şehrin en kenar mahallesindeki tek göz kulübeye ödeyeceği kira ile en pahalı semtteki lüks bir evde ( biri ebeveyn banyolu 4 yatak odası, büyük bir salon, 2 banyo, gizli kasa, özel depo, özel kapı, kilit, yüzme havuzu, tenis kortu, spor alanları, oyun parkı, site girişinde kuş uçurtmaz özel güvenlik vs vs) yıllardan beri yalanla dolanla, kendini acındırıp duran yüzsüz ve pişkin kiracıyı çıkartmayı başardığımız gün dolduracağım bu başlığı. acıdık, pandemi başlarında kira almadık, kira artışı bile istemedik. şimdi ise mahkemelik durumdayız, zaman kazanmak için davayı lastik gibi uzattıkça uzatan avukatları da gidişatın farkına vardı, zararın neresinden dönsek kardır mantığına yeni ulaştılar daha. ama evimizden çıkan yok henüz. mahkeme kararıyla tespit edilen kira bedelini de istinafa yolladılar. haklarıdır dedik, ona da bir şey demedik, bekliyor, bekliyor ve bekliyoruz yine. 12 yılın dolmasına az kaldı bu arada.
diyeceğim şudur, bir daha mı kiraya vermek; tövbe ettik tövbe! önce eve ısınmak için güzel bir tadilat yaptıracağız sonra da boş tutacağız. garip bir haz duyuyorum bunu düşündükçe. kafam sakinleşinceye kadar boş tutacağız. sonra da, ya kendimiz taşınırız ya da satarız belki. belki yaz aylarında bu güzel sitenin ağaçlar altındaki güzel havuzunda yüzmeye gideriz ara sıra.
şimdiden burada yer tutayım. çok şey var yazacağım. bu başlığa kiracı olayım.