i've always helped you. and all you have done is break my heart
(bkz:
babylon)
burn it down.
easy.
annihilating is easy.
razing things to the ground is easy…
trying to fix what’s broken is hard.
hope, is hard.
“yalnız değilim, tek başımayım”
zamanın ne kadar hızlı geçtiğini, oraya varana kadar anlayamıyorsun.
derler ya: 'yapabileceğini yarına bırakma.'
ama insan hep zamanım var sanıyor. yokmuş.
the irishman (2019)
k: kenan
a: alev
ks: kenanın sevgilisi
k: bir ara kendi kendime, kenan, sonun geldi diyordum. ama zarlara sarılınca, şımarık beyzade yedi şamarı.
ks: senin öfken yamandır kenan!
k: daha, daha bitmedi ama! son tokatı yesin, bir daha kalkamayacak.
a: onunla uğraşma baba!
k: niye?
a: çünkü onu seviyorum…
k: demek benden güçlü gördüğün, biri çıktı karşına!
a: bilmiyorum, bilemiyorum baba! neden, niye, ama seviyorum işte! onun için yalvarırım, ona kötülük etme baba, beni seviyorsan!
k:severim alev, babanım! ama... ...kumar bahsine gelince, ikiniz arasında bir ayrım yapamam. onu yıkmam gerekiyorsa, aksi elimde değil. bu benim tek zevkim.
a: evlenmek istediğim erkeği iflas ettirmek mi tek zevkin?
k: fark etmez alev! onu sıfıra indireyim, gerekirse cebine harçlığı ben korum. hem fakir koca daha iyidir kızım. dizginleri elinde olur.
a: ben at kullanmıyorum baba, yuva kurmak istiyorum.
k: sana karışmam alev, okumuş zeki kızsın! ama sen de bana karışma! yarınki zar savaşında onu yıkmama kimse engel olamaz!
ks: aleve ilk defa bu kadar sert davrandığının farkında mısın kenan?