mpaa tarafindan nc 17'ye layik gorulen john waters filmi. trash'in krali eski gunlerine mi donuyor, ne?

yirmidördüncü uluslararası istanbul film festivali dahilinde izleme fırsatı bulacağımız john waters manyaklığı.

insanı birkaç ay seksten uzak tutabilecek berbat bir film. ayrıca çevirmenler de filmin içine iyice edebilmek için ellerinden geleni ardlarına koymamışlar. alt yazılarda çıkan saçmalıklara birçok örnek verilebilir ancak fadime şahin ve "tombul tombul memeler" şarkımızın ta amerikalara kadar ünlendiğini örneklesem yeterli olur sanırım.

izlerken, özellikle tracey ullman'a hayran kaldığım 2004 yılı, amerikan yapımı john waters filmi. ayrıca çevirmenini de bulup tebrik etmek istediğim filmdir. bilinmeyeni bilinene çevirmek, adı üzerinde olduğu gibi "bilmeyenlere" yapılan bir hizmettir. bence, filmin çevirmeni de bu hizmeti en iyi şekliyle yerine getirmiştir.

çevirileri ile katledilen kötü bir filmdir. çeviride usül üzerine çokça tartismalar sözlük bünyesinde de ziyadesiyle mevcuttur. ancak söyle bir örnek düsünün. azeri televizyasinda casablanca var. heyecanla izlemeye koyuluyorsunuz. rick casablanca'dan içeri girerken "selamün aleyküm" diyor. simdi siz bu filmi izlemeye devam edebilir misiniz?

isbu film de zaten sikici iken bu tür çeviriler de daha da igrenç bir hale gelmistir. film çevirileri, kitap çevirmeye benzemez. bizim korsan vcd saticilari da unfaithfull filmimi çevirirken kapaga orospu diye yazmislardi. ne de olsa yöreye uygun çeviri esastir, degil mi.

david hasselhoffun döktürdüğü veya döktüğü film.

dunyanin en iyi filmlerinden biridir,bazilari icindir.

john water filmografisinde normal bir film ama bir kesim icin garip denebilen bir film. bana kalirsa bu tarz filmlere iyi kotu pek denemez, kendi capinda degerlendirilirse basarili bile denebilir, anlatmak istedigi sey dusunulurse tabi.

--- spoiler ---
ama diger yandan insana pek orjinal gelmiyor boyle filmler, eskiden cekilmis iki tane protesto filmi vardir; sex madness ve reefer madness diyerekten. bu seneki if istanbulda reefer madnessi bir daha cekmisler, izledik gulduk ettik, hatta ilk bakista "oha super yapmislar" dedik ama iste daha sonra vakti zamaninda cekilen bu filmleri gordukce, baska bir tabirle vakti zamaninda ne kadar kati ve bilgisiz olduklarini goruyoruz ve nelere kalkisip neler yaptiklarini sonra da bu filmler cekiliyor, bu zamanda bu film absürd oluyor, o zamanlarda izlenince de protesto filmi oluyor. bana kalirsa filmin algilanmasi donemin deger yargilariyla ilgili, asirilik da goreceli bir kavram. ya da ben super salladim bu entry'mde.
--- spoiler ---

(bkz: françois ozon) 'un (bkz: sitcom) 'u ile benzerlikler taşıyan film. gerçi farklı sularda yüzer iki film ancak ikisinde de garip bir ailenin hikayesi anlatılır. genç kız figürleri çok benzerdir. john water yeni bir yönetmen olsa ozon'dan etkilenmiş derdik ama öyle bir ihtimal yoktur. filmin sistemi kıyasıya eleştiren altlık teması filmi izlerken gözden kaçırılmamalıdır. benzerlerini yunan sinemasının son dönemdeki başarılı filmlerinde izledik, beğendik.