iddia edilenin aksine genelde abd'ye doktora yapmaya giden kişiler, abd'ye gitmeden de halihazırda, gerekli gördükleri takdirde çevrelerine hava atabilecek ve/veya çevrelerinin takdirlerini kazanmış durumdadırlar. gördüğüm ve bildiğim kadarıyla, bu insanların önemli bir bölümü türkiye'nin önde gelen üniversitelerinin, genelde oldukça populer olan bölümlerini,
ekseriyetle yüksek derece ile tamamlayıp, kendilerini -bu alanda- dosta düşmana kanıtlamış kişilerdir. okulu bitirdikten sonra bu kişiler çeşitli nedenlerle (iş hayatından kaçma, hocalarının ısrarı, askerden kaçma, türkiye'den kaçma, yepyeni bir hayata atılma, gerçek manada bilim yapmayı isteme gibi) yurtdışına doktoraya yapmaya giderler.
abdde hakkını vererek doktora yapan bir insan bilir ki, minimum 4 sene sürecek eziyet ve iş yükü insanın aklına gezmeyi getirmek şöyle dursun, yabancı bir ülkede yaşamanın güzelliklerinden bile kolaylıkla mahrum edebilir. kısaca, kişilerin ona buna hava atmak uğruna (ki bu başlı başına bir kişilik problemi olabilir) sevdiği ve alıştığı herşeyi bırakıp abd'de doktora yapmaya gittiğini iddia etmek, en kibar ifadesiyle gaflettir, dalalettir.
burada yaşamanın maddi manevi zorluklarını yaşayanlar gayet iyi bilir, evet abd görünürde pek çok imkan sunmaktadır fakat karşılığını da söke söke (ö'leri i olarak da okuyabilirsiniz, iki şekil de doğrudur) alir
kabul etmek zor olabilir, fakat abd aşağı yukarı tüm bilim dallarında açık ara öndedir, ve bilim burada yapılmaktadır, ve gene kabul etmek zor olabilir ama, muhtelif sebeplerden ötürü, ülkemiz üniversiteleri bilim üretmemektedir. bu yüzden, bilimadamı ya da bilimkadını olmak isteyen ve bu işi en iyi yerde öğrenmek isteyen kişilerin ilk adresi abd olmaktadır.
ilginçtir(!) ki, abd'de doktora yapmayı seçen kişiler, türkiye'de bir şekilde önlerine sunulan maddi açıdan cazip teklifleri reddetmiştir, ve iddia edilenlerin aksine, kendi adayacak bir şey bulamamak şöyle dursun, kendilerini 4 seneliğine belirli bir konuyu derinlemesine öğrenmeye ve o konuda şimdiye kadar yapılmamış yepyeni bir çalışma yaparak söz konusu alana katkı yapmayı seçmişlerdir. günümüzün kapitalist dünyasında bir kısa vadede elde edilecek maddi tatmin yerine, hem uzun vadeli ve hem de manevi tatmine dayalı bu süreci seçmiş insanların toplumun genelince anlaşılamamaya, ve hatta akademik dünyanın dışındaki bazı insanlar tarafından olur olmaz şeylerle itham edilmeye gayet alışkındırlar