(bkz: meiji restorasyonu)
(bkz: büyük japon imparatorluğu)

saçma sapan ve aslında komik reklamları olan japon abur cubur markası.

komik olması komedi unsurları içerdiğinden değil reklamların alakasız ve malca öğelerle dolu olmasındandır.

o kadar saçma ve mantıksızdır ki izlerken kendinizi gülmekten alamazsınız ancak neye güldüğünüzü kendiniz bile bilemezsiniz.

örnek

japonya'da 'meiji restorasyonu' olarak adlandırılan dönemin başrol oyuncusu olan imparator kişi.

meiji imparatorluğa gelmeden evvel japonya; tıpkı bizde anadolu beylikleri dönemi'nde olduğu gibi daimyo denilen feodallerin bölük pörçük hüküm sürdüğü, bu feodallere üstün olan şogunun ülkenin fiili yöneticisi olduğu, imparatorun ise kyoto şehrinde ikamet eden pasif bir sembolden gayrı bir anlam ifade etmediği bir durumdaydı.

vaziyet böyleydi fakat meiji tahta oturmadan evvel feodaller ve farklı sınıflardan oluşan topluluklar, şogunun yabancılarla imzaladığı anlaşmalardan hoşnut değillerdi. japonya'da bir belirsizlik, bir karışıklık atmosferi vardı. meiji on beş yaşında imparator olduğunda, savaşçı sınıf olan samurayların genelinin desteğini alarak bir şekilde imparatorun fiili yönetici durumuna gelmesini sağladı, şogunluğa son verdi.

sonrası malum:

(bkz: meiji restorasyonu)

(bkz: edo bitmiş)
(bkz: meiji derelioğlu)

kaosun hüküm sürdüğü japonya'da tokugawa (ya da edo) dönemi bittikten sonra girilen dönemdir. meiji döneminde samuraylar kılıçlarını bırakmak zorunda kalmıştır. japonya batılılaşma yoluna girer.

(bkz: the last samurai)
(bkz: rurouni kenshin)
(bkz: nippon banzai)

japonya'nın atatürk'üdür

japonya'nın atatürk'ü değildir. japonya'nın 2. mahmut'udur. devlette merkezileşme, ordunun gücünün sınırlandırılıp modernleştirilmesi gibi yaptığı reformlar; 2. mahmut yenilikleri ile paralellik göstermektedir.

1868’de askeri aristokrasiye son vererek yönetimi tümüyle eline geçiren meiji dönemindeki uygarlaşmayı,oral sander şöyle açıklamaktadır: “japonya 1868 yılında katı bir feodalizmin ilginç bir karikaturü, bir ortaçağ ülkesiyken, 30 yıl gibi devlet hayatında son derece kısa olan bir süre içinde, tümüyle batılılaşmış, en ileri avrupa devletlerinin düzeyine çıkmış, rusya'yı ise aşmıştı.”

bana fahir armaoğlu'nun ömür törpüsü olan 20. yy. siyasî tarihi kitabını hatırlatan restorasyon hedesi

zamanında saltanata yuvarlak kalkanlı bujin zırhı hediye etmiştir, topkapı sarayında görebilirsiniz. enteresan bir incelik örneği; çünkü bujinler daha çok kare/dikdörtgen kalkanlar kullanıyordu.