halkın artık kopartamatıkları için artık ihracat yapan firmalar yakayı kurtaramaz.
yetmez tamamını koysun masaya.
merkezin kısa vadeli dolar ihtiyacını karşılayıp doları baskılamak için türettiği süper zekimsonik uygulamadır.
bu devlete daha ne kadar bakmak zorundayız sorusunu hatırlatan karar. her ihracat yapanın yüzde 40 karı mı varmış ki de bu tutarı tcmb'de bozduracak? ayrıca tekrar üretim yapması için gereken hammaddeyi hala dolarla satın alırken tekrar dövize dönüp bir de parite farkı mı ödeyecek? bunları anlayan sadece biz olmadığımıza göre demek ki gün kazanıyorlar ve kasa gerçekten bomboş.
abi bu kadar "yaptım oldu" ile ben de yönetirim ekonomiyi. valla diyorum bak ne var ki buna? zaten ne istersen yapıyorsun. kimse de aga sen necisin demiyor(diyemiyor). sanki denetim mi var ya da bu kadarını da yapmayalım diyen mi var?
evimize giren rızık ticaretten ve bir kısmı da ihracat. olan yine bize oldu. gerçekten bu ülkede ticaret yapmak ve helal rızık kovalamak büyük olay büyük. doğrudan sapmayan bir ticaret erbebı, kesin cennetlik bu ülkede kesin.
benim ihracatçım işini bilir.
(bkz:
benim memurum işini bilir)
cok sikistilar, cok. isin sonu agir kontrollere kayacak gibi.
genelde %25 ile başlar. 50 olur, 75 olur, sonra da der ki "getir bakim sen o parayı buraya".
(bkz:
sermaye kontrolü)
yıllarca yapılan hukuksuzluklara alkış tutan yancı “ihracatçılar”a müstehak uygulama. bunu toplantıda alkışlayamadılar bari evde ayağa kalkıp alkışlarlar artık.
gomunik türkiye’de gayet normal bir karar.
türk vatandaşını ucuz iş gücü seviyesine indirirken, 700-800 dolara mühendis çalıştırırken bu ekonomik durumun ihracatçıları da etkileyeceği belliydi. ekonominin durumundan istifade edenler vatandaş fakirleşirken siz de zenginleşemeyeceksiniz bunu görün. ucuz iş gücü politikası, değersiz lira yabancılar hariç (döviz kazanan vatandaş dahil) kimseye fayda sağlamaz.
çalışanına karlılığından pay veren ihratçılar adına üzücü, döviz kazanıp çalışanına olabilecek en düşük maaşı layık gören ihratcatçılar açısından ise "umursanmayacak" bir haber.