normalde bu işi çözmek isteseler sığınmacıları gönderirler.
onun yerine hükümet emlakçılığa soyunuyor.
bu işin sonunda millet zarar görmezse bu giri kendini yok eder.
yani serbest piyasa tamam.
pandemide devlet yüzde yirmi beş zamla milletin anasını ağlattı o da tamam.
o anlamda eğer bu şekil karışacaksa hiç karışmasın derim.
benim aklımı kurcalayan, sinirlerimi zıplatam şey şu.
30 yıl çalışıyorsun bağlanan emekli maaşı iki artı bir evin kirasına bile denk değil.
eyyorlamam bu kadar
ben devlet tarafından kiraya verilecek toki evlerinin kamera ile izlendiğini hayal ettim bir an, düşünsene
sabahları mesaj düşer:
“bugün keyifli hissetmeniz uygun görülmemiştir.”
evin salonunda yüksek sesle kahkaha attın mı,
sistem hemen bildirir:
“vatandaş haddinden fazla neşelendi, sebebi araştırılıyor.”
yemek yerken fazla mutlu görünürsen,
anında kapı çalar;
“bu kadar memnuniyet normal mi vatandaş?”
ama helal olsun yani, devletimiz her işe koşuyor…
hep -mış gibi yaptıkları için kimin gücü kime yeterse modu açılacak diye anladığım yapma durumu.
ek: ayrıca devlet hatalı kullanılmış sanırım. bu tür şeyleri hükümet yapmıyor muydu?