2012'de gelfand'la yaptığı şampiyonluk maçını kazanarak tahtını korumaya devam eden dünya satranç şampiyonu viswanathan anand'ın yeni rakibini belirlemek için 15 mart - 2 nisan 2013 tarihleri arasında londra'da gerçekleşecek adaylar turnuvası.
turnuvayı özel kılan birkaç nokta var:
-fide (dünya satranç federasyonu) nihayet geleneksel şampiyon belirleme döngüsüne tam 51 yıl sonra geri döndü: double round robin usulü oynanacak, yani her oyuncu diğer herkesle ikişer parti oynayacak
-kadro müthiş, bütün ağır toplar turnuvada yer alacak. bunlara carlsen, aronian, kramnik, ivanchuk ve gelfand dahil! "ya şu niye yok ki şimdi böyle turnuva mı olur?" denebilecek tek bir oyuncu bile yok. herkes bileğinin hakkıyla burada ve ortalık yıkılıyor!
oyuncular hakkında kişisel izlenimlerimi ve alttaki bağlantılardan ve hatırlayamadığım bir sürü geçmiş haberden vs. derlenen bilgi ve yorumların bir karışımını paylaşmak istiyorum:
magnus carlsen (puanı: 2872!) :
herkes bu çocuğun ne yapacağını merak ediyor. geçen aylarda (puan enflasyonunun da biraz yardımıyla) kasparov'un puan rekorunu kırdı ama dur durak bilmedi ve gözünü 2900'e dikmiş görünüyor. son birkaç yıldır katıldığı neredeyse tüm turnuvaları kazandı. satranç dünyası kasparov'un en iyi döneminden beri böyle bir dominasyona ilk kez tanık oluyor.
ve bunu daha da ilginç kılan bir şey var: çocuk açılışlarda gönlünden ne koparsa, içinden ne gelirse onu oynuyor ve açılış çalışmaya çok da önem vermiyormuş gibi duruyor. evet kısa bir dönem kasparov'la çalıştıktan sonra açılışlarında önemli bi ilerleme oldu ama kramnik, gelfand gibi, son zamanlarında da aronian gibi açılış ustalarıyla kıyaslanırsa ciddiye alınacak bir açılış mesaisi yaptığını bile sanmıyorum.
abuk subuk, kıyıda köşede kalmış hamlelerden hiç sakınmıyor, tek derdi açılış aşamasının sonunda oynanabilir bir konuma ulaşmak. ondan sonra rakiplerini eşit hatta azıcık zayıf konumlarda açılış kitabından çıkarıp, oyunortalarında inisiyatifi ne yapıp edip ele geçiriyor ve işini çabuk bitiremezse de oyunsonlarını olağanüstü bi sabır ve teknikle oynayarak karşısındakini yıldırıyor ve eziyor. çok çok az büyük hata yapıyor, çok az küçük hata yapıyor ve hata bulduğunda kesinlikle affetmiyor.
bu turnuvayı kazanması, hatta bundan sonra da anand'ı yenmesi bekleniyor. bir eksiği, daha önce bu önemde bir turnuva ya da maç tecrübesinin olmaması. dünya şampiyonluğu yolu herkesin en iyisini göstermeye çalıştığı, herkesin en ağır hazırlık süreçlerinden geçtiği, kirli çıkınlarındaki en nadide açılış sürprizlerini gözlerini budaktan sakınmayarak sergilediği, kazancın da kaybın da başka her turnuvadan çok daha büyük olduğu bir arena, satranç dünyasının en büyük sahnesi. carlsen hiç psikolojik sorun yaşayan, gerilen, heyecanlanan telaşlanan, kafaya takan falan bir oyuncu portresi çizmedi bugüne kadar, ama başlarda tökezlerse, başkalarının çalışma kamplarıyla inşa edip cilaladığı açılış repertuvarlarına duvar gibi toslar ve alıştığı dominasyonu yakalayamazsa ne olur bilemiyorum. diğer eksiği de bu zaten: açılışlarda diğer ağır toplar kadar profesyonel bir tavrı olmadı bugüne kadar.
vladimir kramnik (2800):
turnuvanın bu düzeydeki en tecrübeli oyuncusu, bence ikinci favori, ve (anand'la birlikte) iflah olmaz bir hayranı olarak alayına giderli desteklediğim, imzasını gözüm gibi koruyup ergenler gibi günlüklerimin içinde sakladığım büyük usta; on yıllardır en tepeden ayrılmayan bir deha, isiktikrar ve çalışkanlık abidesi, olgun insan, büyük şampiyon.
açılışlarda sanırım dünyanın en çalışkanı ve en iyisi olarak kabul ediliyor, hatta diğer oyuncuların açılış çalışma düzeyleri genelde kramnik'e referansla değerlendiriliyor. bu konuda turnuvada onunla yarışabilecek isimler aronian ve son şampiyona maçından kalan hazırlığın da birikimiyle gelfand gibi duruyor. formunda bir kramnik'i beyazlarla durdurmak zor, siyahlarla yenmek çok zor. oyunsonu tekniği belki de carlsen düzeyinde iyi. oyun içinde çok çalışkan, olağanüstü bir hesaplayıcı, çok geniş ve çok derin hesaplıyor ve ne zaman bir oyun sonrası konferansında oyun içindeki düşüncelerini anlatsa beni bir kez daha kendisine hayran bırakıyor. hesaplama konusunda sanki bu dünyadan değil, uzaydan gelmiş gibi. anand'a bonn'da kötü bir skorla yenildiğinden beri tarzını biraz daha canlandırdı ve daha atak oynamaya, açılışlarını yeniden çeşitlendirmeye başladı. ama kabul etmek gerekir ki enerjisi carlsen'e kıyasla daha düşük ve beraberliğe daha yatkın bir tarzı var, onun gibi sadece "oynanabilir" oyun ortası konumlarından en ufak avantajın suyunun suyunu sıkana kadar saatlerce ısrarlı oynamıyor. ama hata yapıldığında kolay affetmiyor.
belki de en önemli nokta da şu: turnuvaya katılan istisnasız herkese karşı pozitif skoru var! dev bir tecrübe. buraları çok gördü, satrançta başarılabilecek her şey başardı ve tarih yazımına kilolu, sigara içen, alkolle arası fazlasıyla iyi, keyfine düşkün bir gençken kendisini değiştirmeyi başarıp kemeri formda bir kasparov'un elinden kılçıksız alarak başladı. kısacası diğerleri giderken o dönüyordu. ustaların ustası botvinnik'in okulunun feyizli şerbetinden tatmışlığı vardır. yani kramnik, iyidir iyi.
levon aronian (2808):
genel kanı, carlsen'den sonra en büyük birincilik adayının o olduğu yönünde. mütevazı bir insan izlenimi veriyor, imzasını verirken bana ağır toplar içinde güler yüz ve sıcakkanlılık gösteren tek kişi o olmuştu. muhtemelen aralarında en oturulup muhabbet edilecek, bira + behzat ç + çekirdek yapılacak insan. büyük bir caz hayranı. sakin, halinden genelde memnun, rahat bir karakteri var. önceki yıllarda oyunlarından kimi zaman deha fışkıran ama biraz tembel bir oyuncuydu sanki, ama bir önceki adaylar turnuvasının hazırlık sürecinden beri çok sıkı çalıştığı biliniyor, kendisi de öyle söylüyor zaten. muhtemelen en ciddi hazırlıklardan biri onda olacak. tek eksiği, kendisinin ifadesiyle, konumlarda kimi zaman fazla iyimser olması, avantaj olmayan yerde avantaj görmesi ya da avantajını abartması.
boris gelfand (2738):
evet puanı mütevazı, evet yaşlı, evet şampiyonluk yarışmaları haricinde turnuva başarısı pek yok, evet neredeyse hiçbir büyük turnuvada favori olarak görülmedi, ama oyuna inanılmaz bir adanmışlık ve tutkuyla bağlı ve çok çalışıyor. oyunun her alanında dengeli ve en büyük artısı da şu: şampiyonluk yarışmalarında en iyi düzeyini sergiliyor, her şeyini veriyor ve şampiyonluğu belki de herkesten çok istiyor. anand'ın kolay kazanacağı düşünülen son şampiyona maçında harika bir iş çıkardı ve normal süreli partileri eşit skorla tamamladı. güzel de bir insan, hadi hayırlısı. bence dördüncü favori o.
teimor radjabov (2793):
turnuvanın kapalı kutusu. son dönemde yüksek düzeyde bir turnuvada yer almadı ve bu yüzden son form durumu bilinmiyor. muhtemelen evine kapanıp psikopat gibi çalıştı bu süre boyunca ama pratik eksiği dezavantaj olabilir. siyahlarla çok tehlikeli, çok atak bir siyah açılış repertuvarı var.
alexander grischuk (2764):
hiç sevmediğim bir adam, klasik zamanla oynanan satrancı her fırsatta aşağılıyor ve bunun yerine hızlı ve yıldırım satrancın ağır zamanlı oyunların tahtını ele geçirmesini isteyip duruyor. diğer yandan ilginç bir biçimde süre kullanımı çok sıkıntılı, neredeyse her oyununda felaket bir süre sorunu yaşıyor ama harika bir yıldırım oyuncusu olduğundan son dakikalarda, hatta saniyelerde bile şaşırtıcı ölçüde seviyesini koruyabiliyor. açılış repertuvarı da çok garip, beyazlarla abuk subuk erken beraberlikler zorlayabiliyor. ben bu turnuvada herhangi bir iddiası olacağını sanmıyorum. ama kazan'daki son adaylar turnuvasında gelfand'la final oynadığını unutmamak lazım. her şeyi yapabilir.
peter svidler (2744):
bu olayların gediklilerinden. uzun süredir ağır toplarla ciddi turnuvalarda boy göstermiyor ama her zaman çok iyi bir oyuncu oldu. tembellik ve kazanma hırsı sorunları var, kendisi de bunu sık sık itiraf ediyor. iyi hazırlanmışsa tehlikeli, hayati partiler çıkarabilir ama genel sonuç itibariyle onun da çok üst sıralarda bitirebileceğini sanmıyorum.
vassily ivanchuk (2757):
deli. satranç soluyor, satranç yiyor, satranç içiyor. turnuvadaki en dengesiz, en akla kara arasında gidip gelen adam ve eski kurtlardan. on yıllardır satranç dünyasının zirvesinde yarışmış ama şampiyona döngülerinde hiç başarı yakalayamamış. bu açıdan çok hırslı, ama psikolojik olarak o kadar sorunlu ve heyecanı bazen onu öyle bir ele geçiriyor ki, eksi dört beşle de bitirebilir. diğer yandan, satranç dünyasında gelmiş geçmiş en yetenekli oyunculardan biri olarak görülüyor ve iyi bir döneminde ortalığı silip süpürebilir de. en büyük artılarından biri de, her türlü açılışı çok yüksek seviyede oynayabilmesi. onun için hazırlanmak zaman kaybı olarak değerlendiriliyor. sürprizli, korkunçlu, güzel bi abi. ayrıca durup duruken türkçe öğrenmeye başlamak gibi bir tuhaflığı da var mazisinde. mikrofona konuşurken öyle bir heyecanlanıyor ki, siz onun yerine heyecanlanmaya başlıyorsunuz. genelde yalnız çalışıyormuş, diğer oyunculardan uzak duruyor. eksantrik, "renkli" denen adamlardan. kimseye bi zararı dokunduğunu atar gider yaptığını da hatırlamıyorum, herkes seviyor. ne yapacağını çok merak ediyorum.
toparlama:
valla akıl, carlsen'in kazanacağını söylüyor. gönül kramnik'i istiyor. ilk dört sırayla carlsen kramnik aronian gelfand olur gibime geliyor, ivanchuk da sonuncuyla birinci arasında bir yerde bitirecek, onun için hiçbir sıra şaşırtmaz.
bu tarihi turnuvada her türlü dram mevcut: tembel dahiler-çalışkan dahiler (eheh), genç zibidiler-çoluğa çocuğa karışmış amcalar, ama benim için en çok da ilk şampiyona yarışmasına katılan bir uzak ara favori (carlsen)-özlediği şampiyonluğu geri isteyen bir satranç anıtı (kramnik) ve muhtemelen son kez kozlarını oynayacak tarihi devler (ivanchuk, gelfand).
nefis bir turnuva olacak, nefis.
ingilizce daha detaylı oyuncu profilleri, eşleşmeler ve diğer turnuva bilgileri için:
http://www.chessvibes.com/…o-including-the-pairings
http://www.chessvibes.com/…e-candidates-predictions
http://www.chess.com/…-championship-candidates-2440
http://www.2700chess.com/
resmi sayfalar:
http://worldchess.com/candidates/players.html
http://london2013.fide.com/