müge anlı ile tatlı sert - Şükela: Nice | All

pezeveng!

cinsel organı dahil her tarafından bıçaklamış kadını. "az bile yaptım" diyor. bir sürü insan da "saf" dedi bu pezevenge.

yıllarca 5 erkeğe (koca ve 4 yetişkin kayınbirader) ve 3 çocuğuna bakmak zorunda kalan kadına "pisti, pislikten başka ne bulmuşlar evde" diyor utanmaz, arlanmaz, dövüyor kadını, dişlerini kırıyor, kadın o kadar sığınacak bir yer bulamıyor ki televizyondan gördüğü bir numarayı ev sahibinin telefonundan arayıp "beni kurtarın" diyor. o kadar yani. ve bunun üzerine bıçaklayarak, tasarlayarak öldürüp, üstüne kardeşinin karısı da dahil olmak üzere 2 evlilik yapıyor pezeveng ve onay alıyor toplumda, delirmek için.

toplumsal cinsiyet eşitliğini en iyi sağlayan kuzey avrupa ülkelerinde 20 yıldır bir uygulama var: 3 rakamlı bir "yardım" numarası var şiddet gören kadının arayabileceği ve arama yapıldığı telefondan (arama listesi) görülemeyen. 112 gibi, 110 gibi kolay ezberlenir ve kamu spotlarıyla sürekli gündemde tutulan bir numara. arama yapılır yapılmaz kadın alınıp güvenilir, yetkililer hariç kimsenin bilmediği, uzman kadroların çalıştığı, kadın farklı bir lisan konuşuyorsa o lisanı bilen uzmanların devreye sokulduğu bir sığınmaevine yerleştiriliyor, gerekirse başka kente gönderiliyor. bir şey kanıtlamasına (darp raporu vs) gerek yok, "kadın beyanı esastır" denilen şey tam da bu işte.

bu güldane hikayesinde de böyle bir kafaya, düzenlemeye ne denli ihtiyacımız olduğunu açıkça görüyoruz. baba evine gidiyor, "bir daha yapmam söz" diyen adama geri veriyorlar, bir daha yapıyor, bir daha gidiyor, bir daha özür...vs... ve sonu bıçaklanarak ölüm ve "az bile yaptım" söylemi.

okuma yok, yazma yok, dayak yemek de 5 yetişkin erkeğin ardını toplayıp, çayını pişirip, çorabını yıkayıp....yetişemediği her an için "pisti" denilmesi de "normal" filan değil arkadaşlar. bu "iç anadolu", "çomar" gibi ötekileştirici, güya "bizden değil" argümanları ile açıklanacak, çözülecek bir şey değil. o kadar yerleşik bir kültür ki adamı 10 senedir babası, oğlu, kardeşleri, iş arkadaşları, ev sahibi, komşuları hatta polisler ve savcı korumuş. bu zihniyet şimdi adım atmaya başlasak 20 senede zor değişir. bütün bu süreçte de kadını koruyacak yukarıdaki gibi "çözümcü" uygulamalara ihtiyaç var. çok acil!

istanbul sözleşmesi uygulansındiye boşuna kendimizi paralamıyoruz.
171 favorites - -