ciddiye alınmayacak insanların ciddiye aldığı rahatsız.

kadın çağla tuğaltay cinayeti üzerine çektiği videolarla epey izlenmiş, izleniyor. diğer cinayet videoları o kadar rağbet görmemiş. hatta şekeroğluna bir yerde “bu dosya senin tapulu malın değil” diyor. belli ki aralarında bu cinayet üzerine çektikleri videolardan kaynaklı bir otorite sorunu yaşanmış. kadının amerika’dan bu mevzuyu araştırıp bunca video çekmesi çağla’nın cani katilinin bulunmasına hizmet edecekse ne mutlu. (konuyu gündemde tutan herkes bu sürece hizmet ediyor.) ancak bu videolar pınar bk’ya para kazandırıyor muhtemelen - youtube’ta instagramda fbta onbinlerce takipçi ve like’lar sayesinde. yani bu işe adanmışlığın yanında böyle bir gelir de söz konusu olabilir. (bu yayınlardan para kazanamıyorsa şimdiden özür diliyorum kendisinden.) tekrar edeyim: o ne gelir sağlarsa sağlasın mesai harcayarak bu cinayeti gündemde tutması önemli. ancak daha çok tık ve takipçi kazanmak için videolara kattığı teatral hava rahatsız edici. videolarını yeni görmüş bir kullanıcı olarak naçizane fikirlerim bunlar.

bugünkü yayınında benden bahsetmiş. küfür ettiğimi iddia etmiş. konuya açıklık getireyim.

şimdi bak ablacım; küfür etmek başka şey, küfürlü konuşmak başka şey. burası ekşisözlük. burayı diğer internet sitelerinden ayıran yegane özellik, yazarların küfürlü entry yazabilme özgürlüğüdür. dolayısıyla buradaki insanların, sosyal hayatta karşılaştığın insanlar gibi olmasını bekleme. buranın kendine has bir jargonu var. küfürlü bakınızları var. küfürlü bir entry yazdığında, kimse kalkıp da bu entryleri bayanlar okuyabilir, ayıp oluyor falan demez. sen çaylak olduğun bunları bilmeyebilirsin, hatırlatmak bizim görevimiz.

tüm bu açıklamama rağmen yine de özür diliyorum. çünkü izlediğim kadarıyla incinmişsin.

bunun dışında yazdıklarımın arkasındayım. hatta buraya da ekliyorum, tanım olsun.

t: iyi niyetli cinayet çözülsün istiyor ama kesinlikle objektif yaklaşmıyor. tamam ben de aileden şüpheleniyorum, gördüğüm bütün çelişkileri yazıyorum buraya ama bu kadar keskin cümleler kurmuyorum. pınar hanımın biraz felsefe çalışıp, sokratik düşünceyi öğrenmesi gerekiyor. bilmediği konularda ahkam kesmesi çok itici duruyor. hele ki şu medyum muhabbetinden sonra kanalını takip etmeyi bıraktım. neymiş çağla'nın katilini medyuma sormuş. ablacım sen şaka mısın ya? ne medyumu allasen? sene olmuş 2800 hala medyum diyor. bir de diyor amerika'da polisler medyumla çalışıyor. bu ne bilimsizlik! adam gibi bilimsel verilere dayanan yayınlar yapsa, eminim çok daha fazla takipçisi olur ama şu haliyle yanlışları doğrularından daha fazla.

kendisini tanımam, bugüne kadar da ne adını duymuştum ne de yayınlarını görmüştüm.

taa ki (bkz: çağla tuğaltay cinayeti) ile tanışana kadar.

hanımefendinin biraz garip bir üslubu var, ilk defa bugün youtube'da izledim, anne gülnur tuğaltay'ın esra ezmeci ile olan mülakatını değerlendirdiği videosunda.

pek de hazzetmedim kendisini izlerken ne yalan söyleyeyim ki…

ama bu cinayetin aydınlatılabilmesi için yaptığı, yaptıkları o kadar muazzam şeyler ki hislerimi yazıya dökmekte zorlanıyorum.

şu anda konuşulan, konuşulabilen ne varsa bu kadın tırnaklarıyla kazıya kazıya ortaya çıkarttığı için var.

birileri bir şey söylediği zaman ama öyle değil böyle demiştiniz denilebiliyorsa bu kadının çabaları sayesinde var.

ben kendisi sayesinde hayata tekrar umutla baktım.

türkiye'de yaşıyoruz, çağla'nın başına gelen herhangi birimizin başına herhangi bir nedenden ötürü kolaylıkla gelebilir.

her an olabilir bu.

ama bir kaza ama bir cinayet, hepsinin onlarca örneği var.

pınar hanım ve kendisi gibi insanlar sayesinde görüyorum ki başıma böyle bir olay gelse bile beni hiç tanımadan, bir kere dahi görmeden hakkımı savunmak için elinden geleni ardına koymayacak,
kimseden korkmayacak mert insanlar var.

deli insanlar var, iyi ki varsınız.

youtube'dan da umarım para kazanıyorsunuzdur.

helali hoş olsun.

yeter ki çağla'nın ve daha sesi çıkmayan nicesinin sesi, soluğu olun.

teşekkür ederim, allah razı olsun.

bu hayatta hiçbir emeğin boşa gitmediğine inanan bir insan olarak bu davada harcadığınız onca emeğin de boşa gitmeyeceğine eminim.

adalet bir gün tecelli edecek çağla için.

tanım: gerçek ismi "pınar karabulut" olan, tüm gün müge anlı cinayetleri izleyip cinayet çözdüğünü zanneden, menopozlu kaçık facebook teyzesi.

çağla tuğaltay cinayeti ile ilgilenirken, ağzı ishal olmuş gibi höykürerek yayın yapan bu kadını yakından incelemek istedim. “pınar bk kimdir?” isimli yayını, ruh hali hem de karakteri hakkında fikir sahibi olmamı sağladı.

türkiye'de özel güvenlikçi iken, amerika'da yaşayan koca bulup amerika'ya gitmiş.

eşinin ikinci karısı. kocası aşırı kıskanç biri. bunu yıllarca hayattan soyutlayıp, 400 metrekare eve hapsetmiş. birbirlerine deli gibi aşıklarmış ama kavga, dövüş, eksik olmamış. polislik bile olmuşlar. kaç defa türkiye'ye geri dönmüş ama eşi o kadar ağlamış sızlamış, özür dilemiş ki ve bu da eşini o kadar seviyormuş muş ki her seferinde tekrar geri dönmüş müş. (bkz: yersen) acaba dönme sebebi yıllar sonra vefat edecek eşini çok sevdiği için mi yoksa eşinden kalacak miras için mi veya sigortadan alacağı para için mi idi ?

anladığım kadarıyla vtd erdal denilen garip adam ve grubu ile ortak yayınlar yapıyorlarmış. kendisi ağzı ishal şekilde millete iftira atmaya başlayınca buna tekmeyi vurmuşlar. bu da başka kanal açıp yayınlarına orada devam etmiş. tabi vtd erdal buna tekmeyi vurduktan sonra gerçek adını ve soyadını, adresini de deşifre etmiş. ardından hakkında bazı söylemlerde bulunmuş. bunların arasında "oğlunun madde bağımlısı" olması gibi ciddi ithamlar var. söylenenler kendisinin çok zoruna gitmiş olacak ki,yayınında "insanların kendisine, evladına iftira atmak çok kötü bir şeydir"deyip gözyaşlarını tutamıyor. "kişisel verilerimi yayınladılar" diyor ama kendisi hiç tanımadığı insanların (illegal şekilde) hastane raporlarını buluyor ve bu insanlar hakkında çok rahat atıp tutabiliyor. kişileri biseksüellikle, ensestlikle, katil olmakla suçlayabiliyor. sen yaparken iyi ama sana dokunulunca ağlayıp zırla. hadi oradan !

yukarıda "yıllar sonra eşi vefat edecek" yazmıştım.

https://www.abdpost.com/…inde-mikrop-bulasti/64179/

habere göre eşi 2021 yılında hastanede vefat etmiş. kendisi ruh haline denk biçimde doktor edasıyla "mikrobu hastanede kaptı, steril olmayan aletler kullanıldı" diye bir söylemde bulunmuş. "param yok, bana bi avukat bulun mirasa ve tazminata çabuk çökeyim öhü öhü" diye haber yaptırmış. peki ne malum hastanede bulaştığı? belki başka bir yolla bulaştı. belki de kendisinin yıllarca eziyet ettiği bir aile üyesi bilinçli bulaştırdı mikrobu. (bkz: al sana teori)

2021 yılında eşinin ölümüne, sonrasında çok kısa aralıklarla annesinin kalp krizinden vefatı ve dayısının annesinin mezarı başında kendini asarak intihar etmesine o kadar üzülmüş olacak ki, 2022 yılında kakara kikiri yaptığı yayınlarına başlamış. kim bilir belki annen senin bu uslanmaz, iflah olmaz, asi yapına o kadar üzüldü ki yüreğine indi. dayın da onun üzüntüsüne dayanamayıp kendini astı. (bkz: al sana teori)

ilgili yayınları para için yaptığını söyleyenlere şunu diyor: "bu kanalda hiç bir zaman katıl butonu göremeyeceksiniz ben zaten çok iyi kazanıyorum, buradan gelecek paraya ihtiyacım yok" ama kanalındaki “katıl” butonu tam tersini söylüyor. görsel
adsense hesabı neler söylüyor görmek lazım. ^*

yine kendini anlattığı yayınında oğlunu alıp türkiye’ye dönmek istemiş ama oğlu “banane ben gelmem” demiş. bu da “oğlum bu ülke babanı öldürdü, bu ülke katil” dediyse de ikna edemediğini söylüyor. sonraki dakikalarda ne dediğini unutup eleştiri kültüründen girip ülkenin ne kadar medeni olduğundan falan bahsediyor. sonra yine sağlık sisteminden girip kötülemeye başlıyor. ^*

kendisi gibi düşünmeyen kim varsa hepsiyle kavgalı hepsine düşman olan bu kadın öyle bir dengesiz ki, adli tıpçı prof.dr. halis dokgöz’ü kastederek karikatür çizeceğine, cinayeti çöz” diyecek kadar avel, şuradaki soytarılığa inanacak kadar da ahmak. kendi halinde yayın yapan şurada ki bayanlar bile artık illallah etmişler. nasıl bir kaçık olduğunu bir de onlardan dinleyin derim.

bu ara ahmaklarla uğraşmayı hobi edindim. sağlıcakla.

kızı ölmüş anneye iftira atabilecek kadar düşük profilli biri. yurt dışında yaşadığı için bu yaptıklarının hesabını vermiyor ama ülkeye giriş anında bunların hesabını vermek zorunda kalacak.
hadi bu kadın deli anladım da buna inanan kitle nasıl bir ruh halindeler onu anlamadım.

faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş, guzeller guzeli gencecik kız hakkında entryler yazılan (bkz: çağla tuğaltay cinayeti) başlıkta çokça referans verildiği için videolarına bakıp düşüncelerimi paylaşmak istediğim youtuber.

öncelikle bu cinayeti gündeme taşıması dolayısıyla bence olumlu bir katkisi oldu. ancak, gelelim sonrasina ve haline ve tavrına... olay artik, bir cinayetin çözüme kavuşturulmasından çok, pınar bk için çok açık bir şekilde maktül çağla tuğaltay'ın ailesi, özellikle annesi gülnur tuğaltay ile arasında bir şahsi meseleye dönüşmüş izlenimi veriyor.

anne gülnur tuğaltay'ın yakın zamanda esra ezmeci'nin video kanalında verdiği şu röportaj üzerine pınar bk'nın cektigi şu videoyu izlerseniz, gereğinden fazla öfkeli olduğunu göreceksiniz. bu, 'ben bir cinayet çözülsün, masum bir kızın katili bulunsun istiyorum' diyen biri için çok büyük bir dezavantaj, çünkü dediklerinin hangi motivasyonla söylendiğinin sorgulanmasına sebep oluyor.

mesela bir bakışta işaret etmek istediğim noktalar:

pınar bk diyor ki, anne yukarıda paylaştığım videoda, ilker olay zamanı ya da olaya yakın bir zamanda sınava girdi demiş. yani sanırım istanbul dışında olduğunu belirtmek istiyor. buna karşılık, pınar bk'nın dediği ise hayır, oğlun ilker sınava girmedi çünkü bütünleme listesinde adı vardı. varan 1, sınava girip geçemezseniz de bütünlemeye kalırsınız. dolayısıyla bu geçerli bir karşı argüman değil, şayet o bahsedilen listede açıkça sınava girmediğine dair bir not yoksa.

ikincisi, mesela anne gülnur, ilker bu cinayetten çok etkilendi, okulu da zorla bitirdi demiş. pınar bk'nın karşı argümanı ise hayır, zorla bitirmedi, 4 senede bitirdi, yalan söylüyor oluyor. bu da çok yetersiz ve geçersiz. bir öğrenci, devam etmekte çok zorlansa da, ite kaka yine de belirtilen zamanda okulunu bitirebilir, bu zorlanmadigi anlamina gelmez.

üçüncü olarak, anne gülnur, 'eğer oğlumun katil olduğunu bilsem hiç şüphe etmeden adalete teslim ederdim' dedi. pınar bk'nın buna cevabı yine çok subjektif: 'hayır etmezdin, çünkü sosyal medyanda bile oğlunun birçok fotoğrafı var ama kızının yok. yani etmezdin cunku sen oglunu daha cok seviyorsun'"

ve daha bulabileceğimiz bir sürü nokta var, daha uzatmak istemiyorum. mesela, anne gülnur, ayrıldığı kocasıyla tekrar evlenmesinin bahsi üzerine, 'evet, doyamadık birbirimize' deyip gülüyor. pınar bk buna 'sizi allah kahretsin, sizler nasıl insanlarsınız, kızınız ölmüş nasıl böyle gülebiliyorsunuz' şeklinde yine aşırı bir öfkeyle tepki veriyor. oysa, nötr bir bakış açısına sahip olan biri, 'yani kadın, yaklaşık 25 sene önce kızı ölmüş diye hayatı boyunca bir kere olsun bile gülmeyecek mi?' diye düşünur. yani sırf güldü diye bu denli hakaretler etmek ancak o gün orada bulunmuşsanız ve gerçekten cinayeti ailecek işlediklerini görmüşseniz bence ancak o zaman mümkün olur

çok uzattım. demek istediğim özetle pınar bk, anne gülnur'a karşı öfke ile dolu. ama eğer kanalının ve amacının noktası 'gülnur tuğaltay'dan nefret ediyoruz' değilse, ve eğer 'bir cinayet dosyasıyla ilgili beyin fırtınası yapalım, araştıralım' mottosuna sahipsen, bu şekilde bariz bir duygusallık ile fikirlerini, doğru olsalar bile, gölgede bırakırsın.

videoya başladığında, 'gülnur hanım'ın esra ezmeci yayınında dediklerinin hepsine cevabım var' diyerek başlıyorsun, ama bu cevapların çoğu tamamen geçerli ya da geçersiz sebeplerle sana ait olan, hiçbir kanıttan bağımsız, tamamen öfke ve hatta nefret dolu yorumlar. o yüzden kendisine tavsiyem, eğer amacı sadece tıklanma değil de gerçekten bir crime youtuber'lığı ise, biraz daha öznel düşünce ve duygularını kendine saklamasıdır. ve onu izleyip, onu referans alan ve dediklerini anında doğru kabul edenlerden tavsiyem de, hanimefendinin bu olayı kişiselleştirme durumunu dikkate almalarıdır.

bu arkadaşın sözlükte çaylak hesabı var. mesaj attım kendisine. dedim ki, istersen yazar hesaplarımdan birini vereyim sana. görünür ol. bir faydam olsun.
cevap vermedi.
öyle de samimi.

sessiz istifa dönemimde şirkete zarar verebilmek adına youtube yayınını izleyerek aslında kendime zarar verdiğim kişi.

o arada en son şey diyordu “yürğühhh gittt” be kalkıp istifamı verdim.

çok tehlikeli bi kadın. insanları hassas yerlerinden vurup hedef haline getiriyor. aynısını veli eren'in annesine de yaptı. bin beterini tuğaltay ailesine.

cinayeti gözüyle görmüşçesine hedef gösteriyor. böyle bir toplum profilinde asla yapılmaması gereken bir şey.

önünü sonunu hiç düşünmüyor. biri de tutup ilker'i sen kardeş katiliymişsin diye vurup öldürse bir saniye bile vicdan yapmayacak kadar kötü bi kadın.

kendisiyle aynı düşünmeyenleri direkt paralı asker, şer ittifakı olarak hedef gösteriyor. bu anlamda zihniyet olarak başımızdakinden bi farkı yok. yakında fetöcü de der ki ima etti zaten bikaç yayınında.

kısacası, iyiliği savunuyormuş maskesiyle nefret saçan en tehlikeli insan profili bana göre. kendisinden de yardakçılarından da uzak durmak gerek.

katil ilker ya da ailesi çıkmazsa, eminim, onlar bizi yanlış yönlendirdi, vakit kaybettirdi diyecek kadar da utanmaz bi tip.