gazeteci nedim şener'in okunmaya değer yazısı.
--- spoiler ---
gazeteci dediğin hükümlü terörist, sen de bir yalancısın özgür özel
mersin mezitli ilçesindeki polisevine 26 eylül pazartesi akşam saat 22.45 sıralarında iki kadın terörist tarafından saldırıda bulunuldu ve polis memuru sedat gezer şehit oldu, biri polis memuru olmak üzere dört kişi de yaralandı. öncelikle şehidimizin mekânı cennet olsun, yaralılara şifa dilerim.
olayın yaşanmasından bir kaç saat sonra içişleri bakanı süleyman soylu, saldırının detaylarını şöyle açıkladı: “iki kadın terörist, çantalarıyla birlikte anlaşılıyor ki daha önce tespit ettikleri bir şekilde hemen orda polisin nöbet tuttuğu kulübeye yönelerek ateş ediyorlar ve orada bir çatışma çıkıyor.4 bekçi arkadaşımız acil bir şekilde intikal edip çatışmaya giriyorlar.
2 kadın terörist bu çatışmalar esnasında yaralanıyorlar. ardından çatışma devam ederken iki ayrı patlama sesi geliyor. iki ayrı patlama sesi de içinde patlayıcı olan sırt çantalarından geliyor, yaralanınca kaçamayacaklarını anlayıp kendilerini patlatıyorlar.
bu esnada bir polis arkadaşımız ağır yaralanıyor. arkadaşımızı hastaneye götürüyorlar ama maalesef kurtarılamıyor, şehit oluyor.”
‘zozan tolan’ kod adlı terörist
bir süre sonra da, saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden birinin kimliği açıklandı. kendini patlatan teröristlerden birisinin “zozan tolan” kod adlı “dilşah ercan” olduğu anlaşıldı.
terörist dilşah ercan, pkk/kck terör örgütünün gençlik yapılanması içerisinde faaliyette bulunmuş. terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıkmış.
örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında mersin’den katılan ercan, ırak’ın kuzeyi, kandil’de eğitim aldıktan sonra örgütün sözde özel güç yapılanması içerisinde faaliyet göstermiş.
dün, teröristlerden dilşah ercan hakkında değişik ayrıntılar çıktı ortalığa.
gazeteci kimlikli terörist
cumhuriyet halk partisi milletvekilleri özgür özel, veli ağbaba, nurettin demir tarafından 2012’de hazırlanan, “türkiye’de tutuklu gazeteciler” isimli raporda, pkk’ya yakın azadiya velat isimli gazete çalışanı olarak ismi yer almış.
chp’li milletvekilleri, “gazeteci” listesine aldıkları dilşah ercan’ı şöyle tanıtmış:
“adı-soyadı: dilşah ercan.
(şakran kadın kapalı cezaevi-izmir/ pkk-örgüt üyeliği suçlamasından hükümlü.)
kişisel bilgiler: lise mezunu.
tutuklanma tarihi ve süresi: 2.5 yıldır cezaevinde.
tutukluluk nedenleri (iddianame): azadiya welat gazetesinde muhabirlik yapmasının tutuklanma nedenleri arasında olduğunu belirtiyor. örgüte ilişkin propaganda, yürüyüş, gösterilere katılmaktan ve kanuna muhalefet suçlamalarından hükümlü. tüm teknik eşyalarının (kamera-fotoğraf makinesi) dosya içine katılıp suç kanıtı sayıldığını belirtiyor. sırt çantası da suç kanıtı sayılmış. yaptığı haberler de kanıt olarak gösterilmiş.”
gazeteci dediğin hükümlü terörist, sen de bir yalancısın özgür özel
savunurken yalan söylüyorlar
chp’nin hazırladığı raporda, “gazeteci” diye savunduğu kişinin eli silahlı bir terörist çıkması üzerine chp milletvekili özgür özel, kameraların karşısına geçmiş, 10 yıl önceki raporda adı geçen birisinin bugün terör eylemi yapmasından dolayı sorumlu olmayacaklarını anlatmış.
evet belki yargılaması devam eden birisi olsa kabul edilebilir ancak o tarihte de pkk üyeliğinden ceza almış. kendilerinin hazırladığı o raporun hem 49’uncu sayfasındaki listede hem de 95’inci sayfasındaki mektubunda, pkk terör örgütü üyeliğinden hükümlü olduğu yazıyor.
bugün de pkk sözcüsü demirtaş’ı savunuyorlar
bir de açıklamasında, benim adımı anarak şunları söylüyor: “bu raporda 188 gazetecinin ismi var. bunun içinden meclis’te şu anda üç milletvekili var. iki tane de mustafa balbay ve mehmet haberal da geçen dönem bizim milletvekilimizdi. bu raporda tuncay özkan var, mustafa balbay var, hikmet çiçek var, yalçın küçük var. nedim şener var, nedim şener’le görüşülmüş. barış penlivan var, barış terkoğlu var, var oğlu var.”
ben 3 mart 2011 günü gözaltına alındım, 6 mart 2011 günü tutuklandım, 12 mart 2012’de de silivri cezaevi’nden tahliye edildim.
peki bu rapor ne zaman hazırlandı ve ne zaman kamuoyuna açıklandı. onu da raporun 18 sayfasındaki “kapsam” başlığı altındaki bölümden okuyalım: “bu rapor, aralık 2012-ocak 2013 tarihleri arasında cezaevinde bulunan gazetecilere yapılan ziyaretlerde gerçekleştirilen yüz yüze görüşmeler ve gazetecilerle durumlarına ilişkin yapılan yazışmalar sonucu elde edilen bilgilere dayanmaktadır. raporda adı geçen gazetecilerden bazıları bu süre içinde ya serbest kalmış ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır.”
benimle görüşen olmadı
dikkat ederseniz, ben raporun ilk hazırlık tarihi olan 2012 yılı aralık ayından 10 ay önce tahliye edilmiştim. zaten raporun 61’inci sayfasında bu durum “yargılaması sürenler” ile ilgili listede izah edilmiş. cezaevinden çıktıktan sonra da bu rapor kapsamında benimle görüşen kimse olmadı.
peki özgür özel, 188 isim varken birkaç isimle birlikte benden bahsediyor. çünkü kendilerini böyle aklamaya çalışıyorlar. çünkü ben ve gerçek gazeteciler masumduk ve terörle ilgimiz yoktu. ama onların savundukları arasında pkk’lı teröristler vardı.
dün, onları bizim aramıza katarak savunuyorlardı, bugün de pkk’nın sözcüsü olan, pkk elebaşının “heykelini dikeceğiz” diyen selahattin demirtaş’ı savunuyorlar.
--- spoiler ---
https://www.hurriyet.com.tr/…urce=t.co&utm_medium=p