yarını iple çekmeme neden olan yayın.
çok heyecanlı geçeceği kesin. başganım saatleri kurduk.
izlemeyeceğim yayındır.
bütün millet göreve çağırırken öne atılmayım, sorumluluk almayıp kılıçdaroğlu ile saf tutana artık tahammülüm yok. iktidara gelse en büyük muhalif ben olurum.
sen de fos çıktın.
ben adamı haklı buluyorum ankarada korumasız gezme özgürlüğüm var dedi . demekki istemiyor çok ta zorlamasak iyi olur
mansur yavaş'ın adaylık süreci deprem bölgesindeki çalışmalar ankara ve mansur yavaş'ın geleceği teketek'te bu akşam 20:00'de fatihaltayli soruyor; ankara büyükşehir belediye başkanı mansuryavas06 yanıtlıyor.
https://twitter.com/…ktv/status/1636669124980928515
"ibret almazsan ibretlik olursun" yaşadıklarımızı özetleyerek programa başladı mansur başkan.
başlamış olan yayın.
fatih altaylı'nın sessiz sedasız şekilde yayına gelmesine değinmesi üzerine mansur yavaş,
"yanımızda koruma ile gezmek beni rahatsız ediyor. kimseye kötülük yapmıyorum ki, niye koruma ile gezeyim gibi bir mantığım var." dedi.
son dönemde yaşanan deprem ve sel felaketleri açısından gerekli tedbirlerin zamanında alınması gerektiğini, en azından yeni nesillerin bu konulara dikkat etmesini söyleyip "ibret almazsanız ibretlik olursunuz" ifadesini kullandı.
depremden iki saat sonra yani saat 06.20 itibariyle ankara itfaiyesi'nin deprem bölgesine gitmek üzere hazır olduğunu, saat 11 buçuk gibi bölgeye gidebildiklerini, kahramanmaraş'ın trabzon caddesinde görevlendirildiklerini, bu caddeye gittiklerinde bu caddede depremin ilk gününün öğle saatleri itibariyle başka hiçbir çalışma olmadığını, daha sonra başka illerden ekiplerin geldiğini, itfaiyenin 120 kişilik diğer ekibinin yola çıkmak için afad'tan bir türlü yönlendirme yapılmadığını, sonrasında karayolu ile yola çıktıklarını ve bu ekibin ancak akşam 21 itibariyle maraş'a ulaşabildiklerini söyledi. afad kaynaklı koordinasyonsuzlukları detaylı şekilde anlattı.
kendilerinin bölge halkı için afetlere müdahale etmek istediklerini ama muhalif belediyelerin bu tür afetlerde görünür olmasının istenmediğini, hatta bazı afetlerde kendilerinin yardım isteklerinin sırf bu anlayış nedeniyle reddedildiğini ifade etti.
hatay havalimanı'nın deprem sonrasında tamir edilmesine ilişkin soruya, bu havalimanının açılmasının geciktiğini, ankara büyükşehir belediyesi'nden yardım istenmesi üzerine belediyenin iş makinesi ve çalışanlarının havalimanına gönderildiğini, havalimanını tamir etmek için çalışan özel şirketin makinelerdeki belediyenin ismini silerek göstermediğini, cumhurbaşkanı yardımcısının siz kimsiniz şeklindeki hitabının doğru olmadığını, deprem bölgesine iktidar milletvekilleri için değil bölge halkı için gittiklerini söyledi.
dere yataklarına imar verildiğini, önceki dönemlerde yapılan tüm yanlışları gidermenin maliyet itibariyle mümkün olmadığını, kendisinin elinden geldiğince sorunları çözmeye çalıştığını, sadece üst yapı ile ilgilenmediğini, altyapının düzeltilmesine de önem verdiğini söyledikten sonra "hayali projelere ayıracak paramız yok" dedi.
beypazarı belediye başkanlığı döneminde koşullara uygun olmayan ve beton kalitesi bozuk çıkan binanın sahibinin ruhsat istediğini, öleceksem ben öleceğim dediğini, ancak kendisinin bu kişiye "kusura bakma, devlet bana kendini öldürmene de izin vermeme gibi bir görev verdi" diyerek bu talebi reddettiğini söyledi.
binalara ruhsat verilmesi öncesinde inşaat mühendisleri odası'nın vize vermesi uygulamasına sırf siyasi gerekçelerle son verilmesinin hatalı olduğunu, bu odaların bu yetkinin kendilerinden alınması öncesinde bu işi aslında çok düzgün yaptıklarını özellikle belirtti.
melih gökçek'in internet üzerinden sorular sorduğunun söylenmesi üzerine "onun elinden telefonu almak lazım" diyerek sakince çok güzel şekilde yanıt verdi.
cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kendisine millet ittifakı tarafından görev verilmediği müddetçe adaylık için yola çıkma niyeti olmadığını, anketlerde yüksek çıkmasının sebebinin siyasi polemiklere girmemesi olduğunu, polemiğe girmemesinin nedeninin ise tüm vatandaşlara eşit yaklaşma çabası olduğunu, belediye binasında kendi resminin olmadığını, kendi siyasi tavırlarını asla yönetime yansıtmadığını, kemal kılıçdaroğlu'nun kendisini ankara'da aday yapması sayesinde kamuoyuna yansıyan olumlu icraatleri yapma şansına sahip olabildiğini söyledi.
cumhurbaşkanı yardımcısı olmaları hususunun hızlı bir şekilde gündeme geldiğini, esasen sadece ekrem imamoğlu ile kendisinin cumhurbaşkanı yardımcısı olmasının daha doğru olduğunu, genel başkanların milletvekili olarak mecliste olmalarının daha iyi olacağını, hem cumhurbaşkanı yardımcısı hem de belediye başkanı olmalarının önünde ise hukuki bir engel olmadığını, anayasa hukuku profesörü ergun özbudun'un görüşünün de bu doğrultuda olduğunu belirtti.
sosyal devletin önemine değinerek "insanca yaşamın herkesin hakkı" olduğunu söyledi.
suriyeliler ve diğer göçmenler konusunda kılıçdaroğlu'nun gerekli açıklamayı yaptığını, bu konunun önümüzdeki on yılın en önemli konusu olacağını, uluslararası kuruluşları da dahil ederek suriyelilerin bir an önce gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
'hükümet değişirse maaşlar ödenemez' ifadelerine cevap vererek kendilerine belediye başkanı olmaları öncesinde de aynı şeylerin söylendiğini, ancak kendi dönemlerinde sosyal yardımların arttığını, işlerin yoluna girdiğini, korku siyasetinin bırakılması gerektiğini, yeni hükümetin çok güzel işler yapacağını vurguladı.
önümüzdeki dönemde olumlu işlerin yapılmasını sağlayacak temel politikaların israfın önlenmesi ve şeffaflık olduğunu belirtti. torpil ve mülakatların kaldırılacağını, liyakatsiz şekilde işe alınan kişinin kamuya yük olduğunu, işe girmeden önce bir yakın arama mantığının kaldırılması gerektiğini söyledi.
seçimin sonucuna ilişkin tahmininin sorulması üzerine seçimin kazanılacağına inandığını, bu seçimin kazanılması gerektiğini söyledikten sonra "ben hiç kimseye hakaret etmedim, ama ben hakaret de işitmek istemiyorum. ben bu ülkenin bir yurttaşıyım. bir kamu görevlisiyim şu anda. yarın belediye başkanlığı görevim de biter. ama düşüncelerimden dolayı, bir siyasi partiye oy vermediğimden dolayı ben hakaret yemek istemiyorum. ben telefonum dinleniyor endişesiyle de yaşamak istemiyorum." dedi.
ekşi sözlük'ün kapatılmasına ve stadyumdaki protestolara değindi, eleştirilerin demokrasilerde normal olduğunu söyledi.
seçmenin bu seçimi ilk turda bitireceğini net bir dille ifade etti.
ülkemizin başkentini yöneten mansur yavaş ile gurur duyuyorum. çok güzel, ders niteliğinde bir program oldu. her görüşe ve her vatandaşa eşitlikçi bakan, nezaket dolu bir yönetici olduğunu sonuna kadar hissettirdi.
izlediğim yayındır. konuşuyor başkan
tamam kılıçdaroğlu aday olsun olsun da, bu adamda da tam bir cumhurbaşkanı mayası var be abi...
tanım: dışarıdan baktığımda yalnızca işini yapan dürüst biri olarak gördüğüm siyasetçi.
başkan konuşuyor susun. konuş başkan