maaleesef ki özellikle z kuşagının acı gerçeğidir. danisanlarin dedikodularini , son derece futursuz ve tedbirsiz sekilde , ucuncu kisilerin de oldugu ortamlarda, isim vererek yapiyorlar. bunun yaninda karsi cins danisan ile seans disinda kahve icmek, yemek yemek, date'e cikmak da cok sık karsilastigim seyler. danisanina whatsapp'tan yemek tarifi verip alanlar, psikolog'un whatsapp'ini kiz grubu gibi kullananlar artik siradan seyler bu donemde.
eger bunun etik olmadigini soyler, nedenini sorarsaniz aman amma abartiyorsun, ne yaptim ki iki kahve ictik diyorlar. aslinda z kusagi psikologlarin bunlari yapmasinin en temel nedeni gozlerini actiklari ilk gunden yasadigimiz gune gelene kadar hem ailelerinin, hem cevrelerinin, hem yasadiklari ulkenin onlara hissettirdigi , iclerine islsyen derin yetersizlik hissi ve kaybetme korkusu. bir ofis acip danisan kabul ediyorlar ama aslinda bu danisanin derdini anlama, cozum uretme, dogru yonlendirme konusunda cok yetersizler. insan kendini bilir, bunun da cok iyi sekilde farkindalar. gelen musteriyi kacirmamak, ayakta kalabilmek, onlara yetersizsin diyen aile, cevre vs yi hakli cikartmamak icin etik olmayan her yola basvuruyorlar
yozlaşmadır. işlerini yapamazlar, aksine hastalarına/danışanlarına zarar verirler. psikiyatrist, psikolog hastasından etkileniyorsa, ondan vaka olmak dışında dedikodu şeklinde duygusal yükle bahsediyorsa, dahası kişsel ilişki kuruyorsa, işini yapamıyor demektir. danışman olacakların daha okula girerken özel olarak seçilmesi lazım aslında. psikoloji bölümlerine girenlerin çoğunluğu muhtemelen mesleğin gerektirdiği ne zekaya, ne de zihniyete sahip. geçmiş olsun.
edit ek: aslına bakılırsa meslekten menni gerekir böylelerinin. işin gerektirdiği niteliğe sahip değiller çünkü.
(bkz:
etik)
bunlardan en ünlüsünün, yaptığı dedikodular sayesinde günümüzde boy boy dizileri çekilmektedir.
zaten 81 illi ülkede 150 adet psikoloji bölümü var. bi bunlar bir de diyetisyenler kabak tadı verdi. ayrıca hekim havasında bazı arkadaşlar. yerinizi bilin gençler.
bir meslek grubu. aq yaptığınız tek iş zaten derdini anlatamayacak kadar yalnız insanları dinlemek ve çenenizi kapalı tutmaktı onu da beceremediniz di mi xbdbhdha
siz hiç diyetisyen dedikodusuna denk gelmemişsiniz ahaha!
*
oldum olası psikologları sevmem gittin mi psikiyatra gideceksin arkadaş tıp okumuş adamın hali başka oluyor.
her meslekte meslek etiğini hiçe sayan insanlar olabilir. psikologlar arasında da olabilir diye düşünüyorum.
eşimle çift terapistine gitmiştik. bu süreçte psikolog sayesinde kendi hatalarımın farkına varıp, dürüstçe 'haklısınız bu noktalarda hatalıymışım' dediğim, uyumlu olup bunları düzeltmeye çalıştığım; haliyle kendimce haklı olduğum noktalardan bahsedip, eşiminde bu noktalarda bana göre şu hataları var dediğim klasik bir terapi sürecimiz olmuştu.
kadın arkamdan eşime "kocan kendini haklı çıkarmak için beni manipüle etmeye çalışıyor" şeklinde akıl almaz bir cümle kurmuş.
dolayısıyla kimseye uzman diye güvenmemek lazım. herkes her şeyi yapabilir.
- hastanın teki ya!
- ay evet, hasta manyak.
ben 103'ü cinsel seks lafından tanırım. bu sefer 3 cümleyle yırttım. şansa yaşıyoruz valla...
*