ne guzel diyorsynuz fenerbahce trabzonun sampiyonlugunu caldi diye. birde deseniz gece yarisi o baliklari neden gonderdik diye. birde deseniz attigimiz goller avea raklaminda atilan golden daha basit gollerdi diye. birde deseniz onlara karsi aslan kesilen bursa, antep bize karsi kediydi diye.
birde deseniz su kaybolan teypleri ne kadar guzel sokmussak sakladigimiz yere hala cikamadi ortaya.
birde deseniz sike mike bahane olay cikarmak bizim genlerimizda var, oturdugumuz yerden mac izleyemiyoruz diye. olay sike olsa galatasaray macinda rahat dururduk diye.
şirinlerin izlemeye geldiği maç
http://i.imgur.com/7xvwc.jpg
ilk önce futbol konuşalım :
bazı trabzon'lu arkadaşlar kendilerini inandırmışlar "biz feci siktik feneri, 85. dakikada bala göte golleri attı fener, kazandı" diye. eğer kendilerine holigan değil de futbol izleyicisi diyorlarsa bu insanlar, yazık. fenerbahçe maçın tam hakimi olmasa da, kontrolü hep elinde tuttu. pozisyon sayıları, topa sahip olma, top çalma, rakibin yarı sahasında oynama istatistiklerinde hep öndeydi.
trabzonspor'lu arkadaşların hayıflandığı tek pozisyon, yusuf erdoğan'ın kaçırdığı pozisyon sanırım. ama belki haklılar o gol olsa belki maç bu şekilde bitmezdi, ama tek pozisyonları da oydu. hatta kaleyi bulan tek şutları sanırım. çok uzun bi süre 0/1 şut isabetiyle oynadı trabzon ekibi.
maç dışında yaşanan olaylara gelelim.
çok trabzon'lu arkadaşım var. işte bu arkadaşlarımda sevmediğim bir özellik olan "anlamsız şiddet, nefret, bir anda çılgına dönme gibi" özellikler mevcut. bu özelliklerini zaman zaman kontrol edebilseler de açıkçası bunun coğrafi bir psikolojik durum olduğunu seziyorum.
galatasaray maçında da yazdım, geçen sene salak salak olay çıkardıklarında da yazdım. gerçekten türkiye'deki en düşük profilli taraftar seviyesine sahipler, kaç senedir. kaçıncı maç bu ? sonra "abi sen hukuğu guguk yaparsan, taraftar da hakkını sahada arar" diyorlar. ahah, ulan "aziz yıldırım'ın tutuklandığının ilk günü (ki halen şüphe kalkmış değil) yüce türk adaleti "diye bağıran ben değilmişim gibi.
o zaman,trabzon'da fenerbahçe forması giyen birini darp et, futbolculara çakı atmaya devam et. çünkü hakkını ancak öyle kazanırsın.
edit : zeki olan insan "benzin istasyonuna saldirip, polis arabasi yakiyordunuz" demez. polis arabası bir simgedir ve canli degildir, yapilan sey de ters dondurmekten ibaretti. benzin istasyonunu ise oradaki insanlar (gercekten gudulenmis olsalar) havaya ucirabilirlerdi, fakat sadece taskinlik yaptilar. sahada polisin yaptiklariyla basladigini bu olaylarin gayet iyi biliyosunuz. ustelik hic bir masum insana, "hakkimizi yediniz" diye darp etmeyi saldirmayi dusunmedi kimse. ayrica sonuclanan davadaki usulsuzlukleri biliyosunuz "tomaya kafa atti" diye suclanan insanlarin beraatlerini.
bununla halen masum insanlara saldirmayi esit duzeyde hak goren insanlar varsa, vicdan nakli yaptirsinlar.
ulan bir şey demeyeyim diyorum ama, trabzonspor'un kuyruk acısının seneler geçtikçe büyüdüğünü gördüğümüz maç. bu durumu bu kadar nefret ettikleri fenerbahçe'nin kendilerini senelerdir kupa, lig fark etmeden yenmesinin sonucu olduğunu düşünüyorum. şike olduğünu iddia ettikleri sezon da böyleydi, geçen sezon da böyle, şimdi de böyle.
(bkz:
ağlama temel)
7 sezondur sağ kanatta alternatifsiz gökhan gönül'ü tanımayan,ilk kez forma giydiğini zannedip iki çalım yedi diye fos çıktığını iddia edenleri gördüğümüz maç.
aynı yorumu yapanlar ilk goldeki asistini görünce ne dediler merak konusu?
fenerden kendi evlerinde bir puan çıkarabilseler sokaklara dökülecek malların, kazanınca sevinen fenerlilere ayar vermeye çalıştıkları maç. şikeci fenerin son beş dakikayı satın alarak kazandığını iddia etmelerini bekliyorum şimdi...
"trabzon camiasına tahammül" diye bir olgu yaratmış bu maç bazı et beyinlilerde. trabzon falan yok hacı.
taraflı maç yorumlayan bir yorumcu, türkiye'de kaliteleri belli irili ufaklı kuzey anadolu takımları ya da derebeylikleri, giden futbolcusunun ardından zaten x parayı, kızları ve istanbul'u seviyor gitti diye ağlayan kulüp başkanı, insanlıktan nasibini alamamış - içerde futbolcular tokalaşırken çalınan her düdüğe yarrak var gibi tepki gösteren, insanların hayatına kast eden oropsu çocuğu taraftarlar var.
işte bazı takımlar böyle. oku da öğren kör cahil.
hala fenerbahçe taraftarı üzerinden bu maçla ilgili savunma yapılıyor, anlatmaktan sıkılmayacağız:
kendi sahasında ezeli rakibine kupa kaptıran ve buna rağmen bir kısmının galatasaray'ı alkışlayacağı kadar centilmence bir ortamın ardından polisin uyarısız ve orantısız bir şekilde kadın çocuk bebek demeden taraftara biber gazı sıkmasıyla ortalık karışmış ve polisin tahrikiyle de olaylar saha dışına taşıp büyümüştür. bunu statta olanlar ve tarafsız izleyenler zaten biliyor. ama bazı beyinlerin almaması yüzünden tekrar edip duruyoruz.
bu olayla sahaya madde atan, teknik direktöre taş atan, yerde yatan futbolcuya ses bombası atan taraftarı karşılaştırmayın rica ederim.
trabzon taraftarı maalesef yaptıklarıyla itici olmaya devam ediyor. bu akşamki davranış da bu sürecin bitmeyeceğini gösteriyor.
yok hayalleri çalınmışmış yok mutlulukları sikilmişmiş de holiganlığınıza ve şiddetinize bahane aramayın. galatasaray'a da yaptınız aynısını geçen hafta, onlar neyinizi çaldı, burak'ınızı mı?
traumerei'nin uyarısı üzerine imla editi.
mustafa tiryaki'nin kırmızıkartlık pozisyonuna sarı kart verilen maç. baldıra taban girmenin cezasının sarı kart olduğunu öğrenmiş olduk.
arslansın suat.
oğlum trabzonlular, yenseniz ne olur ki? kupayı alsanız ne olur ki? futbolcuların futbolunu kenarda tutarak konuşuyorum. böyle bir cehalet olabilir mi? yetti artık sahaya bok püsür ne bulursanız fırlatıyorsunuz. kendi oyuncunuz olsun isterse alanda. fark etmez. yeter ki sahaya insin o su, ya da demir para ya da her ne boksa. doymadınız. şu trabzon taraftarının önüne kim gelirse gelsin sahadaki futbolculara kin ve nefretle bir şeyler atma alışkanlığı asla bitmeyecek sanırım. ne oldu? skoru mu değiştirdiniz? maç sonucunu mu etkilediniz? yenildiniz gitti işte. yalnızca cehaletinizi sergiliyorsunuz mütemadiyen.