kilo vermek isteyenlere tavsiyeler - Şükela: Nice | All

sanırım bu konuda son tavsiye verecek insanım. birtakım alerjilerim nedeniyle beslenme anlamında kısıtlanmış bir çocukluk geçirdim. o yüzden yeme bozukluğumun daha o zamanlarda tetiklendiğini düşünüyorum.

bu da hafif toplu bir çocukluktan kilo almaya başlayan bir ergenlik ve obezite sınırlarında bir ilk gençliği getirdi bana.

o zamanlar internet ya da şimdiki pıtırak gibi her yerde olan beslenme uzmanlarından pek de yoktu. ya da benim erişim mesafemde yoktu diyelim.

22 yaşımda ailemin baskılarıyla diyete başladım. cesaret edip ilk tartıldığımda 73 kilo falandım. sağdan solda 1-2 diyet listesi bulduk derken biraz kilo verdim, sonra spora başladım derken 50 altı kiloları gördüm.

üzerinden geçen 20 yılı aşkın sürede bu kilolarda kalamadım tabii ki. kendimi bir kilo al-ver döngüsüne soktum. 34-40 beden arasında yıllarca gittim geldim.

kilo vermek için çok öğünlü beslenmeden, su diyetine varan birçok yöntem denedim. beslenme konusunda çok katıydım kilo verme süreçlerinde ve bu zincir tabii ki bir yerlerde kopuyordu ve ben ölümüne kilo alıyordum. ve bu döngü hiç bitmedi.

pandemi geldiğinde 34 bedendim. çok düşük kaloriyle beslendiğim ve haftanın 6 günü antrenman yaptığım bir dönemdi öncesi. pandemi geldiğinde birçok insan gibi ben de yemeğe düştüm ve bir futbol topuna evrildim. çok kısa sürede limitlerimin çok çok üzerine çıktım.

sonrasında da istikrarlı diyet maceraları yaşayamadım. o dönem bir arkadaşım sezgisel beslenmeden bahsetti. kitaplar aldım okudum ve mantıklı geldi sanırım. bir sezgisel beslenme uzmanı buldum ve danışmanlık almaya başladım. danışmanlık aldığım süreçte farkındalıklı ve yavaş yeme konusunda katkısı olduğunu yadsıyamam ama gerçekten gereksiz para ve zaman kaybıydı.

çünkü ben bedenimi yağlıyken sevemiyorum. hatta kendimden de nefret ediyorum ve bunu normalleştiremiyorum.

bir anda instagram hesabım sezgisel yiyicilerle doldu. şaka gibi hepsi sürekli saçma sapan yeme videoları atıyor ve her gün biraz daha şişiyorlar. bir de öyle ilginç bir şey ki normalde gerçekten sevmediğim şeyleri sanki çok gerekli besinler gibi pazarlıyorlar.

ben mesela hamburger sevmeyen bir insanım. yani gerçekten sevmem ama besinlerle barışmak için hamburger falan yiyordum. işin estetik boyutunu geçtim düpedüz sağlıksız bir disiplin.

yani demem o ki sezgisel beslenmeye bulaşmayın. ama benim gibi kendinizi de sürekli aç bırakmayın.

bu ocak'tan beri beslenmeme dikkat ediyorum. önce sporsuz ve makrolara çok da takılmadan epey kilo verdim. 34 bedene düştüm. sonra spora başladım, beslenme konusundaki odağım değişti. kilo vermekten yağ oranımı düşürmeye kaydım. yüksek protein falan derken gene dengem şaştı.

nisan'dan beri 7 kilo aldım haftada 4 antrenman yapmama rağmen. çünküsü kuruyemişe düştüm.

makro takibine başlıyorum yeniden. kaçışı yok, o sırt kaslarını göreceğim.
2 favorites - -