gençler hatırlamaz,
voleybol sporu 2000 yılında büyük bir değişikliğe gitti. bu sporun ilk başından beri süregelen, icat edildiğinde oluşturulan mantığı ve kuralı tamamen değiştirildi. bu değişiklik seyir zevki artsın, televizyon yayınları için süresi makul bir seviyeye insin diye yapıldı. ancak bu değişiklikle bu sporun ilk çıktığında oluşturulan tüm mantığı da çökmüş ve değiştirilmiş oldu. şimdi artık bu spor daha skorlu ancak artık daha mantıksız ve taktikden ve teknikten ziyade daha kaba kuvvete ve şansa dayalı.
yapılan bu keskin değişikliği şöyle özetlemeye çalışayım:
2000 öncesine kadar voleybolda sayı için servis geçme kuralı vardı. şu an yok, şu an her hata sayı oluyor. dikkatinizi çekmiştir şu an sayı alıp servis atmaya hak kazanan takım artık dezavantajlıdır; servis atılır, karşı taraf karşılar ve karşı taraf hücum kurup saldırıya geçer ve genelde de sayı alır. yani şu anki mantıkta, bir sayı aldınız mı servis size geçiyor, servisi siz kullanınca avantaj karşılıyana geçiyor, karşı taraf servisinizi karşılıyor, hücüm ediyor, smaç ile sayıyı alıyor. alıyor da bu sefer servis kendilerine geçince döngü bu taraf için tekrarlanıyor, bu sefer de bu taraf sayı alıyor. bu yüzden dikkat ederseniz şimdiki kurallarda ve mantıkta bir bu taraf, bir karşı taraf sayı alır. tabii ki istisnalar olur ancak genel gidiş hep böyledir. bu yüzden zaten sayı farkı hep 1-2 sayıda kalır, setler de genelde 26-24 gibi maksimum birkaç sayı farkla biter. yani maç boyu sayıyı bir bu taraf bir karşı taraf alır. basit hata olmazsa.
oysa ki 2000 öncesinde bu spor ilk icat edildiğinden beri süregelen mantık şöyleydi: "servis atmak madem atan için bir dezavantaj, karşılayan için bir hücüm şansı, ve genelde karşılayan sayı alıyor, o zaman servis atana bir avantaj verelim... ancak ve ancak servis atan sayıyı alırsa bu sayı skorborda işlensin. eğer servisi karşılayan karşı taraf alırsa bu sayı skorborda işlenmesin, bu durumda servis onlara geçsin. servis atmaya, yani sayı alabilmeye onlar hak kazansınlar. yani özetle: ancak servisi atan sayıyı kazanırsa bu skoru değiştirsin, karşısı alırsa servis atma onlara geçsin...."
voleybol 2000 yılı öncesi böyle, bu kurala göre oynanıyordu. biz çocukluğumuzda voleybolu hep böyle izledik. tabii bu durumda sayı daha az olduğu için setler 25 değil 15'te bitiyordu. ancak her basit hata sayı olmadığından, ancak ve ancak servis attığınızda, servis sizdeyken aldığınız sayı olduğundan, aksi takdirde servis karşı tarafa geçtiğinden, "servis kırmak" çok daha önemli bir hale geliyordu. tabi bu durumda çokca skorborda işlenmeyen servis geçmesine yol açan sayı oluyordu bu yüzden de maç süreleri uzuyordu. ancak bu durum maçı çok daha kararlı ve taktiksel yapıyordu, sürekli bir karşı taraf bir bu taraf sayı almıyordu, ve sayı almak çok daha zordu. sayı alanlar daha çok seviniyordu (bugünkü her sayıdaki abartılı sevinme de o yıllardan kalma zira o yıllar sayı zor alındığından hem oyuncu hem seyirci gerçekten sevinç yaşardı). şimdi ise her hata sayı, servis atanın topu fileye takılsa bile bile sayı, o kadar zor sayılar alırken bir basit hatayla karşıya basit bir sayı veriliyor. bu yüzden kaba güç (servis, smaç) önem kazandı, taktiksel önem azaldı. basit hata yapmama baskısı arttı, bu da aksine basit hataları arttırdı. ama eski durumda her basit hata sayı olmadığından, servis geçme olduğundan, sayıyı genelde bir o taraf bir bu taraf almadığından, servis kırmaya yönelik çok büyük stratejiler geliştiriliyordu. setler de iyi oynayan lehine daha farklı bitiyordu.
bunu şundan dolayı anlattım; dünya kupası finalinde, en zirvede iyi iki takım oynarken, hem de
tie break seti oynanırken, bu son set 15'te biterken, artık yeni kurala göre her hata sayıyken, bu yeni sistemde bu tie break setini iki taraf da alabilir, bu artık iyi oynama değil bir nevi loto ve şans oluyor. o andan sonra herşey olabilir. bir taktiğe değil artık bir şansa ihtiyacınız oluyor. bir basit hatayla bir kaç saniye moralinizin düşmesi ile o seti çok kolay karşı tarafa verebilirsiniz. bunu siz de karşı taraf da yapabilir. eski sistemde setler daha uzun sürdüğünden ve sayı alma daha zor olduğundan bu durum yaşanmıyordu, ancak bu yeni sistemde tie break'te iki basit hatayla iki sayı verdiniz mi zaten seti ve tüm maçı vermiş oluyorsunuz. bu birkaç saniyelik bir iş. "önemli olan bunu yapmamak" diyebilirsiniz ancak dünyanın en üst düzey iki takımı da bu birkaç saniyelik düşüşü yapabilir. zaten eski kurallar ve servis geçme sistemi de bunu engellek için vardı eskiden.
yani finalde maçı tie break'e getiren kızlarımızı kutlarım. bu son sette artık iki taraf da alabilirdi maçı, bu artık iyi oyundan ziyade bir şans işiydi. onlar aldı. iki saniyede biz de alabilirdik seti. işten bile değildi. olmadı, umarım moral bozmadan önümüzdeki maçlara bakarlar artık.
***
debe edit:
güzel izmir'in ve anadolunun kurtuluş günü, düşmanın denize döküldüğü gün
9 eylül kutlu olsun. büyük kurtarıcıya bir kez daha minnetle..
yaşa mustafa kemal paşa yaşa.