kurtlar vadisi ve türevleri olan eserlerde belirli bir kesimin eleştirdiği en büyük konu, dizide devletin devamlı övülmesi, bir taraftan illegal işler yapan adamların öte tarafta devlet adına çalışması idi. kaldı ki, ana karakter
polat alemdar bu tanıma cuk oturmaktadır. kendisi bir taraftan devlete çalışırken, bir taraftan da mafyacılık oynamaya devam etmiştir. üstelik, insanların bu şekilde gösterilmesine, derin devletin övülmesine açıkçası ben de karşıyım.
ersoy ulubey gelince işin boyutu değişti, polat alemdar'ın devletten kaydı düşürüldü. ersoy ulubey denilen derin devletin nerdeyse kurucusu olan bu adam senaryoya dahil olur olmaz, psikopatlıkları seyircilere gösterildi. eskiden var olan "devletin adamı iyidir" mesajı kökünden çürütülmüş oldu. çünkü bu adam, kendi hanımını, çocuğunu bile öldürebilecek kadar cani, neden
memati'nin mamoş'una acısın?
devletin bir memurunun [derin devlet üyesi veya değil farketmiyor, adam sonuçta devleti temsil ediyor] bebek katili olması, devletin halk nezdindeki imajını negatif yönde etkiliyor. "eskiden pala vardı psikopat, iskender büyük manyağı vardı" diyebilenler rica ediyorum bu adamların faaliyetleri ile ersoy ulubey'in faaliyetlerini, eylemlerini karşılaştırsınlar. dizinin zaten belirli bir kesim tarafından açıkça yönlendirildiği ortada iken [ergenekon davası esnasında basın yasağı varken senaristler buraya atıf yapıyorlardı] ersoy ulubey'in çok yaşayabileceğine ümit vermiyorum açıkçası. yani devletin adını kötülediği için bir şekilde bertaraf edilir. zaten kgt'nin başına ünsal getirildi ve dizide birden şehirdeki örgütçüler hortladı. polat alemdar ve mahiyetinin bu kadar düşmanı var iken, kısacası
ersoy ulubey'e çok uzun rol düşmez.