tehlikeli bir bağımlılık türüdür. özgüveni düşürmez, yok eder.

onay arayışı, kişinin kendisini sevilmeye layık görmemesinden, özünde kendini değersiz olarak görmesinden kaynanan ciddi bir problem. kişi, kendi “değersiz” varlığının kendi kendine verdiği onayı, fikirlerini ve hatta tek başına varoluşunu önemsemediği için, dışardan kendisine verilecek onaya bağımlı hale gelir ve ikili ilişkilerinde bu onayı aramayı önemli bir amaç haline getirir.

onay bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığına benzetilebilir. onay bağımlısı başkalarının onayını aldığında kafası “güzelleşir”, mutluluk sarhoşu olur. ama onay kendisinden esirgendiğinde kendisini çok kötü hisseder ve onay ile yeniden “uyuşmak” için aşırı bir onay arayışına girer. her bağımlılık gibi, onay arayışı da ne kadar uzun süreli ise o kadar köklü bir problem haline gelir.

“kendimi güvende hissetmek için başkasına ihtiyacım yok. sorumluluğu alarak kendimi gerçekleştirebilirim ve bunu öğrenebilirim. sadece kendim olarak da sevilebilirim.”

“onaylanmak için kendimden ödün vermek zorunda değilim. sevilmek için onay almaya ihtiyacım yok.”

sevgiyle değil, korkuyla ortaya çıkarılan savunma mekanizması. başkasının tepkisini kontrol etmek için senden ne kadar memnun olduğunu ölçersin, memnun olmasını istediğinden değil. o kontrol de senin hakkında ne düşündüğünü bilmek için yüksek bir efor harcamakla olur. bu tarz bir korku çok derine yerleştirilir. çünkü öyle bir yerde olur ki kişi karşı tarafı memnun etmek istediğini düşünmek ister. çünkü öyle derindedir ki korktuğundan dahi utandırılmıştır kişi. bu yüzden korkusunu gizlemek için memnuniyeti ölçmesini de bir kılıfa sokar ve bunu diğerlerinin iyiliğini istemek olarak görmek ister. ve hatta o kişinin memnuniyetini aradığına dair kendini kandırır ve o kişiyi gözünde büyütür. böylece korkunun ortaya çıkmaması için sevgi beslemeyi bile seçebilir.

duygularından utandırılan insanların erdemleri gerçek sebeplerle çıkmamıştır. ama yine ilaç onay aramamaktadır: hangi sebeple yapıldığına bakılmaksızın bilinmelidir ki erdem erdemdir. çünkü hepimiz erdemlerimizi bir şekilde korkutulmak ile elde ederiz. sadece bazılarımız bunun fazlasıyla farkında olduğu için onay aramayı bırakmaz.

onay aramak, korkunun yüksek farkındalığı ile gelişir. ama bu farkındalık bir şekilde örtülür. sevgi ile, minnet ile, suçluluk ile.

onay arayan kişi bilmelidir ki onayını aradığı kişiden korkmaktadır. bunu anlarsa onay aramayı keser. yalan söylemeyi başarabilir. ve bu noktada yalan söyleyebilmek çok değerlidir.

çünkü kişi onayını aradığı kişinin bir şekilde kendi duygularını bildiğinden de korkar. öyle gelir ki "ben bunu mu hissediyorum?" diye sorar çünkü kendi duygularından da korkar, utanır olmuştur. bu yüzden de karşı tarafın bir şekilde onu daha iyi tanıdığına, derisinin altına girdiğine inanır. oysa yeterince utandırılmış bir insan duygularından utandığı anda o duyguyu artık hissetmek istemediği için kendisini otomatik olarak kötücül bulmaktadır: bir perde var sanır ki arkasından çok kötü bir şey çıksın. orada yalnızca duyguları vardır.

onay aramak çok köklü bir kişilik yapısı oluşturur ve korku üzerinedir. kullanılmaya çok müsaittir. ama kullanmaya da çok müsaittir.

korkusunun yarı farkında olan ve onay arayan insan, aldığı onay ile sahte bir benlik çizer. yalnızca sahte bir benlik değil, sahte bir amaç yaratabilir, sahte bir motivasyon sahibi olduğunu gösterebilir. düşüncelerinin bu derece tespit edilmeye müsait olduğunu düşünen biri eğer bunun yapılamayacağını anlarsa karşı tarafı en kolay dolandıracak insan haline gelir ki bu da onay arayan kişinin boşluğa düşmesine neden olacaktır çünkü duygularının "iyiliğini" veya "kötülüğünü" söyleyebilecek ve onları yüceltebilecek olan iyi bir kaynak bulamayacaktır: arayıcı için en iyi kaynak kıt kaynaktır bu yüzden: uzun bir oyalamaca sağlar.

(bkz: korkmak)
(bkz: utanmak)
(bkz: korkutulmak)
(bkz: utandırılmak)

onay arama savunma mekanizması korkunun arafta kalan yapısıyla açıklanabilir. kişi hem farkındadır duygunun hem de gerçek olmayabilecek duygulardan biri gibi gelir ona. çünkü iyi olanlardan kaçıyorsa kötü olanlardan da kaçabilir.