namı-ı diğer 
aseptik nekroz, 
osteonekroz, 
avngecenin körü itibariyle entry düzmek isteğiyle yanıp tutuştuğum, lanet olası kasık ağrısı ve eklem kilitlenmesi sebebi sonsuz eziyet. 
yukarıda ismi geçen ağrıları hissediyorken ısrarla ayakta durur ya da yürürseniz tüm bacağınızın koparcasına ağrımasıyla hayattan nefret edebilirsiniz.
birtakım nedenleri olabilir; ama bende hiçbiri yok. yani hiçbiri yokken yine de bu ağrıyı çekiyorsanız kendinizi asla yalnız hissetmeyin, burda hazır çekeni var. ağrı demişken, ağrı kesici kullanılması pek önerilmez; çünkü eklemi ağrıdığı pozisyonda tutmamanız gerekmektedir.
bir yandan "aman en azından daha kötü bir hastalığım yok" gibisinden şükürlenmeler içerisine sokar bu hastalık sizi. elbette ki birçok problemli vakaya göre iyi durumdasınızdır; ama ömür boyu kesintisiz bir ağrıyla yaşamak da gel gör ki sinir bozucudur. 
bahsi geçen doku kaybının önüne geçmek amaçlı çeşitli uygulamalar mevcut; ama maalesef genelgeçer bir çözüm yok, eklem protezi dışında. ayrıca tek bir tarafta olması öyle kalacağı anlamına da gelmiyormuş, test edip onaylıyorum izninizle ve gelecekte merak ediyorum yürüyebilmek için ne gibi akrobatik teknikler edineceğim iki kalçamda da ilerleyen bu hastalıkla. 
hay ben böyle damarın... derim ben böyle duruma. tam olarak on dakika oldu ve ben bu abuk otururvari pozisyonda kilitlenip kaldım. gecenin köründe uykumun içine böyle itinayla edilmesine alıştım resmen. yolda yürürken ağrılara dayanamayıp yaşlı teyzeler gibi dinlenmeye de...
şimdi ben bunları niye yazdım? sıkıntıdan. ha bi de belki biri okur, iyice moralini bozalım itinayla.
işin şakası bir yana, ola ki bu başlığa teşhisinizle geldiyseniz altı yıldır bu salak şeyden muzdarip biri olarak kesinlikle uzuun bir süre çok iyi görüneceksiniz, hiç belli bile olmayacak dışarıdan. o nedenle garip endişeler duyup, ezik modlara girmeyin derim. sadece kiloya dikkat edilmeli, yüzme gibi egzersizler yapılmalı.
bir süre sonra gelen umut dolu edit: an itibariyle teşhis konulmasının üzerinden 7 yıl geçti. spor yaptığım sürece ağrılarımın çok azaldığını gözlemledim. yüzmek en başta çok büyük fark yaratıyor. doktorum bacağım ağrıyana kadar yürüyebileceğimi söylemişti, 20km civarı kesintisiz gidebiliyorum. postürde hala sıkıntı yok.
uzun bir süre sonra gelen edit: an itibariyle teşhis konulalı 10 yıl oluyor. idiyopatik vakalarda genellikle çift taraflı geliştiği için iki kalçamda da olduğu öngörülmüştü; ama geçtiğimiz yıl sol kalçamda hiçbir şey olmadığını buruk bir sevinçle karşıladım. avnli kalçamın olduğu bacağım 0,8 cm kısalmış, bazı ayakkabılarımda bana özel yapılan bir tabanlık kullanıyorum. ağrılar için çok faydası oluyor. ilgi duyanlar yeşillendirebilir. 10 yıl oldu; ama bence maşallahım var. hala kilometreleri yürüyebiliyorum, hop zıp bir şekilde yaşayabiliyorum. sadece ağrılarım tuttuğunda artık görmezden gelemiyorum. 10. yılımda gururla sıfır ağrı kesici kullanıyorum. belki yılda 1-2 kez parasetamol kullanıyorumdur o kadar. yani işin özü kendinizi mutlu ettiğiniz sürece işler bayağı bir süre yolunda gidiyor.
ve beklenen edit :) olmuş mu 13 yıl. alıştım. kabullendim. ama pes ettiğimi kim söyledi? ben bu bacakla daha yenice 25 kilometre yol yürüdüm güneşin altında! kendimle gurur duyuyorum. yüzmeye gitmek hep benim için aksatmaya bahanelerle dolu olduğum bir şeydi. geçen yıl yogaya başladım. hiç moral bozmuyorum ve bedenimin sınırlarına göre yoga yapıyorum. burada hoca seçimi çok çok önemli. çok iyiyim. hala ağrı kesici kullanmıyorum. 2 ay önce ortopedistim senin bu kalça seni daha yıllar yıllar götürür dedi. hep derim bağdaş kurup oturmayı çok özlüyorum diye. aman o keyfim de eksik olsun tek derdim bu olsun. benimle ortak bu ağrıları paylaşanlar için güncellemeye devam edeceğim. o kadar çok mesaj aldım ki sayenizde moral buldum. teşekkür etmeden geçemeyeceğim. moral ve ozguven her şeydir unutmayın :)
sırada ise özlenen edit: bu yıl 15. yılını kutluyorum canım nekrozumun. canim diyorum çünkü artık o kadar alıştım ki varlığına. geçtiğimiz yıl evime daha yakın bir is yerine geçiş yaptım. daha oturarak ve daha az ayakta kalarak yaşıyorum. ağrılarım can sikmayacak seviyede. 15.yilimda iftiharla ağrı kesicilere dayanmadan agrilarimla baş edebiliyorum. kilometrelerce yuruyebiliyorum canım kaslarım sagolsun. umutlandiniz değil mi? :) yalan mı söylüyoruz 15 yıldır? umutsuzluk moral bozma falan yok dedik iste o kadar! hala protez ameliyatı olmadan yaslanıp gidebileceğime garip bi inancım var ama cyborg olmadan gitmek de ne bileyim sfsgsg. neyse yaşayıp göreceğiz. buralardayım her zaman bu konu için yesillendirebilirsiniz. şimdilik esen kalın :)
ben geldim: :) :) :) :) gulucuklerimle geldim 16. yilimda. neden? çünkü her şey yolunda. söyle eski yazdıklarımı bir okudum da. uykularım bile bolunmuyor öyle alışmışım done done uyumaya. günde 15 bin adım ortalama yürürüm bana mısın demem. arkadaşlar gerçekten çok iyiyim size moral vermek için söylemiyorum. kiloma bu yıl süren uzuun mu uzun kış yüzünden çok dikkat edememiş olmama rağmen iyiyim. tabii gevsemek yok hızlıca veriyoruz fazla kilo lüksümüz yok :) yıllar geçmiş üstümüzden be kalcam. orda o ağrının olmadığı bir anımı artık hatırlamıyorum bile. ama öyle kaniksamisim ki artık ağrıdığının farkında bile değilim çoğu zaman haha. ağrı kesici mi o da nesi bu arada :) sevgili arkadaşlar yıllar yıllar önce bir gece ağrıdan kıvranırken söylenmek için yazdığım küçücük bir paylaşımdi bu metin. son yillarda artık eksiye girmez oldum buradan gelen mesajlara yanıt vermek dışında. ama bu paylaşımı bırakamıyorum çünkü çok güzel mesajlar atıyorsunuz bana. yesillendirmelerinize aşırı mutlu olduğumu soylemezsem olmaz. sizlere de bana moral verdiğiniz için çok teşekkür ederim. yesillerde buluşalım, şimdilik görüşmek üzere :)
naber? editimle 18. yıl güncellemesinde buluşmak da varmış canım ağrıdaşlarım. cidden naber? ne durumdasınız? hep kendimden bahsettim sizleri de merak ediyorum. seneler içerisinde çok kişiyle yolum kesişti bu entry sayesinde. ben size son zamanlarda ne alemde olduğumdan bahsediyorum ve hemen ardından sizlerden gelecek yeşilleri bekliyorum malum moral bulmak karşılıklı. moraliniz bozuksa da yazın düzeltiriz. farkında mısınız 10 cümle oldu ben konuya giremedim. neden? çünkü o kadar bütünleştim ki mevzuyla ve o kadar iyi hissediyorum ki konunun çevresinde dolanıp duruyorum. hızlıca önemli noktalara değinelim madem :) hala ağrı kesici yok, fizyoterapist ile reformer pilates yapıyorum düzenli ve haftada bir gün de yogaya devam (abartıp sakatlanmadan, tecrübeli kişiler eşliğinde). son yıllarda uyku düzenime ve beslenmeme çok daha fazla özen gösteriyorum ve inanılmaz güzel yansımaları oldu. insan yaşlandıkça bedeninin kıymetini daha iyi anlıyor biraz da ondan sanırım :) bazı gıda takviyeleri kullanıyorum ki çok faydası oldu detaylar için yeşillerde buluşabiliriz. eskiden avnli kalçamın üzerine hiç yatamazdım ama artık daha rahatım tabii daha yumuşak bir yatak seçimi de son derece önemli. öyle uyurken kal gelmeler falan bitti neredeyse yok horul horul uyuyorum artık. evet seneleri eskitti de kendisi hala dimdik ayakta benim canım kalça ama bir şey daha öğrendim ki zihinden kopuk değilmiş hiçbir hastalığın seyri. o yüzden eskiden de fazla zihnime çalışıyorum. edebiyat, sanat, müzik derken ruhumla daha çok ilgileniyorum. iyi hissetmek zorunda hissetmiyorum eskisi kadar, kötü hissedeceksem ona da kabul diyorum. hayatın akışında her şeyle karşılaşıyor insan. izliyorum ve her şeyden keyif alıyorum; çünkü ağrılar bile hayatta olduğumuzu söyleyen küçük hatırlatmalar bize. özellikle son bir yıl psikolojisi sağlam bir insan kaldı mı bilmiyorum ülkede ama gerçekten hayat da tam olarak böyle bir şey inişler, çıkışlar, akış, farkındalık, keyif, huzur, öfke, gözyaşları, kahkahalar, hayal kırıklıkları derken hepimiz yaşıyoruz bir şeyler işte. bir noktaya takılıp kalıp hayatı yaşamayı da unutmayalım, zaman geri gelmiyor. 18. yıl buluşmasında nasihatçı anneanne modumu nasıl buldunuz sdfghjk? bu kadar yazacağıma az salın deseydim de olurdu. seneye de buluşur muyuz ağrılarda? ;) sevgiyle…