videoda depremden 2 ay önce kendini eve kapattığını söylüyor çevremde bu şekilde kendini 10 yıldır eve kapatan bir kişi tanıyorum oyun bağımlısıydı bilgisayar oynadığı için başlayan rahatsızlık kalıcı bir şekilde eve kapanmaya dönüşmüş, bu tarz vakaların psikolojide karşılığı nedir bu araştırılmalı fakat tedavisi de varsa devlet eliyle zorla yapılmalı umarım gereken tedavi uygulanır ve sağlığına kavuşur
ülke olarak halimiz farklı değil ama bakma işte iyiymiş gibi rol yapıyoruz. her gün uyanıp bir şekilde hayata devam ediyoruz. aslında yaşadığımız hayat değil. herkes mutsuz ve gergin.
istisna zamanları saymazsak bende topladığım zaman liseyi bitireli en az 8 yıllık zaman dilimini evde geçirmişimdir evcimen bir yapıya sahibim evi severim, asosyallikle alakası değil aksine cıvıl cıvıl birisiyim kafa dengi birileri gelsin yeter ama dışarıda bana göre de bir şey yok, evde herşeyin var dışarıda aynı tuvaleti yemeği konforu hiçbir mekanda bulamazsın ev senin düzenindir otorite tartışılmaz sensindir en iyi takılmalık yer yani yine evindir gider marketten alırsın ne yiyorsan evde yer içersin, diğer mesele bu denli hastalıklı bir toplumla iyi eklemlenmiş olmak sağlıklı olmanın bir ölçüsü olamaz krişnamurti'nin sözü ama toplumdan fazla kopmamakta lazım
trafik kazasından sonra aynı durum kısmen başıma gelmişti.7-8 takla atmıştım araçla deprem etkisi resmen: takıntılı olduğumdan kişisel bakımıma özen gösterdim dışarı çıkmamak için saçlarımı hep 3 numara vurup kendim kestim. bir sene evde oturdum neredeyse ve son çeyrekte düzelmeye başladım. motivasyon denilen şey hayati bi duygudur gerçekten.
empati yaptığım için bu kardeşime çok üzüldüm umarım bilge ve hayırsever insanlar sağlığına kavuşturur. motivasyonunu kaybetme kral, kendine bi hedef belirle çok ufaktan onla başla.
geçmiş olsun.
ahanda şuraya yazıyorum, ilerleyen zamanlarda; nazi almanyasının son haftalarındaki gibi millet patır patır intahar edecek.
(bkz:
distimi)
(bkz:
nihilism)
(bkz:
black pill)
(bkz:
existential crisis)
(bkz:
c-ptsd)
hepsi var. çok zor. hayat çok zor. umarım hayatta kalabilirsin canım kardeşim. senin için gözyaşı döktüm. düşüncelerim ve dualarım seninle. hayata dön. hiçbiri senin yüzünden değil. seni seviyoruz…
ölüm anlık, ölüm bir kerelik. ben o anne için ölümden daha zorunu gördüm. 50 küsür yaşında diyor ama nasıl çökmüş. daha fazla gündem olmalı ki birileri görevini yapsın.
çıkıp ne yapsın ?(market vs.. yi demiyorum!)
3 yıl uzun bir zaman. hadi buradan çık desen, mental konforu bozulur.
devlet yetkileri el atmalı kardeşimize, annesine. maddi destek gerekiyor. manevi anlamda uzun soluklu bir terapi gerekiyor. beyin kimyası ve algısı telefon/bilgisayar bağımlılığı ve tükettiği içerikler nedeniyle iyice bozulmuştur. yani gerçek dünyaya karşı algısını kaybetmiştir sanıyorum.
benzer bir destek annesi için de gerekiyor. geçmiş olsun.
ekleme: sanal dünyaya bağımlılık belki de hayata tutunma çabası. çünkü gerçek dünyada tutunacak şeyleri depremle kaybetmiş. bunu hayatta kalmanın yanlış ama geliştirebildiği bir yolu olarak düşünebiliriz.