beni şiirle tanıştıran şairdir. ki şiir vazgeçilmezlerimden biri olmuştur sonra. şiir okumaya lisedeki sıra arkadaşımda rastladığım kitaplarıyla başladım. uzun bir dönem bir çok şiir okuyup onunki kadar güzel olanına rastlamadım. şimdi yeni yeni ondan daha iyi şairler var diyebiliyorum ama yeri çok özel.

o ân, yıldırımların kalbine indi hüzün
o ân, ıztırap sızdı toprağına bir yüzün
o ân, bir yalnızlığı vurdu uzaktan avcı
o ân, omuzlarıma çöktü isyan ve acı
o ân, öldü anılar döşeğinde sessizlik
o ân, bir yılan gibi büyüdü çaresizlik
o ân, yaralı asker kurşunlandı alnından
o ân, kılıç eriyip aktı yere kınından
o ân, palandökenler yakalandı sıtmaya
o ân, bir karıncanın üstüne düştü kaya
o ân, koşan küheylan çatlattı yüreğini
o ân, kırdı bir bayrak çürüyen direğini
o ân, kırmızı güle mahkûm oldu bahçivan
o ân, arılar için kendini yaktı kovan
o ân, zehir rengine boyandı ırmakta su
o ân, yıkıldı köprü; o ân kuruldu pusu
o ân, beyaz giyindim korkular ülkesinde
o ân, kuşlar uçuştu bulutların sesinde
o ân, bir yaprak gibi savruldu gökte şiir
o ân, öldü acılar fânudunda bu şâir
o ân, ihbar edildi yeraltında mağara
o ân, akkor bir yürek çivilendi duvara
o ân, durdu saatin titreyen yelkovanı
o ân, bir câzibenin kahrı deldi tavanı
o ân, elpençe divan durdum önünde suyun
o ân, yaktı içimi bir hülyâyı hümâyûn
o ân, çöktü hayalim en aydınlık çağında
o ân, bine bölündüm umudun kundağında
o ân, liman yıkıldı, köreldi denizlerim
o ân, kaybolup gitti tenhalarda izlerim
o ân, zehir damlattı ucundan yere kalem
o ân, bir tûfan gibi sardı ruhumu elem
o ân, vurdu karaya okyanusun gözleri
o ân, kavurdu beni o'nun simya sözleri
o ân, heykel misali dikilip kaldı beden
o ân, farkım kalmadı bin yıllık harabeden
o ân, toprak tutuştu gönlümün loşluğunda
o ân, güneş karardı bir göğün boşluğunda
o ân nehir boğuldu; şehir bunaldı o ân
o ân her şey dağıldı; gölgeler kaldı o ân

(bkz: karşılaştığımız ân'a)

o kadar içli, o kadar sade, o kadar anlaşılır ve o kadar hislidir ki şiirleri başlayınca onlarcasını okumadan bırakamazsınız. sanki bu döneme ait değil de geçmişten günümüze yalın bir halde sunar şiirlerini. doğup büyüdüğü yerlerin soğukluğunun tesiri ile sıcacık insandır. görüp tanıyanlar ne kadar mütevazi olduğunu bilirler. bir çok şiirinde "bunu ben demeliydim" diye bir veryansın ettirir bana. hüzünlü gönüllerin uğraması gereken, yemyeşil kırları papatyalarla süsülü bir manzaradır nurullah genç. kimi zaman çağlayanlar vardır, kimi zaman atların koşuştuğu tepeler vardır. sade ve güzeldir, ne ela gözlere vurgundur, ne de mavi gözlere. o siyah gözlerin peşindedir.

son zamanlarda iyiden iyiye kendisini fotoğrafçılığa vermiştir. korkum o ki şiirlerden uzaklaşacak... sakın hocam sakın, sakın böyle birşey yapmayasın...

"zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım."

kelimelerin belini getiren adam
...
toprak yandı gülüm,çesmeler zehir
şimdi bilsen de bir,bilmesende bir
...
bi de su vardır ki
...
deniz ölesiye severken seni
neden gemileri yaktı gözlerin
...
okumadan önce denizi umursamaz sanırdım.

şiirde kafiyeyi sevmeyen bana bile şiirlerini ezbere öğreten, şiir serüvenimde kalemime anlatılması zor bir güç ve katkı veren, şiirle hemhal olanların ilk devrelerinde rüveyda ve yağmur kitaplarını mutlaka özümsemeleri gerektiğine inandığım bir büyük şair, eğitmci, gönül adamı...

"erzurum garında banklar üstünde / bu benim sükut-u hayale uğrayan kalbim"

aşk duygusunu hem dünyevi, hem de uhrevi anlamda çok derinden yaşayan bir büyük dünya tanıklığı sahibi.

mükemmel bir şair, harikulade bir insan. kelimelere öyle anlamlar yükler ki bazen, durup düşündüğünüzde vay be dersiniz, nasıl bir yürek sahibisin sen diye düşünürsünüz. mükemmel şiirleri vardır, bunun yanında pek bilinmeyen ama yine şiirleri kadar mükemmel olan romanları da vardır. "intizar" gibi, "yollar dönüşe gider" gibi.. ha unutmadan son yıllarda fotoğrafçılığa da merak sarmış olmasından olsa gerek pek şiir yazmıyor bu aralar, yazıyorsa da biz okuyucularıyla buluşturmuyor en azından.
hasılı kelam çok güzel bir insandır nurullah genç. 2010-11 eğitim öğretim yılı itibariyle de, istanbul ticaret üniversitesinde görevine devam etmektedir.

kendisiyle 98 de istanbulda sultanahmet kitap fuarında tanışmıştım, gerçekten mükemmel bir insandır.

(bkz: #26439152)

çok bilgili,efendi,saygılı fakat kendini tamamlayamamış,sürekli kendisini öven (bkz: maltepe üniversitesi) yüksek lisans liderlik ve motivasyon dersi hocam.

kendisi spk yönetimine atanmış.

http://www.radikal.com.tr/…id=1114962&categoryid=80

kırk yıllık nurullah genç'i "başbakanın şairi" olarak tanıtan radikal ise klasik itibarsızlaştırma taktiği uygulamış. yakışmamış.