eti yapmaz oyle bir is. yapmazsin demi lan? bence bunu tatliya baglar eti. seviyorum seni eti. bana kendini dovdurtme eti. oluyu diriyi hallettinde gozu bizim ozgure mi diktin eti? reklamin kralini yapti ozgur bak, sagir sultan bile duydu. bence eti degerlerine uygun davranir.

galatasaray a fetö iması yapıp 9 aydır karakola gittiğini söyleyen komedyen. e hak etmişsin birader. az bile yapmışlar sana

üzüldüm özgüru severim fakat karisi bence ona yuk oldu. yahu beraber çektikleri bir programda kendine gavat dedi. ayıptır günahtır boyle mizahın ta anasini sikeyim ben. ama yine de bu dava bosa düşsün özgür sende artik kendine gel ya..

kesinlikle etinin de boykot edilmesi gerekiyor. ülkesine milletine sahip çıkan bir avuç insana yapılan zulüm nedir arkadaş. özgür turhan duruşunu hiç bozmadı ve yapılan yanlışları hiciv ile çok güzel eleştirdi. suça kılıf uyduranlar adama suçlu diyebilmek için kılıf uyduruyor. mesele maddiyat değil insanlık, sarayda iki iftara katılıp, bakanlara övgüler yagdirip servet yapıp gidebilecekken bunu tercih etmeyip halkın ve ülkenin sorunlarıyla omurgalı bir şekilde duruyorsa eti de boykot edilir karar da! herkes gücünü zayıfın üstünde sınıyor! belki de bunu söyledik diye bize bile kılıf uydurup dava açarlar. ama adam şu açıklamayı yapıyor sürekli ben hapse girmeye okeyim sadece vurulmaktan korkuyorum diye. kelle koltukta bildiği dogrulardan ödün vermeyen insan bizdir çünkü bu sorun hepimizindir. hepimiz ortak bir paydada aynıyız aslında. özgür turhan a destek vatan borcudur!

galatasaray'la davalık, eti'nin kazandığı dava, cübbeli ahmet hoca'ya hakaret sonra diyor ki suç işlemediğime eminim, ülkeminizin durumu yüzünden falan filan saçmalamış. kardeş sende ağzından çıkanlara dikkat et bunlarla uğraşma. demek ki sende de bi problem var her şeyde de kendini aklar gibi ülkemizin durumu ayaklarına yatmak da moda oldu. sanki herkes de suçsuz tutuklanıyor.

sorsan demirtaş boşa yatıyor ama adam terörle bağlantılı,
sorsan fatih altaylı boşa yatıyor ama adam cumhurbaşkanını tehdit etti
sorsan imamoğlu boşa yatıyor ama adamın adamları bile rüşvetten şikayetçi oldular
ayşe barım'ı sorsan boşa yatıyor ama kadın gezi olaylarıyla ortalığı karıştırmış yetmemiş oyuncu tekeli olmuş oyuncular şikayetçi

ama kime sorsan herkes suçsuz içerde.

boğaç ile alakası olmayan olay.

boğaç suçsuz, bu eleman imzaladığı kontratın farkında değil.

galatasaray'ı da fetöcü-terörist diyenlere dava açtığı tebrik ederim, sözlük yazarlarına da uygulasınlar.

eti boykot. özgür haklı.

ifade özgürlüğüyle imtihanımız vol. 129016797 kurbanlarından komedyen.

öncelikle konuyu kişiler ve sizin onlar hakkında ne düşündüğünüzden ya da bunların yaptıkları işte ne kadar başarılı olduklarından çıkarmamız lazım. çünkü "bu kadını çok seviyorum o yüzden bu bir haksızlık" ya da "bu adam işinde iyi değil, o yüzden hak etmiş" kişisel konular...

ifade özgürlüğü ise bizim kişisel beğeni, beklenti ve duygularımızdan azade olması gereken bir kavram. böyle olması da çok normal zira tersi durumda hem derin bir iki yüzlülüğe sürükleniyoruz, hem de ister istemez kimsenin fikrini, şakasını, yorumunu ifade edemediği bir ortam oluşuyor.

"biz herkesin dini, milleti, kutsalı, ünlüsü, siyasetçisi, şirketi, filmi, kitabı, takımı ile ilgili istediğimiz yorumu, şakayı, eleştiriyi yapalım ama ucu bize dokunursa ama saygı, ama kutsal, ama ayıp, ama ahlak diye gıdaklamaya başlayalım" takdir edersiniz ki çocukça iki yüzlülükten başka bir şey değil.

bu noktada siz "hayır ben kimsenin x'ine dair şaka/yorum/eleştiri yapmıyorum, kimse de benim x'ime yapmasın" deme hakkını kendinizde buluyor olabilirsiniz ancak bu da bizi diğer bir çıkmaz sokağa çıkartıyor: şu koca evrende bir atom tanesi yok ki şu dünya üzerinde ona dair bir yorum birilerini rahatsız etmesin, birileri o atomu kutsal, özel, hassas ilan etmemiş olsun...

nihayetinde yukardaki iki nokta bizi içinde bulunduğumuz duruma sürüklüyor: duruma adapte olup bir yandan bilinçli ya da bilinçsiz bir oto sansür ile kendimizi koruyoruz ama diğer yandan da büyük bir iki yüzlülükle bize zararı olmayacak şeylere dair yorum ya da şakalardan vazgeçmiyoruz. ta ki rüzgar daha da sertleşip bir şeyleri daha "kutsal, özel, önemli, saygı duyulası" şemsiyesi altına itene kadar. burada birileri o raundun "tutuklu yargılanmak üzere hapse atılan" ya da "sosyal medyada linçlenen" kaybedenleri olurken kalanlarımız döngüyü baştan yaşamaya başlıyor ancak tabi ki ifade alanımız, fikir dünyamız, şakalarımız biraz daha çoraklaşmış oluyor.

bu sürdürülebilir bir döngü değil, bundan çıkmamız lazım.

ben de özgür gibi varsayımsal bir komedi metni yazdım, fikrim şu ;
“türkiye'de kimse bazı konuları konuşmasın, türkiye'de bazı konuları konuşanları göz dağı vermek için cezalandıralım , demokrasi dünyada zaten rafa kalmışken yapalım, başarısızlıkları başarı gibi gösteren bir medyamız olsun , büyük yalaka ordumuz olsun ki ekranlar boş kalmasın , esnafı hatta sanayicimizi enflasyon ve faiz ile çaresiz bırakalım ve konuşacak güçleri olmasın , gençleri futbol yada magazin ile oyalayalım onların da entellektüel zekası kalmasın , yiyip içtiklerimizi kontrol etmeyelim ki kanserojen gıdaları tükettiren firmaların ilaç firmaları iş yapsın ve halk hastanelerimize mecbur kalsın, ev kiraları ile fiyatları fahiş kalsın ki toplu konut projelerimize mahkum bir kitlemiz daha olsun, dünyaya ordumuz ile gövde gösterisi yapalım ki (şanlı türk ordusu şimdi değil ,her daim muzafferdir!) milliyetçiliğimizi sorgulanmasın , terör birimleri ile irtibatlı olalım ki terör, uyuşturucu,kaçakçılık ile geçinenler de ses çıkaramasın, gazeteci ve muhalif kesim ibretlik cezalar alsın ki gerginlik siyaseti yürüsün, sürekli ünlü insanları göz altına alalım, önemli holdinglere kayyum atayalım ki önemli odaklar hareket edemesin, bu siyasetimize aykırı davranmaya hiçbir kar eden firma yada bize muhtaç dernek , kulüp , vakıf , oda, lonca, cemaat tenezzül edemesin , muhaliflere iş bile veremesin hatta şovu daha da büyütüp sırf yalakalık olsun,menfaatleri zarar görmesin diye komedyenlere dahi milyonluk dava açsın!”.
ricky gervais ne dedi ; “ ben komedyenim, hiç bir söylediğim şey gerçek değil, bunlar espri , şaka, yargılarınız umrumda değil, komedyenlik mesleğine alınganlık yapamazsınız , siz sadece gülüp geçemiyorsunuz …” gerçekten elimizde sadece ara ara beliren, masum espri anlayışımızın ürünü sade bir gülümsememiz kalmıştı, ümitlerimiz ve hayallerimiz zaten çürüdü, bir buna gözü koyulmamıştı , tebrik ederim işte şimdi sahiden artık boku çıktı !

galatasaray ile davalı olduğu belliydi fakat kamuoyuna yansımamıştı sanırım. ilgili video yok olmuştu biranda. muhtemelen fenerbahçe de olsa kendisine dava açardı ancak sembolik bir rakam açarsın o da saçma da hadi açtın adamı süründürmek nedir?

eti ile yapılan sözleşme durumunu bilmediğim için birsey diyemem fakat soylu'ya da iyi giydirmişti. söylediklerinde de bir yanlış yoktu. ben süleyman soylu ile ilgili sözlerinden ziyade galatasaray ile ilgili söylemlerinden dolayı sözleşme iptali yaptıklarını düşünüyorum. amk etisi reklam anlaşmasını iptal etmişsin zaten, verdiğin miktar varsa geri alırsın olur biter.

futbol fanatikleri zaten süzme gerizekalı da, sadece ülker nefretinden etiye hakketmediği bir anlam yükleyenler de sermayenin ne olduğunu görmüştür belki.

kendisine geçmiş olsun. umarım daha fazla zarar görmeden süreci atlatır. daha birkaç ay önce mizah dergisi basan primatların olduğu ülkenin daha o seviye mizaha hazır olmadığını anlamıştır. evet galatasaray lisesi mezunu yönetim kurulu başkanı olan şirket de o seviyede değil. sonra o seviyeyi yakalamış ülkeler vize vermeyince biz orta doğu ülkesi değiliz diye ağlarsınız.