daha bacak kadar çocukken en getto, en çorak, en ucra, en gecekondu köşelerde bile, her 10 kasımda saat 9'u 5 geçe gelişmiş, medeni semtlerden gelen siren seslerine alışkın 80'lerin gençliği olarak, 10 kasım 2004 sabahı ise, koskoca istanbul'un koskoca iş merkezi maslak'ta bırak siren seslerini küçücük bir düdük sesi bile duyamadığı için şok olmuş bir fert olarak demek istiyorum ki...
şu an gözümüzün önünde, 75 yıllık hayatının 56 yılını halkının özgürlüğü ve varolmasi için harcamış bir yaser arafat örneği dururken, kendi sahip olduğumuz özgürlüğümüzün, atamızın kıymetini ne de çabuk unutmuşuz, ne de çabuk sözde muasir medeniyet seviyesine ulaşmışız be atam...
iyi ki yaşamıyorsun ve bu vurdumduymazlığı, bu boşvermişliği, bu amerikanın köpeği olacağım diye kendini kaybetme sarhoşluğunu görmüyorsun atam...