ilkokul 4'te iken böyle projeler hayal ederdim.
erciyes'e kayak yapan adam şeklinde otel, mersin'den kıbrıs'a köprü ...
zekaya, vizyona bak. ilkokul seviyesinde.
sahi bu halılardaki, kilimlerdeki o motifleri bulan; sarkalardaki, cepkenlerdeki, başlıklardaki, yazmalardaki, çoraplardaki, heybelerdeki, buğday çuvallarındaki oyaları, işlemeleri yapan bu halk mıydı?
“at üstünde kuşlar gibi dönen yar” diye türküler yakan, “yağmur yağar sere serpe” diye ninniler söyleyen bu halk ne zaman kayboldu? nereye gitti bu halk?
güzel duygularını, güzellik anlayışını ne zaman, nerede kaybetti?
dijital görüntülerde hiç türbanlı, sarıklı kimse görmeyişimle bana inandırıcı gelmeyen proje. hayır, o üç boyutlu çizimlerde yer alan askılı bluz giymiş ablamız gerçekte olsa rize'de kaç saat dayanabilir, orası meçhul.
turistlerde hedefleniyorsa yanına fincan da yapsalardı keşke.
la bende çay ile ilgili bi proje düzenliyolarda burda gene çayı rize’yi küçümsüyolar sandım girdim. meğer gene betona yatırmışlar parayı..
bir kere de eleştirmeyin be kardeşim. dünyanın dört bir yanından bu muhteşem eseri görmek için gelecek binlerece turisti ve akacak dövizi bir düşünün. o zaman ne kadar doğru bir yatırım olduğunu anlarsınız.
allah'ım noolur 5 müteahhitten birine verilsin ihalesi. yıllık turist garantisi de verilsin.
(bkz:
ucube)
harbiden bu tabir ilk defa bu kadar uydu bence.
vizyoner siyasal islamci mimarisinin yeni ürünü.
sanırım rize artvin havalimanının kontrol kulesini de çay bardağı şeklinde yapacaklardı.
müthiş fikir.
kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.
büyük zeka, büyük başarı, büyük vizyon.
çatıda küp şeker mi var, bana mı öyle geldi ahaha?