gündemde olan asgari ücret artışından sonra zam çığırtkanlığı yapanlara istinaden açtım bu başlığı.
dolar iki katına, yakıt dört katına çıktı geçtiğimiz senelere oranla, bunun sorumlusunun kim olduğunu biliyorum bunu tartışmıyorum bile.
normalde yüzde elli zamma tepki verecekken, akaryakıt ve dövizdeki yükselişten mütevellit neredeyse yüzde 300 zamma adamlar batsın mı, onlar da mağdur diye sesimizi çıkarmadık.
asgari ücret zammı ile çalışanlara ödenen ücretlerin artması üreticinin,toptancının,sanayicinin özetle kullandığımız ve tükettiğimiz her şeyin ticaretini yapan insanların maliyetinin arttığını düşünerek yapılan her zamma sessiz kaldık, bundan hükümet sorumlu diye düşündük.
şimdi bir seneye kadar seçim var, seçim yatırımıdır değildir ayrı bir tartışma konusu, bir şekilde asgari ücrete iyileştirme gündemde, hemen fırsatçılar şimdiden asgari ücrete zam gelsin bizde zam yapalım diye ellerini ovuşturuyor.
nasıl olsa hükümet mimli, olacak zamları halk hükümete yorar diye düşünüyorlar.
dolar bu kadar yüksek değilken ve yakıt bu kadar pahalı değilken, şu anda yüz adeti 20 liraya satılan maskenin tek bir adedini 50 tl'ye, 20 liralık kolonyayı 500 tl'ye satanları da gördü bu gözler.
pahalılığın yüzde 51 sorumlusu hükümetse yüzde 49 sorumlusu bu fırsatçılardır.
biliyorum ki benim bunu buraya yazmam bir şeyi değiştirmeyecek, seçim yatırımıda olsa garibanın filesine fazladan bir kilo meyve koyması zoruna gidiyor birilerinin. yakıt ve döviz fiyatları aşağı bile düşse “alım gücü” ifadesini kendine kalkan yapmış bir takım kesimler asgari ücretle geçen seneye oranla daha az ürün ve hizmet alınmaması için elinden geleni yapacaklar.
birilerinin kötü niyetini mevcut siyasi ve ekonomik konjonktür gizleyemiyor bilin istedim.