iktidar kulislerinde gezindim biraz.
epey bir şey öğrendim.
muhalefetin hala bir aday açıklamamış olmasından ise rahatsızlar.
bir an önce karşılarında kimin olacağını görmek istiyorlar.
kemal kılıçdaroğlu’nun adaylığına kesin gözüyle baktıklarını ama son günlerdeki tavırlarından geri adım atabileceğinden çekindiklerini anlıyorum.
onlar da bu konuda benim ağzımı arıyorlar.
“kimse bilmiyor ama ben kemal bey’in aday olmayacağını düşünüyorum” diyorum.
böyle bir olasılıktan tedirginler.
anlattıklarından en istemedikleri adayın ekrem imamoğlu olduğunu anlıyorum.
“kemal kılıçdaroğlu karşısında ilk turda kazanırız” şeklinde bir özgüven geliştirmişler.
“mansur yavaş’ı da beyefendi sahada yer. mansur bey’in kürsü performansı güçlü değil. gençlerle bağı zayıf, kürt seçmen oy vermez. onu da rahat yeneriz” diye düşünüyorlar.
ben bu görüşe hiç katılmadığımı söylüyorum.
en istemedikleri aday ise ekrem imamoğlu.
“niye. çok yıpranmadı mı sizce?” diyorum.
“mesele o. çok yıprattık. bundan sonra onunla ilgili söylenecek hiçbir şey onu daha fazla yıpratamaz. söyleyeceğimiz hiçbir şeyin etkisi olmaz. aleyhine söylenebilecek her şeyi hem biz hem de başkaları söyledi" diyorlar.
imamoğlu hakkında çekincelerinin önemli bir nedeni daha var.
“imamoğlu aslında chp’li gibi değil. bize daha çok benziyor. halkın içinde, herkese dokunuyor. her yere giriyor, çıkıyor. camiye de gidiyor, meyhaneye de. pragmatik bir siyaset anlayışı var. bizim gibi. manevra yapabiliyor. herkesle anlayabiliyor. sizin imamoğlu'nun bu tarzını sevmediğinizi fark ediyoruz ama bu tarzı halk, özellikle de bizim seçmen tipi seviyor. kendinden görüyor. ve en önemlisi bize karşı moral bir üstünlüğü var. bizim en önemli adamlarımızdan birini iki kere yendi.”
kaynak