sıra beklerken popülizm yaparak muhabbet açmak

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

otobüs, banka, ekmek, fatura vs. sırası beklerken mağdur olan ve canı sıkılan insanın bu can sıkıntısını yenmek için sıklıkla başvurduğu yöntem. sıranın uzun olması ve ilerlememekte direnmesi esastır. bu yöntemde vatandaş, muhabbet açmak için öncelikle içinde bulunulan durumdan yararlanır; ekseriyetle devleti, memurları ya da diğer görevlileri suçlar. bu şekilde, sıra bekleyen topluluğun ve tabiî ki muhatabının (ya da muhataplarının), o an için içinde bulunduğu duruma yönelik bir hassasiyet içerisinde bulunmasından yola çıkarak, istediği tepkiyi daha çabuk alır. ***birlikte sıra beklediği kişi kim olursa olsun, onunla ortak bir paydada birleşmek için yapılan bir harekettir bu.*** örneğimizi inceleyelim:

- offff...
- ...
- yahu vatandaşı saatlerce bekletiyorlar, çay içiyorlar içeride.
- hı hı.
- nasılsa bizden ses çıkmıyor, yaydıkça yayıyorlar.
- öyle.
- avrupa'da bu böyle değil. ilgilenmiyor mu, şikayet ediyorsun, dakikasında ceza veriyorlar.
- evet, burası türkiye.
- türkiye de, olur mu yani canım, yaşlı insanlar var yani, işimiz gücümüz var bizim de.
- almanya'da olmuştu bir kere böyle, bir terslik mi ne çıkmış... özür üstüne özür dilediler...
...

işte, populizm başarılı olmuş, muhabbet kurulmuştur. artık can sıkıntısı söz konusu değildir. ama bu teknik her zaman işe yaramayabilir. dirayetli ve sabırlı olmak lazımdır. ayrıca muhatap seçimi de mühimdir. bakalım:

- üffff...
- ...
- bu rezalet nedir yahu... vatandaşa koyun gözüyle bakıyorlar resmen.
- ...
- avrupa'da beklet bakayım vatandaşı, ne oluyor...
- ...
- kardeşim, bankası ayrı, iett'si ayrı... ömrümüz beklemekle geçiyor.
- ...
- haa, kulağında kulaklık varmış.
0 favorites - -
cok, ama cok tipik bir taksi muhabbetleri ornegidir. her gun saatlerce direksiyon basinda "direksiyon sallamaktan" sikilan sofor, bir de trafik varsa (trafik = sira beklemek diye dusunebiliriz) kendini tutamaz ve arkada oturan kimseyle muhabbet acmak icin hemen populist bir konuya sarilir. genelde hakikaten de hakli olabilir, ancak gelin gorun ki sonucta populisttir. eh, adamin hayatini etkileyen seyler bunlar oldugu icin, onlar hakkinda yorum yapmasi ve yakinmasi nedeniyle onu suclu goremeyiz, degil mi?

- kazip kazip birakiyorlar, kazip kazip birakiyorlar...
- efendim?
- belediye diyorum. kazip kazip birakiyorlar, her sene kaziyorlar, yeter yahu!
- evet...
- surayi bir seferde kazsan, isini yapsan, bir daha da ellesmesen, olmaz mi ya? bir de su yol kenarindaki borulara bak. bunlar mi tasiyacak alt yapiyi? iki sene sonra yine kazarlar burayi!
- evet abi cok haklisin, ben de biktim vallahi.
- olacak is degil, boyle belediyeyi... *o sirada direksiyonu ani bir sekilde sola kirar, sonra duzeltir ve kornaya asilarak dikiz aynasina el kol hareketi yapar* lan serefiz sen de! ayi, gormuyon mu lan sinyal veriyom!? (ani sinirlenmeler sebebiyle daha once duzgun soyledigi "-yor" eki, aksanli bir hal almistir).
- sakin abi, ileriden saga.
- hayret birsey. boyle okuzlere ehliyet veriyorlar sonra da agliyorlar niye kaza oluyor diye. egitim yok bu ulkede egitim!
0 favorites - -
bunu yapanların aslında haksızlığa tahammül edemeyen bir yapıları vardır. otobüste "arkaya ilerleyecek yer mi kaldı şoför bey." diyenler de bunlardır, maç kuyruğunda kaynak yapanlara bağıranlar da. zaten dikkat edilirse hiçbiri muhabbetlerinde yakınmaktan öteye geçip "bizim oğlan da askerliğini yaptı, kısmetse evlenecek." tadında cümleler kurmazlar. onların işleri güçleri haksızlıktan yakınmaktır, sizi de yalnızlık fobisinden kurtulmak için muhabbet yoluyla yanlarına çekmeye çalışırlar; sonuçta popülizm yaparlar, ne kadar destekçi o kadar güç. yalnız iş eyleme geçmeye gelince sıranın arka taraflarına doğru çekilir, başkalarının postane müdürünün odasını dağıtmasını/ veznedarı cam bölmenin arasından yumruklamasını beklerler. aklıma gelen en güzel örnek, "bu insanlar nerde kalıcek, nerde bu devlet?" diyen abimizdir, yakınır ama gene de her şeyi yakındığı devletinden bekler. bilmez ki vaktinde dere yatağına ev yapan kendisidir...
0 favorites - -