spartacus, bob ve rebecca'nın yanında iki küçük hayvan vardı. kararan güneslerine bir çare bulup arcadia sehrine geri dönmeleri gerekiyordu sanırım. iki farklı müzigi vardı birini korsanlar söylüyordu cok eglenceliydi. öteki ise jenerikti ve gizemli bir tınısı vardı. olsa keşke izlesek dinlesek. hatırladıgım bir sey de korsanların içinde yer alan o kadının adı tombul gevezeydi. kahramanlarımızın sahoque sahaque isimli aracı onca eziyete ragmen hiç bozulmazdı.
hatırladığım 2 şey var sadece. birincisi şarkıda geçen "spartaküs bob rebeka" kısmı bi de sıcak. sıcaktan ölecek gibi olurlar sonra kurtulurlardı. sanırım sevmezdim o zamanlar ama şimdi merak ediyorum nasıldı diye. olsa da izlesek
çocukken izlediğim en güzel çizgi dizidir. özellikle müziği uğruna her sabah evden on dakika geç çıktığım için yüzme antrenmanlarına geç gider, fazladan ceza antrenmanı yapardım.
burada hayal meyal hatırladığım bir "ses kapil" karakteri vardı. zıpır bişeydi. arcadia, gezegenin ismiydi.
ilginç yaratıklarla dolu bir çizgi filmdi bu. arcadia'ya yolculuk falan söz konusuydu. müziğini bile dinlerken insanın içi geçerdi. bardağın yarısı boştur aslında, şeklindeki ilk felsefi bakış açılarını da buradan öğrenmişizdir herhalde.
80'lerin muthiş bir fransız çizgi filmi daha. müziği ve punk karakterleri ile taht kurmuş kayıp şehri arayan kahramanlarımız spartakus ve rebeca (bkz: la cité d'arkadia).