5 ocak 2025 murat ülker açıklamaları
Previous / Next (25) - Last Page (26)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

aziz yıldırımın iddialarına cevap verdi sandım.
0 favorites - -
ülkenin uzak ara en zengin adamı "ekonomik eşitsizlik" vurgusu ile sosyal terminolojide tezatlığı zirveye taşımış.

ayrıca"yedi kız kardeşler" diyerek gıda devlerinin tıpkı petrol kartelleri gibi dünyayı yönetmesine vurgu yapmış.
halbuki o tekellerin gıdadaki baş temsilcisi cargill ile en yakın olan kişi kendisi.
cargill'in ürettiği en büyük zehir olan glikozu tüm ürünlerine kattığı yetmezmiş gibi glikoz üreticileri derneğinin de başkanı aynı zamanda.

"kroyum ama para bende" diyen laz müteahhitler gibi değilim, entellektüel bir adamım demeye getiriyor.
bir çok yazar da ülker'den doğal gıda üretmesini bekleyen serzenişlerde bulunmuş.
ya salak mısınız? nesiniz?
paketlenmiş ürün ile sağlıklı gıda kavramının bir arada olamayacağını anlamanız için daha kaç yüz yıl geçmesi gerekiyor?
hele ki böyle bir beklentiyi ülker'in karşılamasını beklemek...
2 favorites - -
bu kadar mal mal yorum gördükten yazma gereği hissetim;

ülkede mevzuat neye izin verirse şirketler o ürünleri kullanıyor ve doğal olarak daha fazla kar etme hedefindeler her zaman. devletin seni koruyan yasalar ve bu yasalar dahilinde sıkı denetimler gerçekleştirirse ve uymayana sağlam bir ceza yazıp bunun arkasında durursa kimse sana yasaklı/zararlı bir maddeyi yediremez.

avrupa'dan gelen ya da orada üretilen bir ürünün içeriğinin daha doğal olmasının sebebi de bu.

hatta normalde sana %100 dana eti sattığını iddia eden bir sürü firmanın sana eşek, at hatta domuz eti sattığını bile gördüğün bir ülkede gidip bir patrona sallamaya çalışmak inanılmaz aptalca. bunun daha da aptalcası sana yalan söyleyip domuz eti yediren firmaya destek olman mesela.

sonra da gelip burada ama sen glikoz şurubu kullanıyosun kötü adam diye saçma salak triplere giriyorsunuz.

bu kafayla sizi güden çok olur.
0 favorites - -
adamın suçu yok kendimizi kandırmayalım.

biz toplum olarak ne yapıyoruz, yasa koyucular seçiyoruz, denetleyiciler seçiyoruz, devleti oluşturuyoruz ki bireysel olarak kontrol edemeyeceğimiz şeyleri işin uzmanları kurumsal olarak kontrol etsin ve bizim için kötü olanı bizim adımıza yasak etsin.

bizim seçtiğimiz bu işin uzmanları(!) kanunlar koyuyor yönetmelikler koyuyor ve denetimler yapıyor.

bu ülker de diyor ki kardeşim benim ürettiğim sattığım her şey sizin koymuş olduğunuz kurallar çerçevesinde, bunun sağlıksız olduğuna dair, insanlara yedirilemeyeceğine dair bana yapılan bir bildiri, kanun, yönetmelik yok.

ee yani tamam ülkeri ben de günahım kadar sevmem (cemaat evlerinde ülkerden başka marka almayacaksınız derdi fetöcü abiler benim ön yargım tee o zamanlardan). ama şimdi ülker piyasanın en büyüğü bu sebeple de nüfus ve ego sahibi olduğu için böyle kötülenmiyor mu?
ülker almayalım da torku alınca ya da eti alınca farklı bir şey mi yiyeceğiz sanıyorsunuz.

sen en başta kanunu koymayıp kendini bir adamın vicdanına bırakırsan daha sonra o adama vay efendim sen de bize neler yedirdin diyemezsin.

tek bir insanoğlu döner dolaşır kendi çıkarını bütün dünyanın önüne koyar bu nedenle zaten yasaya devlete medeniyete ihtiyacımız var.

yoksa çocuklara uyuşturucu satarak geçinen insanlar da var, ilaç bastığı meyveyi sebzeyi bize yediren çiftçiler de var, at eşek ne bulursa kestiği etleri bize yediren kasaplar da var, küflü yiyecekleri allayıp pullayıp satanlar da var, skt tarihini silip satanlar da var, var oğlu var.

insanoğlu fırsatını bulursa her şeyi yapar, kızmamız gereken bunu yapması değil bizim toplumumuzu bunun yapılmasına izin ve fırsat verecek şekilde kurgulamış olmamız.

dip not; bu sadece spesifik bir örnek ve sadece bizim gibi 3. dünya ülkelerinin derdi de değil. mesela gidin amerikada da ilaç şirketlerini araştırın ki bunlar sadece amerikaya da değil bütün dünyaya ilaç satıyorlar ama devletin denetleyemeyeceği kadar büyümüşler teknoloji hukuktan 10 kat hızlı ilerliyor ve bürokrasinin tepki süresi onlarca yılı buluyor, bu açık sayesinde adamlar bize ilaç diye neler neler içiriyor, bu bilinen bir gerçek. ama bir ilaç firmasının sahibi göğsünü kabarta kabarta çıkıp ben insanlara şifa satıyorum sattığım hiç bir şey yasalara aykırı değil dediği zaman bu adam haksız olmuyor maalesef.
0 favorites - -
anlamsız açıklama abur cubur bağımlısı bir insanım normalde ama ne ben ne çevremdeki tanıdığım kimse artık abur cubur almıyor

çünkü kalitesizlikten tadları bile kötüleşti

abur cubur zaten kalitesiz gıdadır adı üstünde siz artık nasıl yapıyorsanız bu ürünleri insanın canı bile çekmiyor
0 favorites - -
geçen nostalji olsun diye ülker hobby aldım, çocukken çok severdim. boş ve duygusal bir anıma denk geldi, yoksa ülker tüketmemeye azami dikkat gösteririm. bak abartıyorsam allah hemen şu anda belamı versin, kartona şeker dök ye daha fazla keyif alırsın. o lezzetsizliği başka şekilde anlatmam çok güç. neredeyse her ürünü yediğin an bayar ve boğaz yakar.

süslü cümlelerle yazılmış bomboş bir yazı. yemezler abicim.
1 favorites - -
hiç bir ülker ürünü almamaya dikkat ettiğimden beni ilgilendirmeyen açıklama. ayrıca çocukluk dönemi tatlarımızın da içine ettiklerinden kendilerine kötü, pis, kaka sözler hazırladım
1 favorites - -
valla gayet komik ve göz göre göre toplumu aldatan, manipüle eden açıklamalar.

"adamın suçu yok" diyen ülker fanlarını dikkate almazsak; bu ülkede bu ülkenin kanunlarına göre üretim ve satış yapan tek gıda firması ülker değil. diğer firmalar en azından ab standartlarına uygun ürünleri rafa koyarken, ülker'in mevcut mevzuat ve kuralların boşluklarından yararlanarak tüm limit değerlerin sınırında geziniyor olması yasa koyucuları halkın seçmesiyle açıklanamaz.

ülker'in ürettiği çokokrem yıllarca çocuklara sabah kahvaltısı önerisi olarak pazarlandı. üzerinde kocaman "kakaolu fındık kreması" yazıyor. içerğindeki fındık oranı yüzde 4, hobby'de ise binde, evet binde 4! üstelik fındık püresi diye bir şey kullanıyorlar.

çokokrem'in 100 gramında -sıkı durun- 60 gram şeker var, yani yüzde 60'ı bildiğin işlenmiş şeker. bu da bir kavanoz çokokrem'de 100 küp şeker yapıyor! murat bey çocuklarının ağzına sürmüş müdür bu şeyi merak ediyorum.

aynı ülkede rekabet eden allah'ın italyan nutella'sının içinde ise yüzde 14 fındık bulunuyor. bunlardan hangisi daha ahlaklı? fiskobirlik nuga adlı üründe yüzde 16 fındık kullanırken, abdurrahman tatlıcı tadıbu'da yüzde 35 fındık kullanıyor. bim tarafından üretilen ve file marketlerde satılan kakaolu fındık kremasında yüzde 40 fındık var. çokokrem'in 10 katı.

bunlar aynı ülkede, aynı mevzuata tabi değil mi? market rafında aynı şartlarda -hatta ülker'in pazarlama faaliyetine göre daha güç şartlarda- rekabet etmiyorlar mı?

ne anlatıyorsun allah aşkına?
2 favorites - -
baştan sona saçmalamış. katkı maddesi dolu çöp ürün ile aynı ürünün avrupa'da satılan gerçek içeriklere sahip versiyonu arasındaki fark maliyettir. millet bilinçlendikçe rahat rahat çöp satamıyorlar olay bundan ibaret.
1 favorites - -
birileri şu şahsa kendi ürettiği ürünleri evine sokuyor mu, çocuğuna yediriyor mu diye sormamış . açıkçası hiç zan etmiyorum. niye kıvırdığını da hiç anlamadım glikoz kralının. firmalarının ve benzerlerinin tükenerek yok olmasını dilerim .
3 favorites - -
Previous / Next (25) - Last Page (26)