gerek
conchita wurst basliginda, gerekse bu baslikta sakiciyla ilgili yazilanlari okudugumda, tek bir sey düsündüm. o da, burdaki insanlarin cogunun özlerinde, elestirmeye doyamadiklari
recep tayyip erdoğan'dan bir farklarinin olmadiklari.
nasil rte kendi gibi düsünmeyenleri, hice sayip onlari asagilarken, bu insanlar adami elestirip duruyor.
gezi olaylari bile bu yüzden bir patlama noktasi degil miydi?
herkes ''birak nefes alalim, bizi rahat birak, bizim hayatimiza karisma, bize saygi duy, bizi oldugumuz gibi kabul et ve herseyden önce bizim özgürlügümüzü kisitlama'' diye haykirmadi mi???
gezi olaylari ilk ciktigi zaman en önde yer alanlar lbgt üyeleriydi, cünkü yillar yili en cok var olma savasi verenler onlar. sonrasinda da pek cok kisinin lgbt üyelerine bakislari degismisti. gezi olaylari sirasinda pek cok farkli kesim bir araya gelmisti.
bunu da hep örnek göstermediniz mi devanli burda yazdiklarinizla?
hep kendinizi tolerans gösteren, özgürlükcü insan olarak adlandirmadiniz mi?
siz asil degil miydiniz, herkesi kucaklayan?
bu olaylar sirasinda, yillarca 'magdur' olmus o kesimin de en büyük korkusu da: ''simdi bunlar basa gecerse, bize etmediklerini birakmazlar'' degil miydi?
buna karsilik da sizlerin hep dedigi; ''evde tutulan %50 de gelsin bize katilsin, bizi tanisin - biz onlara karsi degiliz'' degil miydi?
evet hepsi bunlar ve daha fazlasiydi.
ama bu basta da degisim gibi, bugün conchita ile ilgili okuduklarim, sizlerin özünde ne denli iki yüzlü yaratiklar oldugunu bana gösterdi. o elestirdiginiz rte'yle ayni düsünce sistemine sahip oldugunuz:
''özgürlük sadece ben ve benim gibi olanlar icindir.'' benim gibi olmayanlar, asagilanir, dislanir.
kimse kusura bakmasin ama herkes hak ettigi gibi yönetilir. sizler recep tayyip erdogan'i sonuna kadar hak ediyorsunuz. cünkü o da sizden birim sadece büründügü renk farkli. siz basa geldiginiz de, akp tabanini dislayacaksiniz. iliklerinize islenmis bir düsünce bu cünkü. farkli olani ezmek - kabul etmemek. demokrasi kavramindan bir habersiniz.
demokrasi icin en basta 'insan'i kabullenmek gerek. onun sadece insan olarak var oldugunu ve senden bir farki olmadigini kabul etmek.
dün aksam oylar verilirken, yüksek avusturya'ya puan veren ülkelere baktiginizda, gercekten de demokratik ülkeler oldugunu görüyorsunuz. conchita'ya karsi olanlarinsa demokrasiden uzak, diktatörlerin sözlerinin gectigi, hukukun ve insan haklarinin es gecildigi ülkeler oldugu.
bu ülkelelerdeki insanlar da tipki sizin gibi ''kendinden olmayanlara karsi'', onlari kabul etmek istemiyorlar. demokrasiden - toleranstan cok ama cok uzak yasayan insanlar. antidemokratik - antihümanist kültürle yogrulmus insanlar.
hepinizin ortak özelligi ''insan düsmani'' olmaniz.
evet insan düsmanisiniz siz. homofobik diyrek tanimi kücüktmek yanlis olur cünkü. icinizden insan nefreti var, cinsiyeti, irki, dini, siyasi düsüncesi vs. size hitap etmeyenleri yok saymak, asagilamak ve onlarin insan olduklarini kabullenememek.
hepinize sorsak, en cok begendiginiz ülke hollanda dersiniz, sonra da iskandinav ülkelerini. bir de utanmadan onlari örnek verirsiniz, iste adamlar söyle böyle asmis - medeni - demokrik vs. ve hemen ardindan da ''biz öyle olamayiz'' diye laf edersiniz. olamazsiniz elbette ki, cünkü siz insan düsmanisiniz. adil bir düzen ve toplumda insan haklarinin olmasi icin en basta ''insani'' kabul etmek gerekir.
dün aksamki yarismayla ilgili carpici bir detay daha vardi; sonuncu olan
fransa.
gezi olaylari döneminde escinsel evliligin kabul edilecegi dönemde, bu yasa karsi yüzbinlerce insan sokaklara döküldü. evet, fransiz ihtilali ve sonrasinda
liberté, égalité, fraternité kavramlariyla dünyaya demokrasi, özgürlük ve insan haklarini, insan ve insanlik icin bir mesaleye dönüstüren ülke olan fransa, hatta o fransa ki, abd'ye ''özgürlük heykelini'' armagan etmis bir ülke. iste bu ''ülke'' gectigimiz sene; ''farkli'' olani kabul etmemek, ona karsi olmak icin sokaklara dökülmüstü.
dün aksam yasadigim ülke
avusturya, conchita ile birinci olurken, ülkem fransa da sonuncu oldu ve cok da güzel oldu.