geçen sene bizim servise bir çırak aradık getir götür işlerine baksın diye. askerliğini yapmış olsun yeter dedik ve çevre esnafın tavsiyesi ile birini bulduk. ilk aylar gayet güzel çalışıyordu bu ibne ama aradan zaman geçti ve bir gece iş yerine gitmek zorunda kaldığımda tesadüfen ne göreyim, pavyon dizaynı olan bir tofaş şahin ve içine oturmuş dört beş zibidi ile bira içiyor benim çırak. bunu tatlı bir dille uyardım ve olay kapandı ama huylu huyundan vazgeçmiyor işte.
bir gün esrar içerken yakaladım, bir başka gün birini dövmeye kalkarken ve bir sabah sokak köpeğinin yavrusuna tekme atarken.. en son küçük bir hırsızlık muhabbeti yaşanınca hemen işten çıkardık.
aradan aylar geçti ve bir sebeple servisten geç çıkmak zorunda kaldık, tam arabaya binerken tanıdık bir ses arkamdan "selamünaleyküm abe" dedi. "ulan kim ki bu gece gece" derken dönüp bir baktım iki tane bekçi, biri de benim kovduğum eski çırağım. "lan nasıl girdin buraya" diye sorunca, "biz işimizi biliriz abe" diye cevapladı bu. bir şey demeden bindim arabaya yürüdüm gittim.