çözümü basit kardeşim, kapalı paket almayacaksın, gideceksin şarküteri reyonuna; "abi 50 liralık yapsana" diyeceksin. ondan sonra da ortamlarda "ben hep 50 liralık alıyorum, sıkıntı yok" dersin.
12 ay olgunlaştırılmış tahsildaroğlu ezine peynirinin kilosu 80 liraydı dün bildirici'de. migros'ta 86'ydı diye hatırlıyorum geçen hafta. normal marketlerde bulabileceğiniz, gerçek peynire benzeyen tek peynir bu. diğerleri kimse kusura bakmasın da hayvan yiyeceği gibi bir şey. elbette şarküterilerde tahsildaroğlu'ndan kaliteli peynirler bulabilirsiniz ama kaça bulursunuz bilemiyorum.
ulan peynir yoksa pasta yiyin serefsizler pasta daha ucuz. ayrıca almanya'da aha bu peynir sadece 3.99 eurocuk. aman aman süper bir peynir değil ama bu fiyata bile peynir bulabiliyorsun güzide ülkemizi çok kıskanan almanyada.
edit: paramıza bir tane sıfırın daha geldiğini gösteren durumsu.
ayağımı kapının eşiğine değdirip çeksem 20 lira gidiyo. bu duruma rağmen söz konusu partinin popişini kaldıran herkes ülkenin yanması için ateşe odun taşıyan birer faildir. adığım 10 birim maaşın 5 birimini, yaşayabilmek için gıdaya vermek zorunda bırakılamam. ben kazandığım para ile yalnızca hayatta kalmak değil, yaşamak istiyorum.
teknoloji, otomotiv, seyahat ve eğitim harcamalarında hissettiğimiz fakirleşmenin en acı kısmının başlamasıdır. bu örnekteki peynir herkesin yazdığı üzere en düşük kalite peynir , standart peynirlerin kilosu büyük şehirlerde 50-80 lira arasında değişiyor. özetle açlık ya da yetersiz beslenmenin geniş kitlelere sirayet etmesi çok uzak bir ihtimal gibi görünmüyor.
karnımıza taş bağlayıp, acıkmamak için sıçmayacağımız günler yaklaşıyor. kalitesiz sosisler ile 7/24 makarna da yiyebiliriz. farklı alternatifler de doğabilir.
büyük düşünürün dediği gibi: "daha kötü günler bizi bekliyor."