bu konuya uzun zamandır kafa yoruyordum ve galiba asıl sebebini buldum. düşündüğümüz gibi ne cehaletten, ne okumamışlıktın, ne de bilinçsizlikten.
fakirler gayet de bilinçli, her şeyin farkında ve bilinçli bir şekilde ak partiye oy veriyorlar.
mesela onlar da biliyor ekonominin berbat durumda olduğunu, almanya'nın bizi kısmanmadığını, erdoğan'ın dünya lideri olmadığını, hukukun güçlünün yanında olduğunu, yolsuzlukları, liyakatın bir öneminin kalmadığını, her işin torpille döndüğünü.
işte tam olarak bu bilinç onlara ak parti'ye oy verdirtiyor.
hani bizim anadolu insanı irfanı dediğimiz bir şey var ya, işte tam olarak anadolu insanı irfanı bu. bu öyle bir irfan ki, çevremdekilerin durumu benden iyi olacaksa, benim durumum kötü olsun onunki de kötü olsun irfanı. benden dilek iste ama ne istersen arkadaşına iki katını vereceğim dendiğinde bir gözümü al allah'ım diyebilecek bir irfan bu. sana yüzde 50 zam yapacağım ama arkadaşına yüzde 100 zam yapacağım dediğinde patron, arkadaşıma benden fazla zam yapma da, bana zam yapmasan da olur diyebilecek bir irfan bu.
ak parti iktidarında ülke ne kadar kötüye giderse, işte fakir kitlemiz o kadar mutlu oluyor. ve bu mutluluk 2 sebeple gerçekleşiyor:
1) benim durumum kötü ama herkesin durumu kötü, benden de kötüleri var çok şükür duygusu. ülkenin durumu ne kadar kötüye giderse, benim gibi kötüler ve durumu benden kötülerin sayısı da o kadar artacak ve o kadar mutlu olacağım.
2) koyduk mu duygusu. bu fakir kitlesinin, kendisinden iyi durumda olabilecek kişilere karşı elinde tutabildikleri son kale, bu koyduk mu duygusu. kendisi ayda 2300 tl asgari ücretle geçiniyordur, ayda 30 bin tl kazanan bir doktor ak partiye oy vermeyin bakın ülke daha da kötüye gidecek dediğinde bile bile ak partiye oy veriyor ve o doktora "koyduk mu" demenin hazzını yaşıyor. aslında biliyor koyulan hep kendisi, ama sırf ona nasıl da koyduk size demenin yaşattığı tatmini yaşamak için veriyor oy. nasıl da koyduk ama.
işte fakirlerin kendilerini ak parti ile özdeşleştirip, bile bile ak partiye oy vermelerinin altında bu 2 sebep yatıyor sevgili dostlar. cehalet değil, keşke cehalet olsaydı, cahil insanı eğitebilirsin. ama bu kitleyi eğitemezsin.