"tabii ışid ve taliban rejiminin yaptıklarının yanında bizim icraatlerimiz oldukça yetersiz ve önemsiz kalmaktadır. dostlarımızın yaptıkları katliamlarda binlerce insan can verirken; ben nasıl böyle bir olaya katliam diyebilirim ki! dostlarımıza haksızlık etmiş olurum."
türkiye'ye fazla gelen finlandiya ayarında demokrat bir siyasetçi olan kemal kılıçdaroğlu'nun kankisinin beyanı.
imtina ediyormuş muş, pekte naif kullanmış güzel dilimizi..
sivas katliamı : masum insanların cani yobaz gericiler tarafından yakılarak öldürülmesidir. utançtır.
bunamış adamın insanlık dışı beyanı.
dönemi itibarıyla sivas ta yaşanan katliyama (katliyamdır) aynı görüş sahipleri ohh diyordu.
bundan da fazlasını beklemek abes. en azından tutarlılar. ne olduklarını saklamıyorlar.
referandumda hayır dedikleri zaman temelcik çok sempatik geliyordu değil mi?
şahsım adına saygı duyuyorum.
bilmiyorum neden aklıma üstadın şu şiiri geldi
ben sana bok demem,
boklar duyar ar eder.
bir zerren düşse boka,
onu da mundar eder.
tanrı senin hamurunu
necasetle yoğurmuş,
anan seni s.ç.r iken
yanlışlıkla doğurmuş.
neyzen tevfik
ateşi yakanları mutlu eden ifadedir.
kim bilir daha neler söylecekti de kameralar karşısında ancak bu kadarını dile getirebildi. bu tiplerle bazen karşılaştığım oluyor ordan biliyorum. o yüzden tekrar söylüyorum kameralar olmasaydı daha ne pislik ve kanlı düşüncelerini dile getirecekti.
bunu diyen kişi aynı zamanda dönemin refah partili sivas belediye başkanıdır ve 33 kişiyi yakanların elebaşıdır. oteli yakmaya çalışan kalabalığa “gazanız mübarek olsun!” diye seslenebilecek kadar vicdansızdır. ne yazıkki hapishanede olması gerekirken güzel ülkemde refah partisinin genel başkanlığına getirilerek ödüllendirilmiştir.