- ağzında maske ile intihara gider mi bir insan?
- kafasına sıkacaksa neden kuytu köşe arasın, evi dururken?
- ayakkabısının teki nasıl çıkmış ayağından peki?
- bir insan kendisini kafasının arkasından nasıl vurur biri anlatsa ya.
yine bir kadın öldürüldü, intihar sosuyla bulanarak. ümitcan uygun denen ruh hastası piçi yetiştiren anne bu kez. çok gururlu bir insan olsaydı “benim evladım niye böyle oldu?” diyerek 100 kere intihar etmesi gerekirdi şimdiye kadar. ne tesadüf ki çember daralırken öldü, allah’ın işine bak intihar mektubunda da suçlu müge anlı demiş. müge’nin olayın peşini bırakmayacağını anlamış, onu durdurmak için böyle bir şey yapmış olamazlar mı?
pek tabi olabilir. belli ki büyük bir çete var olayların ardında. anladılar ki hepsi patlayacak, müge anlı’yı susturmanın bir yolunu aramışlar. yanındayız müge anlı. bu ülkenin kadınları adına, annen adına, kızın adına susma, vazgeçme.
bu arada aleyna’nın sol gözünü çıkarmışlar, cesedi gören birden fazla tanık aynı şeyi söyledi. neden otopsi raporunda böyle önemli bir detay yoktu? bu ülkenin doktoruna, hakimine, savcısına, polisine güvenemeyecek miyiz biz? polis şikayet edenleri eve gönderir, doktor gördüğünü rapora yazmaz, her şey kabak gibi ortadayken savcı kimseyi şüpheli görmez. herkes kendi adaletini kendi sağlasına mı geliyor iş anlamadım ki.
annem öldüğünden bu yana hiçbir şey beni aleyna kadar üzmedi. ahhh be kızlar bok mu var da anne babanızı bırakıp itin kopuğun peşinden gidiyorsunuz? benim annem de yok, babam da. onlara sahip olmak ne kadar değerli, umarım kaybetmeden anlarsınız.
son olarak:
(bkz:
#113133274)
su an 33 yil once, 2 yasinda iken ablasiyla beraber izmir’den almanya’ya evlatlik verilen bir adami agirlayan program. adam alman bir cifte evlatlik verilmis ablasiyla beraber, ailesi camiye terk etmismis. adam bu yastan sonra “ben muslumanim, annem seni cok seviyorum bul beni, ben kendimi turk hissediyorum” diye dolaniyor. bu kulturde olup, turk ismi ve soyadi ile musluman olarak yasamak istiyormus. buyuten alman aileye cok uzuldum, evlatlik verilen cocuklarin yillar sonra biyolojik ailelerini aramalari cok uzucu geliyor. umarim bin tane kardesin olmustur, sülük gibi yapisirlar alaman oldugunu duyunca, nereden buldum bunlari diye dert yanarsin vedo.
edit: anne/babasi bulundu. mardinli bir aileymis, para yokmus birakmislar, 11 tane daha cocuklari olmus sonra. tahmin ettigim gibi cikti sonuc, hayirli olsun vedat kardesim :)
edit-2: annenin de 8 cocugu olmus. oh masallah. ıstemedigin kadar turk kulturu yasayacaksin vedat kardesim, adina cok sevindim.
adam yıllardır tecavüz ettiği kızlar kaçınca, bulmak için müge anlıya başvurmuş. yorumcular da "allah ayağını dolaştırdı", "basireti bağlandı" falan diyolar bu işe.
herşeyde olduğu gibi bu konuda da hemen metafizik bahanelere sarılmayın. olan şu, adamın hiçbir korkusu yok. 14 yaşından beri kızlarına tecavüz ediyor. kızlar daha önce de kaçıp polise gitmiş, ifade vermişler, hiçbi bok değişmemiş. bu yüzden de adam iyice cesaretlenmiş. şimdi iş ortaya çıkınca da aklınca mügeyi de kandıracak, kızlar bana tecavüz etti falan diyo.
mügenin dediğine göre üstelik bir sürü de video var olayları gösteren. buna rağmen polis adamı bırakıyor nasıl oluyorsa, adam da bu yüzden rahat, basiret falan değil.
oysa bir tweet atan gençler senelerce hapiste, bir haber yüzünden gazeteciler hapiste. halkın seçtiği milletvekili, anayasaya aykırı olarak hapiste. muhalif olursan hukuk adalet gözünün yaşına bakmıyor, ıslata ıslata silkiyor.
ama böyle adamlar da elini kolunu sallayarak dışarda pisliklerine devam ediyor. sonra da türkiyede suç niye artıyor. işte bu yüzden artıyor. hukuk sırf muhalifleri dövmek için kullanılar bir sopa haline geldi, gerçek suçlulara dokunmuyor, o yüzden de bu pislikler aramızda korkusuzca suç işlemeye devam ediyor.
müge anlı yine testosteron nedeniyle erkeklerin daha öfkeli ve sert olabileceğini, kadın ters bir şey söylerse testosteron nedeniyle öfkelenip kadına zarar verebileceğini savunuyor ama bu kodumun testosteronu işyerinde patron falan ters bir şey söylediğinde neden coşup patrona girişmemize neden olmuyor ya da askerde komutan ana avrat dümdüz gidince testosteronumuz nedeniyle neden komutana kafayı çakmıyoruz da hep kadın ters bir şey söyleyince coşuyoruz acaba, müge bile erkeği savunuyor testosteron nedeniyle ne testosteronmuş be.
gülüzar'ın ayağı doğuştan sakat, annesinden şiddet görerek büyümüş, lisede öğretmenine yüzü gözü dağılmış halde durumunu anlatmış ama öğretmen ve okul müdürü müdahale etmemiş,... gülüzar'ın annesi yatalak olmuş, gülüzar hayatı boyunca dayak yediği anneye bakmak zorunda kalmış ya da gülüzar annesinin de öleceğini rüyasında gördüğünü söylediğinden, gülüzar yatalak annesini bir süre sonra öldürmüş... gülüzar iki kelimeyi bir araya getiremeyen bir adamla evlenmiş, ondan da dayak yemiş, üç çocuk doğurmuş ama hep dayak yemiş, bebeklerinden birini dediğine göre kayınpederinden yediği dayak yüzünden kaybetmiş, kaynanası düşük yaparken halıyı kirletmesin diye 'git uzakta düşür' demiş, evliliği süresince aldatılmış, kocasının başka kadınlarla birlikte oluşunu izlemiş...
sonra çocuklarıyla birlikte sığınacak yer aramış gülüzar, sığınma evinde kalmaya başlayınca kendilerini 'yılların esnafıyız biz, bizi burada herkes bilir' cümlesiyle öven eşinin ailesi, laf gelmesin diye bir biçimde çıkartmışlar onu oradan. ama değişmeyi, onu veya kendilerini iyileştirmeyi hiç düşünmemişler... gülüzar ise kendine çıkış yolu bulmak için daha geç duyulur bir çözüm keşfetmiş. gündüz saatlerinde çocukları götürdüğü lunaparkta başka erkekler ile birlikte olmaya başlamış. para için belki ama daha çok birisi onu olur da sever, sever de belki kurtarır mı diye... ama iş ayyuka çıkmış, kocası boşamış, kocası ve ailesi çocukları istememiş çünkü eski koca zaten yeni sevgilisi ile bir hayat kurmaya hazırlanmaktaymış, gülüzar bir kez daha kendi berbat hikayesi ile başbaşa kalmış ama bu kez yanında üç çocuğu ile...
sonra hami çıkagelmiş, yüksek ses tesisatlı arabası, uzun boyu ile... gülüzar yine sevilir sanmış ama hami gibisi ona en çok eski kocası ve ailesine karşı göstermek için lazımmış. hami'ye de gülüzar lazımmış... özürlü maaşı ile, başka erkeklerden getirebileceği para ile, ama en çok da onun hırsızlık huyuna ses çıkarmaması ile...
gülüzar artık tek kişiden dayak yemenin lüksüne kavuşmuş... ama bu arada umulmadık sonlu bir hikaye yaşanmış.
hami'ye göre hantal, aksak ve yemek yemeyi dahi bilmeyerek kendi ilk karısından doğma oğlunun midesini bulandıran, cinsiyetinden ötürü de zaten ileride kızlar kadar çok işe yaramayacak olan şiar, annesi ile hami'nin arasına girip, öldürücü bir darbe almış. hami'nin sürekli 'ben o gün kesinlikle şiar'a vurmadım' demesinin sebebi de, olay anında hedefinin şiar olmamasından. bütün söylenenlere rağmen, şiar'ın o darbe ile ölmediğinden haberdar olduklarını 'düşünce öldü sandık' cümlesini gülüzar'ın kendisini bilinçsiz bir aklamaya kavuşturabilmek için söylediğini düşünüyorum. muhtemelen gülüzar biliyor, 'sandım' kelimesinin, 'yaptık', 'ettik', 'anladık'tan hep daha az atılı suç getireceğini. ama yine de hastaneye götürebilmeleri mümkün değil onlara göre, çünkü hastanede sorulacak sorular ve kendilerince güllük gülistanlık yaşarken uğraşmak istemedikleri bir yeni adli kayıt bu... ve en nihayetinde beklemelerine rağmen şiar kendine gelemeyince ortadan "ölü, ölüyor ya da diri" kaldırılması gereken bir beden. sevginin ne olduğunu hiç bilmeyen, hiç sevilmemiş gülüzar içinse nefis bir sır... çünkü bu sayede hami onu bir daha asla terk edemeyecek, dizini kırıp ömür billah yanında kalacak, kendince 'sevgi kaynağını' hep koruyabilecek... e zaten şiar için de artık yapılabilecek bir şey kalmadığından ve zaten şiar onun herhangi bir ihtiyacını da gideremediği gibi hami ile arasında duran bir pürüz olduğundan...
ta ki gülüzar, hami'nin "erkek kardeşim dedi bana, bu kadının zihinsel özrü de varmış" cümlesini duyuncaya kadar... bu ana kadar ihtiyaçlarını sonsuza dek giderme planı kendiliğinden tıkır tıkır işlerken, gülüzar adına büyünün bozulduğu nokta da burası zaten... hami'yi bu şekilde gaza getiren erkek kardeş, aynı zamanda emniyette ilk çözülen ve olayların duyulduğu ilk günden beridir konuya ya da programa en az dahil olan tek kişi... ama hami kardeşinden bu zihinsel özür teranesini duyduğunda da biliyordu, şiar'ı öldürenin kendisi olduğunu... ama muhtemelen bu bilgi ile herkes gülüzar'ı suçlar, gülüzar da akıl hastanesini ya da hapishaneyi boylayınca kaldığı yerden hayatına devam eder sandı. işin ilginç yanı, ona bu bilgiyi taşıyan erkek kardeş de haberdar şiar'ın nasıl öldüğünden, kimin öldürdüğünden... dolayısıyla şu ana değin çok da hesaplayamadığı bir biçimde hami'nin erkek kardeşi de okkalı bir ceza alacaktır. ortaya çıkması gereken bir ayrıntı kalıyor geriye... gülüzar gerçekten de bu erkek kardeşin ifadesinde dediği gibi, çocuğu yakma planını hami ile birlikte mi yaptı, çünkü eğer yaptı ise de yangın çıkmadan önce hami o eve geçtiğinde kendisi yerinden ayrılmayarak, eski vadeli bir planı mı sürdürdü bunca zamandır programda... yoksa 'sevilmek için herşeyi yaparım ama bir küçük çıkış kalsın bana' diye mi düşündü...
'beni sevmeye devam edersen susarım ama beni sevmekten vazgeçtiğin anda seni bitiririm' temalı, bir sosyopat ve psikopatın aşkını canlı yayında izlemiş olmaktan dolayı ruhum daralsa da, başka içeriklerle binlerce kez kendini tekrar etmiş ve hep yenileyecek türden kapkaranlık ama bundan sonrası daha da karanlık bir acı hikaye... tıpkı hepsi gibi... kız o kadar çirkinmiş ki, kimse onu sevmez, kimse onunla arkadaş olmak istemezmiş'le başlayan...
offf ekşiciler gelmişler anne babanın terk ettiği, sokaklarda kendi başına büyümüş ve bir şekilde aile kurmuş adama "babasının soyadını miras için istiyor, samimi değil." demişler. ee tabii ki miras için isteyecekti?! 30 yaşından sonra ne yapsın adam? babam sensin gel beni sev mi desin? sen gidip öz abinin karısından çocuk yapacaksın, sonra da veled-i zina diye nüfusuna almayacaksın. anne de çocuğu 10 yaşında sokağa atmış. adam da bunca yıl sonra gelmiş hakkını istiyor. babasından 1 parça çöp bile kalsa mirasçı olmak hakkıdır. doğurup doğurup sokağa atmasalardı.
bu arada, tüm bu olaylara rağmen baba ve amca düğünlerde karşılıklı oynuyorlarmış. lan?! günahı 10 yaşında çocuğa yıkıp, onu sokağa atıp her şeyi unutmuşlar. o da kendi kendini büyütmüş, aile kurmuş, gelmiş hakkını arıyor şimdi. para içinse evet para için. ekşi sözlük bir ski beğenmeme timi hemen "samimiyetsiz" yaftası yapıştırmış adama. samimiyetsiz olan sizsiniz. sokakta hayvanlara bırakılan yemek artıklarını yiyerek yaşadım diyor adam. esnaf falan yayına bağlanıp anlatılanları doğrulamış.
linkedit: ilk kez debeye girmişim, teşekkürler sözlük.
ulan, hanım da ben de tam zamanlı çalışıyoruz. sabah işe bırakıp, akşam alıyorum. doğu illerinden birinde ama oldukça yüksek nufüsa sahip bir ilde yaşıyoruz.hanımı bıraktıktan sonra istediğim her boku yiyebilirim.
arabam var, otel/günlük ev tutacak param var. her türlü imkanım var.
bugüne kadar, 13 senelik evliyim, karımı aldatmayı bırak, aldatmaya teşebbüs etmeyi bile, aklımdan geçirmedim.
neden?
pek çok sebebi var.
empati duygum, hijyen takıntım, yakalanmayacağımı yüzde yüz bilsem bile sonrasında çekeceğim vicdan azabı, yakalanırsam hanımın gözünde düşeceğim durum, çocuklarımın yaşayacağı travmalar, zira hanım saniyesinde kapıya koyar... böyle böyle sebepler.
adam gibi duruyorum.
götüm başım oynamıyor.
neyse.
bir de bu programdaki tiplere bakıyorum.
kadın, sinek basmış evde, eliyle sineği kovalaya kovalaya, yazıştık. yazışmasaydık iyiydi emme nabacan diyor. bunları söylerken yanında kazık kadar oğlu var. bu kadın evli. yazıştığı adam da evli. adamın başka bir sevgilisi daha var. allahtan o bekar.
2.ci, bekar olan sevgili, adamın nikahlı karısana, gocanın diyor şu evli kişiyle ilişkisi var. ortalık karışıyor tabi.
neticede, adamı tarlada 13 kurşun ile infaz ediyorlar.
ve lütfen sizden rica ediyorum, 06.11.2024 tarihli programı, şunların tipini görmek için açın. ( öldürülen adam ile evli sevgilisinden bahsediyorum.)
lütfen yapın bunu.
bu ülkeden, neden bir şey olmayacağını görmek için, bizlere laikçi/içkici diyenlerin ahlak seviyesini anlamak için, müthiş anadolu irfanını algılamak için, bir açın.
bunlar işte, sabah akşam bize ahlak dersi verenler.
ne diyelim? afiyet olsun.
yukarıda bir arkadaş yazmış.bende boşanan bir kadın olarak yazayım.eski eşim saygın bir genel cerrahtı.tüm halk sever bu adamı işini de iyi yapar.beni aldatıp çocuk var onun için ben seni aldatacağım sende evde oturacaksın demesi üzerine boşandım.ama boşanma aşamasında eve geldiğinde beni öldürmeye çalıştı.pek sevgili ailem bana destek olmadığı için ben de elime bıçak alıp 130 kiloluk 185 lik adama karşı koydum.boşandık babamın evine geldi.araba ile beni ve bebeği gezmeye götürmeyi teklif etti asla kabul etmedim.bu adam diplomamı yaktı devlet işine girmeyim diye.kıyafetlerimi vermedi.her neyse bu cerrah bey göreve dönünce bana mesaj attı araba ile seni ve bebeği öldürüp kaskodan para alacaktım şimdi arabayı düşük fiyata satıyorum senin yüzünden diye.
bunları bilen canım babam bir yıl hala bu şerefsize oğlumun ve benim fotoğraflarımı attı.gelsin alsın kızı diye.arkanızda baba olmayınca elin adamı sizi öldürme planı yapar hatta planı uygulama fırsatı bulursa uygular.
o yüzden asla boşanma aşamasında ya da boşandıktan sonra eski eşle görüşmeyin.tahsilli veya değil sizi öldürebilir.
erkekler ülkemizde pipisi ile dünyayı yönetecek bir süper güç gibi büyütülür o yüzden egosuna zarar gelen erkek size acımaz.çocuğunuza acımaz.
bakın bu adam iki kez beni öldürmeye kalktı biri doğuda anlaşmalı boşanma dilekçesini imzalamam için eğer nafaka istersem çocuğu ve beni öldüreceğini söyledi ikincisi araba ile bizi öldürmeye kalktı.
ayrıca ölmezsemde aç kalıp sokaklara düşmem için her şeyi denedi.
eski eşle görüşülmez.çocuk varsa da polis eşliğinde gelsin görsün.eski eşe sevgiliye güven olmaz.
çocuklarını terkeden insanları programa çıkarmaması gerekiyor. yahu çocuk isterse gelir yayına anasını danasını bulur ne demeye travma yaratıyorsunuz insanlarda.
ben evlat edineceğim; çocukla bağ kuracağız alışacağız bu başlı başına bir olay. çocuk büyüyecek, gerçeği açıklayacağım bu da bir olay. yemeyip içmeyip eğitim aldıracağım, ayakları üstünde durmasını sağlayacağım, en zor günler geride kalacak hoppp bir sabah müge'de “psikolocim bozuktu” diyen bi tip benim ilmek ilmek işlediğim evladımı sil baştan yeni travma içine sokacak. ne hakla?
sosyal hizmetler bu konuda programa ayar vermeli diye düşünüyorum.
bugün yine bolca hayret ettireceğini düşünüyorum.
adamlar resmen şunu neden normal görmediklerini sorguluyor,
-ben aradım karın bende dedim, arama dedim. o biliyordu niye aradı?
ulan birisi senin karını alıp götürüyor, seni arıyor karın bende diyor. senden de he... tamam o zaman siktir et madem sen de al benim karıyı git demelisin.
ulan bunu bekliyorlar cidden. adam çıkarıp sıksa hafifletici sebep olacak bir şey bu.
sonra ağlak gülüm davut soruyor bana bunu niye yaptın, ekmeğimi yedin? diye.
bad boy muarrem ise ne yaptım ki ya diyor. adamın karısını almışsın karısını amk.
sizin nasıl bir ahlak anlayışınız var la? bunlar ramazan'da dışarıda yemek yiyen görse saldıracak potansiyelde insanlar. bir kişi sokakta öpüşse ahlaksıza bak diye linç edecek insanlar.
ama başkasının karıya çökmeye ne var la sıkıntı ne? diye bakıyorlar.
beni batı'nın ahlaksızlığına teslim edin.