ingiliz diplomat ve tarihçi george sansom, 1931'de çıkan "japan: a short cultural history" kitabında yazı sistemleri hakkında şöyle demiş:
"if there is one feature that time after time impresses a student of the cultural history of the japanese, it is the malign influence of the linguistic handicap under which they have always suffered. we have already noticed that, in taking over the elements of chinese learning, they were at once faced with difficulties arising from the inadequacy of their own language and the lack of a native script. these difficulties were overcome in part by various makeshift devices too complicated to describe here. they were ingenious, almost heroic devices; but it followed from their very complexity that, sooner or later, some easier method had to be worked out for representing japanese sounds. those sounds, simple and few in number, are very well suited to notation by an alphabet, and it is perhaps one of the tragedies of oriental history that the japanese genius did not a thousand years ago rise to its invention. certainly when one considers the truly appalling system which in the course of centuries the did evolve, that immense and intricate apparatus of signs for recording a few dozen little syllables, one is inclined to think that the western alphabet is perhaps the greatest triumph of the human mind."
-------
vasat çevirisi:
"eğer japonların kültürel tarihini öğrenen birini defalarca şaşırtan bir unsur varsa, bu kötü etkisinden yıllarca çok çektikleri dilsel handikaptır. çin öğreniminin öğelerini almalarıyla, kendi dillerinin yetersizlikleri ve yerel bir yazı sisteminin eksikliğinden doğan zorluklarla karşılaştıklarını gördük. bu zorluklar burada anlatmak için çok karmaşık olan bazı derme-çatma yöntemlerle kısmen aşılmıştı. bunlar dahiyane, hatta neredeyse kahramanca yöntemlerdi; ama karmaşıklıklarından dolayı görülüyordu ki, er ya da geç, japon seslerini tasvir etmek için daha kolay bir yönteme ihtiyaç vardı. basit ve sayıca az olan bu sesler, bir alfabe tarafından tasvir edilmeye gayet uygunlar, ve bin yıl önce bunun keşfine japon dehasının varmamış olması belki de doğu tarihinin trajedilerinden biri. gerçekten de yüzyıllar süresince geliştirdikleri tamamıyla felaket sistemi, birkaç düzine küçük heceyi kaydetmek için yaratılmış o devasa ve çetrefilli düzeneği ele alınca, insan batı alfabesinin belki de insan aklının en büyük zaferi olduğunu düşünüyor."
-----
gerçi en son geliştirdikleri felaket sistem derken neyi kastetmiş tam anlamadım. kanji'nin (ve çinceden ödünç alınan yüzlerce eş sesli sözcüğün) japonca için felaket olduğu doğru da hiragana ve katakana o kadar da berbat değil japoncayı yazıya dökmek için. gerçi 1931'de kanji muhtemelen hala o ikisinden çok daha yaygın, ve üç yazı sisteminin kullanılış kuralları tam oturmamış olsa gerek.