kadın beyninden bir sik anlamayan erkektir.

b*çaklama diyince b*çaklamaz
t*cavüz etme diyince t*cavüz etmez
uzaklaştırma kararı falan çıkarsa da paşa paşa rahat bırakır.

bu iğrenç örnekler bir yana dursun, konuşarak anlaşır. anlaşamadığı yerde bırakır gider.

adam gibi adamdır.

ya ne olacaktı ki? arsız gurursuz özsaygısız bir erkek mi olacaktı? bir kimseyi tanrıça yapma lüksü karşılık aldığın ile orantılıdır. sürekli ilgi alayım ama ben koklatayım mantığı stratejisi ile kendini bulunmaz hint kumaşı sanan kadınlar, demirin tuncuna erkeğin piçine kaldığınız bu dönemde bu erkeklerin çok seçenekleri vardır ve bunun farkındalardır. bu sebeple bir kadın yazma mı diyor next abicim. kıymetini bilenle ol. babasının prensesi ne istediğini bilinceye kadar sen yuvanı kurmuş olursun.^*

unutmayın özsaygı her şeydir. bundan taviz verirsiniz, kadınların yörüngesinde betalaşır a**salak birine dönüşürsünüz.

çocuk gibi oyun oynamaya gerek yok. yazma denirse yazılmaz. başka bir şey anlatmak istiyorsa kişinin kötü ve gereksiz iletişim anlayışını kimse çekmek zorunda değil...

valla hayatımda 2-3 defa “bana bi daha yazma, beni bi daha arama” gibi cümlelerle karşı karşıya kalmış bir er kişi olarak; bunu söyleyen hanımefendilerin dediği gibi yaptım, ikiletmedim bile. varsın kadın ruhundan bi sik anlamayalım. kadın bana bunu demişse ben de bi bok yemişimdir, zaten gerçekten ilgili olsam mezkur boku da yemezdim muhtemelen.

kısacası, yazma denince yazmaman gerekir. e hanımlar da bi karar versin amk. bi adama ilgin varsa yazma deme amk erkek kafası düzdür. nasıl ki bi kadının zerre kadar ilgisi, 10 saniyeden fazla süren bakışı dahi bizim gönlümüzde uçsuz bucaksız çayırlarda kelebeklerin uçuşmasına sebep oluyorsa, tek kelimelik “yazma” cümlesi de cennetin ortasına gezegen çarpmış gibi bir etkiye sebep olabiliyor.

asıl siz erkek ruhundan anlamıyosunuz amk. ki hayatta en anlaşılabilir olan şey erkek kalbi ve beynidir.