önsöz: lütfen bunun bir sosyal medya kampanyasına dönmesine yardımcı olun.
pandemi sebebiyle otellere ve pansiyonlara olan rağbet ve güvenin azalmasıyla çadır kamp alanı işletmelerinin fırsatçılıkta zirveye oynadığı rezalettir. havalimanı patlamasındaki taksicilerin fırsatçılığından zerre kadar farkı yoktur.
denize bile kıyısı olmayan kamping alanlarında otopark olsa olamayacak arazilerde çadırlara kişi başı istenen fiyatları insanı manyak edecek cinsten. çadır alanında içinde hiçbir hizmet olmayan yalnızca çadır başı günlük 350 tl isteyen tonla işletme var. bu düpedüz fırsatçılıktır, adiliktir. hiçbir denetim ve adil rekabete, asgari fiyat tarifesine tabii tutulmayan kamp alanı işletmeleri adeta insanla kafa buluyorlar. açık büfe 4 yıldızlı otel fiyatlarıyla yarışmak nedir lan?
bu konuda bir müdahale olmazsa, ülkenin dört bir köşesinin ranta döndüğü vatanda herkesin kıyılardan özgürce yararlanması kanuni bir hakken, yolun öteki tarafından denizi seyretmekle yetineceğiz. en güzel köşelerin ranta dönmüş olması yetmezmiş gibi, kamp işletmesinin yakınlarına çadır kuran vatandaşlar, bu işletme sahipleri tarafından şikayet edilerek jandarma, zabıta tarafından üstüne bir de ceza kestirtiliyor!!! kaldı ki, jandarma ve zabıta'da bir çok yerde çadır kurulmasına müsaade etmiyor. yahu ben bu ülkede param yetmiyor diye ayağımı denizine sokamayacaksam zorunlu hizmetlerimi kim için ne için yaptım?
bu konuda acilen kamuoyu tepkisinin oluşması elzemdir. sosyal medyanın gücüne inanıyorum haydi ekşi sözlük bir sosyal medya kampanyası başlatalım be!