda en temiz yol akademik teşviğin yeniden düzenlenmesi olacak.

şunu da eklemek lazım: aynı puana sahip araştırma görevlisi ile profesörün aldığı miktarlar arasında ufak da olsa fark var.

örneğin biri 2 bin alıyorken diğeri 3 bin alıyor. tamam bu kadronun getirdiği bir şey ve doğal da karşılanabilir ancak doçentliğini almış öğrencileri dahi olan profesörlerin o puanı nerdeyse suya sabuna dokunmadan doldurduğunu düşünürsek akademik teşvik ödeneği yönetmeliği bu açıdan da adaletsiz.

2025 yılı için rektörlükçe onaylanan teşvik puanım 71 küsur (fena değil). puan hesaplayan botlara göre tahmini aylık ödenek 6800 tl civarı. 100 tam puan için verilecek ödenek 9600 tl civarı.

gerçekten de akademisyenleri akademik çalışmaya teşvik etmek için mükemmel bir mekanizma, pek çok sorunu çözecek harika bir tutar.

ayda 7000-8000 tl için akademik haydutluk yapacak olan varsa (danışıklı döğüş atıflar, hak edilmemiş yayın yazarlığı, sıfır etkiye sahip uluslararası kongre katılımları vs vs) kolay gelsin.

saçma sapan uygulamadır.

puan toplarsiniz aylık 3000 verir. zaten yayın teşvik kapsamında yayın yaparsanız ,50.000 veren tübitak ubyt var. verdiği paranın anlamsız olduğunu devlet ne zaman anlayacak... ek olarak atıf puanı ile de kazanabilirsiniz bunu. eee yeni başlayan adamın ne atıfi olacak? sistem tamamen yanlış .

para kazanacağım ek gelir olacak diyen varsa salaktir. siz çalışmanızı yapın olursa başvurdunuz , bunu kazanmak için çalışıyorsanız daha büyük sorunlarınız var demektir.