fantazia productions gururla takdim eder...
bir markanın doğuşu
küçük timsah çok mutsuzdu. yaşamını sevmiyordu, çünkü kimse onu tanımıyordu. oysa ünlü olmayı, beğenilmeyi, hersesin ondan söz etmesini öyle çok istiyordu ki. bunu küçük ormanında elde edemeyeceğine karar kılıp, herkesten habersiz, bir sabah yola çıktı. büyük şehire, üne kavuşmaya gidiyordu, aklı hayallerle doluydu.
yorulmuştu, ama mutluydu. işte, şehrin ışıkları görünmüştü bile. yazık ki kent girişine az kala iki avcı küçük timsahçığı gördüler. acımasızdılar, derisine zarar vermeden onu bıçaklayarak öldürdüler.
günler sonra dondurulmuş küçük timsahı genç bir adam bir vitrinde gördü. adamın gözleri parladı, ne zamandır aradığı amblemi sonunda bulmuştu. işte
lacoste böyle doğdu.
artık herkes timsahçığı tanıyor, o çok popüler, insanların gözdesi şimdi. ama yazık ki küçük timsah dünyaya yayılan bu ününü hiç öğrenemedi, sıradan bir yaşam sürdü ve sessizce öldü.