söz konusu olayı bizzat yaşayanlardan biri olarak detayları aktarayım.
arkadaşlarımla sakız adası’nda, roussiko isimli restoranda oturmuş, siparişlerimizi bekliyorduk (10–15 dakika geçmişti). bu sırada acun ılıcalı'nın kalabalık bir ekiple birlikte restorana geldiğini gördük ama mekânın bizim de oturduğumuz ön taraftaki tüm masaları doluydu.
acun bey içeri girer girmez mekân sahibiyle konuştu; hemen ardından mekân sahibi yanımıza gelip “arka masaya geçin ya da defolup gidin, başka seçeneğiniz yok” dedi. o kadar kabaydı ki biz şaşkınlıktan sustukça tavrı daha da sertleşti. çeşme’ye gidin dedi, el hareketi yaptı (fotoğrafta da görülüyor). masamdaki küçük poşetimi bile zorla alıp arka tarafa attı. o an gerçekten darp edilebileceğimizi düşündük.
bütün bunlar acun ılıcalı, eşi, kızı ve ekibinin gözleri önünde yaşandı. tepkisizce izlemekle yetindiler. biz “buna nasıl müsaade edersiniz, nasıl içiniz rahat ediyor?” diye tepki verdiğimizde de acun bey ve ekibi “duymadılar” değil, duymazlıktan geldiler. şaşırdık açıkçası. muhatap olmamak ve darp edilmemek için kalkmaya karar verdik. apar topar kovulurken son anda bir fotoğraf çekebildim; haberlerde kullanılan da o.
linkteki haberde acun bey “olaydan haberim yoktu” demiş ama mekân küçücük, fotoğraftan da fark edebileceğiniz üzere toplamda 3–5 masa vardı; duymamaları mümkün değildi. tüm ekip tam yanımızda, kalkmamızı beklediler. en vahim nokta ise mekân sahibinin hiçbir yunan müşteriye dokunmamasıydı. masasından kaldırdığı tek kişiler biz türklerdik.
roussiko isimli restoranın sahibi bu kişinin, gelirinin büyük kısmını sağladığı halka karşı sergilediği bu ırkçı ve insanlık dışı tavır —tabii para babası bir medya patronu iseniz ırkınıza bakılmıyor, o ayrı— karşılıksız kalmasın.
görselgörselgörsel