kendi topraklarımıza pasaport ile turist olarak gitmek bir utanç kaynağıdır. örneğin;

- bodrum'un tam karşısında olan kalolimnoz adası 6 millik türk karasularının içinde bulunuyor.

- kalimnos adası belediye başkanı galouzis, muğla kalolimnoz adası'na askeri bot ile gitti. botun bağlandığı iskelenin yukarısındaki kayalık alana yunan bayrağı çizilmiş.

- istanbul'daki büyükada büyüklüğünde olan ve 2004 yılından beri yunan işgali altında olan kalolimnoz adası'nda tam 13 yıldır yunan bayrağı dalgalanıyor. belediye başkanı galouzis, kalolimnoz adası'ndaki işgalci yunan askerleri ile birlikte mum yakarak ayin yaptı.

kaynak

(bkz: kafa siken sağcı zırvaları)

bu sağcılar neden böyle? cidden neden böyle yani?
özellikle maaşının yüzde kırkını vergi olarak veren bordrolu çalışanlar bu konuda da mı kendinden feragat etsin? ülkenin maddi olarak yükünü sadece gelir vergisi değil ödediğimiz her şeyde zaten bizler çekiyoruz. esnaf da insan olsun ona göre fiyatlandırma yapsın.
bi zahmet yunanistan'a dair yapılması gereken ne varsa onu da devlet halletsin. ayrıca kim takar kendisini ona zaten şüphe yok fakat bakış açısı sadece komik başka da bir şey değil.

yerli ve milli kazığı sokturun kendinize diyor. kazık acıtsa da yerli ve milli olması önemli. sonuçta kendi öz kazığımız.

türk esnafı dediğin zümre ellerini oğuşturan ali şen'den farklı bir kitle değil. nasıl geçiririz, nereden sokarız, ne yaparsak üteriz diye uğraşıyorlar. türkiye'de balık lokantasında bir rakı sofrası porsiyonlar yunanistan'dakinin yanında çocuk menüsü gibi kalsa bile oradakinin 5 katı pahalı. yaptıklarına saplamak ademek az kalır. hele kazıklamak hiç yetmez.

geçen hafta 6 kişi ada'da içkili bir balık lokantasına gidecektik. son anda rahatsızlık nedeniyle iptal oldu. internetten menülerine bakmıştım önceden. 25.000 tl civarında hesap gelecekti. ha gidecek miyiz, yine gideceğiz. söz verdim gideceğiz.

ama utanmadan sıkılmadan o fiyatları çekiyorlar. üstelik gelirsen ekime gelmezsen kasıma kadar yolu var kafasındalar. daha uygun fiyatlı yapıp 30 masa müşteri geleceğine bu fiyatlardan 10 masa müşteri gelse daha iyi kafasındalar.

neden saçmalamış anlayamadım, gayet de doğru bir bilgi paylasmış. degil yunanistan, şu an almanya bile daha ucuz türkiye'den.

türkiye'de harcayacağımız paranın pkk'ya gitmeyeceğini garanti etsin...
hoş ben yunanistan'da da türkiye'de de tatil yapmam. italya candır.

yukarıda biri adalara tatile giden insanları takip edin demiş. olum sizin derdiniz ne ? zevk mi alıyorsunuz insanları ötekileştirmekten.

bu adamın asıl odağı bulanıklaştırma yeteneği çok etkileyici.

suçlu yunan adasında yiyip içen öyle mi? ülkedeki baş ekonomistin suçu yok öyle mi? 22 yıllık yağma düzeninin sonucu değil bu ekonomik çöküş, öyle mi?

çok daha kaliteli ürün ve hizmeti kendi ülkemizde değil de yunan adasında satın alabiliyor olmamız kimin suçu, sen onu bir anlat.

2022 fiyatları böyle ise 2024 fiyatları nasıldır?

küfür edilmeden entry girilmesinin zor olduğu başlıklardan biri.

hadi diyelim ki adalar üzerinde hak iddiamız olsun, devlet ne güne duruyor, koruyamadığı toprakların da mı acısını halk çeksin.

ki kabul de şu; evet biz o toprakları koruyamadık ve bu toprakları alanlar size, korusaydık vereceğimizden daha iyi hizmeti daha ucuza verebiliyor.

misakı milli haritamıza bakın bakalım koruyamadığımız nereler var. batum, musul, kerkük ... diye devam eden çok geniş alanlar şu an haritamızda yok. sonuçta bir şekilde bu toprakları kabul etmişiz, anlaşmalar, antlaşmalar imzalamışız ve bırakmışız o toprakları. yüreğimiz acıyor mu, elbette acıyor.

ama gidip devlet olarak aksiyon alınmayan bir şeye. oraya gidip daha iyi hizmet almayın, burada kalın öpülün demek nasıl bir milliyetçiliktir.

yarın adaları almak için seferberlik başlatıyoruz deyin. kamuflajları giyinelim gelelim.

işini ahlaklı bir şekilde yapsın burada esnafımız, biz de kazandığımızı burada harcayalım.

edit: bilgilendirme mesajları için teşekkür ediyorum mesaj atan yazarlara. sonradan yunanistan'ın çöktüğü adalar içinmiş paylaşım. mesajımda bir şeyi değiştirmeme gerek yok. yine aynı şey söz konusu çünkü, siyasette olan adamlar bu işi sosyal medya üzerinden mi yönlendirecek yani, olay bu mudur? yeni çökülen adalarda yerleşim mi başlamış ya da yunanistan'ın asker çıkardığı adalara mı tatile gidiyormuş insanlar. yunanistan bizim adalarımıza asker çıkardıysa bunun çözümü ekonomik boykot mudur? bence boş beleş bir yunanistan düşmanlığı aşılama çabasından başka bir şey değil. bir meteor düşse ve su üstünde kalsa ve mavivatanın içerisinde olsa o meteoru vatan toprağı görüp savunulması taraftarıyım. seslendiğimde karşıdan yanıt alabildiğim kadar yakındaki adalara bir şey yapmamış olan hiçbir siyasetçinin sözlerinin kıymeti harbiyesi yoktur nazarımda. eski yeni fark etmez.