aktörün kendisiyle yapılan ropörtajda: "tam makinemsi bir ses de vermek istemiyordum tam insan sesi de. 1950'li yılların haber spikerleri gibi konuştum ben de." şeklinde tanımladığı üsluptur.
hele bir ".....mister anderson!" deyişi vardır ki off.
insansiliktan uzak konusma tarzidir ozellikle ilk filmde. ingilizce dilinin verdigi butun tenseleri duzgun ve gerektigi gibi kullanmakta kufur etmemekte, vurgulu konusmasina ramen sanki vurgular bile bir kurala baglidir ozel bir modulu vardir.
biraz ciddi ama birazda insanı küçümseyen robotumsu bir konuşma tarzı. bazen diş sıkma ve ses yükseltme durumları olsa da hep aynı alycı ses tonu ve ingiliz asilliğiyle konuşulan bir ingilizce...
ajan smith, yapısı gereği bir ekip lideridir ilk filmde. burada onun astlarına karşı son derece basit , anlaşılır emirler veren ve otoriter bir tarz gösterdiği gözlemlenebilir. neo ya karşı ise, boston public adlı dizideki müdür yardımcısı karakter scott guber gibi azarlayıcı, kendi görevini bilen ve "siz"li "biz"li konuşmaları ile kendine de saygı gösterilmesini bekleyen bir yapı sergilemektedir.
son derece kibar, insanlarla anlaşmaya çalışan, kendisine el hareketi çekilse bile karşısındakine saygısını koruyan temiz bir konuşma tarzı. en tahrik edildiği anlarda bile bay anderson diyip kibarlığını ve beyfendiliğini bozmuyor. özellikle mesut komiser gibiler sorgu sırasında ajan smith'ten ders almalılar.