biz bitti demeden bitmez mottosundan bitse de gitsek mottosuna terfi ettik.iki uc gun sonra tatil bolgelerinden goruruz hepsinin instagram paylasimlarini.

maç sonu gene maneviyat kasılmış, helallik istenmiş. helal olmasın amına koyayım neyin helali. taşak kebabı yapıp milyonları götüreceksiniz, götünüz sıkışınca da ‘hakkınızı helal edin’. hasiktirin ordan ya.

ver biz de tırtıklayalım biraz, öyle helalleşelim. şehrin, ülkenin, doğanın, tarihin, takımın anasını sikip sikip helallik isteniyor ne güzel memleket.

(bkz: yazık la kimin çocuğuysa)

dün akşam benim dikkatimi çeken şey şu oldu.

kalecimiz, ki kendisi 3 gol yediğimiz maçta en iyilerden biriydi, aut atışında topu hep degajla başlattı. bu benim gözüme çarptı çünkü bu turnuvada izlediğim maçların çoğunda kaleciler ceza sahası içindeki arkadaşlarına verdi ve takımlar topla çıkmaya çalıştılar ileriye.

bu maç bana gösterdi ki biz bu seneki milli takım olarak çağın gerisinde kalmışız. futbolcularımız genç ama kafalar ya da eğitim ve taktik anlayışı eski. şenol hoca'ya saygım çok büyük ama bu turnuva özelinde sınıfta kaldı.

bir de kesin olarak sponsorluk işlerinin milli takımın ayarını bozduğunu düşünüyorum. topçuların sahada görmediğimiz kadar reklamlarda gördük.

(bkz: #124827036)

turnuvadaki başarısızlık üzerinden türkiye'yle ilgili saçma sapan tespitlerin yapıldığı başlık. milli takım oyuncularını, teknik heyetin kararlarını, trt yayınını eleştirmek elbette hepimizin hakkı. fakat alakasız bir şekilde konuyu kurtuluş savaşı'na getirmek ve ülkemizin kurulmasını sağlayan harpten "zafercik" diye bahsetmek tam anlamıyla art niyetlilik. 1919-1922 arasında gerçekleşen kanlı çarpışmalarda on binlerce asker-sivil vatan evladı yaşamını feda etti. dökülen onca kanlarla kazanılan bir savaşı hiç kimse ama hiç kimse "zafercik" diye nitelendiremez.

1700'lerden beri yenilen bir ülkeymişiz.. bir futbol turnuvası ile tarihte yaşanan askeri/siyasi hadiselerin ne alakası var? ne rapid wien'i yenince viyana'yı üçüncü kuşatmada fethetmiş oluyoruz, ne de yunanistan milli takımına mağlup olunca savaş kaybetmiş oluyoruz.. sayıyla kendinize gelin lütfen. futbol üzerinden hamaset edebiyatı yapmak ne kadar yanlışsa, ülkemizin -belki de en övgüye değer yönü olan- muharebe tarihine çamur atmak veya onu küçümsemeye çalışmak da bir o kadar yanlıştır.

brezilya tam 5 kez dünya kupası kazandı diye müreffeh ve huzurlu bir ülke mi oldu? sscb 1966 dünya kupası'nda batı almanya'ya yenilince doğu berlin'i mi kaybetti? ingiltere 1986'da arjantin'e yenilince falkland adaları'nı iade mi etti? uruguay iki kere dünya şampiyonu olunca tarihi şanlı zaferlerle dolu, muhteşem bir ülke haline mi geldi?.. çocuğa anlatır gibi anlattırıyorsunuz yemin ederim..

milli takım ülke olarak bizi resmen özetliyor. bir turnuvaya devam edebilmek için en iyi 3.lüğü beklemek olmadı fair play ile çıkmayı beklemek, acizlikten başka bir şey değildir.

neden maçlarımızı kazanıp adam akıllı turnuvaya devam etmek varken hep bu ihtimalleri kovalıyoruz.

bu nokta bizi tam olarak özetliyor. bir kişi bir yerde işe girecekse çalışıp gerekli şartları sağlamak ve iş yükümlülüğünü taşımak yerine sürekli torpil ile birileri tarafından haketmediği halde işe girmeyi ya da haketmediği bir mevkiye gelmeyi beklemesi gibi bence.

normal ülkelere bakıyoruz adamlar top oynuyorlar top. eğer milli takım soyunma odasına girebilseydim: beyler bu toptur, üzerinizdeki formalar da bir milleti temsil ediyor adam akıllı oynayın demek isterdim.

potansiyeli çok yüksek bir milli takımız ama bu pohpohlanmalar, bizim çocuklar tarih yazacak kimsenin gözünün yaşına bakmadan diye şarkı yapmalar, yani biz neden bu kadar kibirli bir ülkeyiz öncelikle bunu bir gözden geçirmemiz gerekiyor, bu sorunu halledersek ileriye daha iyi bakabiliriz. bu jenerasyon iyi bir teknik direktör ve oyun formatı ile hala fark yaratacak bir ekip sadece nasıl oynanması gerektiğini gösteren futboldan anlayan ve filozof olmayan bir teknik adama sahip olması yeterli.

turnuva sonrası görünen şu

şenol güneş o anda formda olan oyuncuları seçip oynatmak yerine klasik laz adamcılığı ve ben bilirimciliği ile ilerlediği için elimize patlıcanı alıp geri döndük

bariz görünen eksikleri söyle sıralayabilirim

1 ) merih demiral maç eksiği çok bariz gözüktü ozan kabak - çağlar stoper göbeği tercih edilmeliydi

2) hızlı çıkış ve kontra yapamadık cengiz ünderin karşı kanadına ligin formda kanat oyuncusu halil akbunarı almamak büyük hata

3) defanstan topla çıkamadık irfan canı yetersiz kullandık ve ligin formda orta sahası salih uçanı kadroya almamak yine büyük hata , bu yüzden hakan çalhanoğlunu sürekli defanstan top almaya mecbur bıraktık.

4) burak yılmazı geriye düşünce ikileyecek bir forvet bulamamak illa bir türk oyuncu vardır değil mi bu dünyada bu adamın yanında yada yerine gerektiğinde oynayabilecek

5) efecan karaca yada taylan antalyalı gibi orta sahada ozan ile beraber pres yapacak adamları gerektiğinde kullanmamak

6) tüm bunları yaparak takım içinde bu adam ne ediyor duygusunu oluşturup takım güvenini kaybetmesi

maç bitti kafalar rahat; hesap kitap yok. bizi, o şunu yenerse, bu şunu farklı yenerse gibi hesaplara sokmayan takım gibi takım. daha ne istiyorsunuz. tertemiz elendik.

halil akbunar'ın ahı var üstünde şenooool.
3.2 milyon euro güzel mi ?