liberal olmanın ne kadar kolay olduğunu gösteren argümanlar, bir iki kavram ile karmaşık meseleleri açıklayabiliyorsunuz. teorik olarak özel sektör güvenilir kamu güvenilmezse neden devletin her sektörde düzenleyici denetleyici üst kurulları var?
dünyada kamudan en çok ihale alan 10 şirketten 5'i türkiye'den, bunların yemediği bok yok, bu şirketler kamu işletmesi mi?
ihalelerde kamu görevlileri görevini yapmıyor dersen o zaman kamudaki yolsuzluklarda da görevini yapmıyorlar deriz.
asrın vurgunu denilen yolsuzluk özelleştirilen türk telekomda oldu, karşılanmayan milyarlarca dolarlık yatırım taahüdü kamuya borç yükü olarak bindirildi. dünyada da bir sürü örneği var. bolivya'daki meşhur su savaşları özelleştirilen su tesislerindeki yolsuzluklarla ilgiliydi. yunanistan krizden sonra birçok önemli sektörü avrupalı şirketlere sattı, bu sektörlerin kamu borç yükü arttı.
"özel sektör verimlilik odaklıdır yolsuzluk olmaz" gibi teorik kabullerle yaklaşacaksak devlet de "eşit ve adil hizmet odaklıdır yolsuzluk olmaz" dememiz lazım. gerçek hayat liberalizmin 25 sayfalık el rehberlerindeki gibi değil.
al, neoliberalizmin babası ingiltere'den haber:
https://www.independent.co.uk/…e-deals-9175336.html özelleştirilen demiryolunda hem hizmet kalitesi düştü, kazalar arttı. bu verdiğim haberde iflas edip kamu kaynaklarını zayıflatan railtrack şirket yöneticisinin ihaleler için aldığı rüşveti söylüyor.
liberallerin yüzeyselliklerinin temelinde devletin kapitalist niteliğini yok sayıp devlet ile piyasayı birbirine zıt iki varlık olarak görmeleri yatıyor. şu anki hükümetin kabine tarihinde özel sektörde yatırımı olmayan adam mı var? önünde rusya azerbaycan gibi örnekler var, panamadaki yüzlerce milyar doların sahibi oligarkların hepsi şirket yöneticisi.
teoride hatalısın, pratikte ise dünya üzerinde örneği ender bir çetenin usulsüzlüklerini kamuya mal edip metalaşmayı meşrulaştırmak pragmatizmdir, ahlaksızlıktır.
edit: bir arkadaş o zaman çözüm ne diye sordu. türkiye'de yolsuzluk sorunu demokrasi ve hukuk sorunundan bağımsız değil. türkiye demokrasi ve hukuk krizine cumhuriyet tarihinin en geniş özelleştirmelerini yapmış, derelerini savunan halka polisiyle jandarmasıyla saldıran bir iktidarın döneminde girdi.
çözüm katiyen daha fazla özelleştirme değil, aksine daha fazla kamu denetimidir. meclis gibi kökleri 19. yüzyıla dayanan siyasi temsilin en ulvi organı bile çöktüğü bir ortamda yolsuzluk vakai adiyedir. çözüm bu hükümetin elitlerini her sektöre dahil oldukları iktidar ağlarıyla birlikte yargılayıp halkın yöneticiler üzerindeki denetimini esas benimsemiş yeni bir devlet ve bürokrasi inşa etmektir.