beşiktaş asbaşkanı
emre kocadağ maçtan sonra yaptığı açıklamada, “bugün şanssızdık ama kaybedilen birşey yok” demiş.
bu açıklama bana şu papaz fıkrasını hatırlattı.
göl kenarındaki bir kasabada herkes yaklaşan sel baskınını ve fırtınayı konuşuyormuş; köyün papazı
“allah bizi korur, korkmayın" diyormuş. göl yükselmeye başlamış, kilise de gölün hemen kıyısındaymış. yerliler kasabayı terk ederken kiliseye uğramışlar, papazı dua ederken bulmuşlar ve "papaz efendi, gel araçlarımızda yer var, seni de götürelim." demişler. papaz, "allah bana yardım eder; ben ona inanırım, dua ederim" demiş. kiliseyi yavaş yavaş su basınca tekneyle gelip "papaz efendi gel, gidelim" diye ısrar etmişler. "sizi imansızlar, ben allah'a her gün dua ediyorum o beni kurtarır." su iyice yükselmiş; papaz çatıya çıkmış, helikopterle gelmişler, merdiven sarkıtmışlar "papaz efendi, gel." "siz gidin; allah bana yardım eder!"
bizim papaz boğulmuş, öteki dünyanın girişinde kuyrukta yüksek sesle sitem etmiş: "allahım o kadar inandık, ibadet ettik, şu yaptığına bak, beni kurtarmadın."
yukarıdan gür bir ses cevap vermiş: "papaz efendi önce haber yolladık, sonra araba, sonra kayık, en son helikopter yolladım, daha ne yapayım?"
-daha maçın başında var marifetiyle penaltı kazanmışsın atamamışsın.
-ilk yarı 3 dk uzatma verilmiş. 4. dakikasında rakip kendi kalesine gol atmış. üstelik pozisyonda vida defansın yüzüne faullü müdehalede bulunmuş, boşvermişler.
-yetmemiş maçın 2. yarısı aynı defans oyuncusu 2. kafa golünü kendi kalesine atmış 2-0 öne geçmişsin.
-4 dk uzatma verilen maç 8 dk uzatılmış.
daha başka nasıl bir şans bekliyordu acaba, helikopterle ronaldo mu gelseydi.