kadınları anlamak çok zor. aslında anlamlandırmaya çalışmak da pek gerekli bir hadise değil. kendi içlerinde binbir çeşit ruh halindeler, mutlak bir doğruları ve geçerlikleri yok. erkekler için de durum farklı değil elbette. konuya dönecek olursak, yazmaması istenilen bir erkek ısrarla birine yazıyorsa en asgari düzeyde bile bu kendisine hakarettir. öz saygı zedeleyici bir harekettir. insan elbette büyük konuşmamalı,
kader filmindeki bekir gibi kendimizi bir gün kars otobüsünde de bulabiliriz. ancak normal bir ruh halinde asla yapılmaması gerekendir. varsın hayatından kaysın gitsin, kaldı ki karşı tarafın en ufak bir ilgisi varsa o kendisi iletişime geçecektir. erkek ısrar ettikçe konuşmak için, karşıdakinin tutumu kat kat artacak ve ehemmiyeti arşa çıkacaktır. o sebeple elinden klavyeyi bırak ve sakince uzaklaş oradan. yazının başında dediğim noktaya dönecek olursak bir başka kadın bu yazmama meselesini “ bınım ıçın mıcıdılı ıtmıdın” boyutuna taşıyabilir. o durumda erkek yine uzaklaşmalı. her yol ayrılığa çıkıyor. ben de böyle olmasını tahmin etmezdim.