bircogumuz farkinda degiliz ama sozlugun en eglenceli detaylarindan biri bu kotulendikten sonra gelen edit kavrami olsa gerek. ben sahsen, rastladigim her isyankar ve rest ceken edit mesajinda kakir kakir guluyor, oda icinde yankilanan kahkahalarima ve saga sola harmonik hareket yapan sandalyeme hakim olamiyorum. nes'eme, nes'e, gundelik sikici rutinime apayri bir renk katiyor bu nevi sozlukcu hareketleri... desem herhalde yalan soylemis olmam.
bir kere, bu isyankar ve rest ceken edit mesajlarindaki en buyuk yanilgi, entry'i begenmeyip kotulemis kisinin her daim kotuledigi entryi takip ettigi dusuncesidir. yani, sozluk yazarlarinin bir kisminin sozlugu asiri onemsemesini, sozlukteki imajina, 'ayar alip verme' mefhumuna kafayi takmasini filan anliyorum da... herkesin eksi sozluge boylesine sapikca yaklastigina nasil inanildigini anlamiyorum. ben ki, kafama esti bir entryi begenmedim kotuledim mesela. simdi 10 dakikada bir, 'acaba edit mesajinda bana ne gibi hayat tavsiyeleri vermis?' dusuncesiyle kotuledigim yazinin pesinden mi kosturacagim. ulan, ben hangi entryi kotuledigimi, hangisine olumlu oy verdigimi nerden hatirlayayim da senin edit mesajini takip edeyim. basmisim butona gitmis, bundan sonraki surec de acikcasi beni hiiic mi hic ilgilendirmiyor.
aslinda samimi olmak gerekirse, bildigin bir kucuk burjuva, beyaz yakali denyolugundan ote birsey degildir bu.
mustafa hakkinda hersey'de geciyordu ya, 'tek derdiniz banyonuzun doseme rengiydi' kabilinden bir laf, iste buradaki durumu fena halde guzel acikliyor o laf. hayatinda herseyin iyi gittigini ve oyle olmasi gerektigini, zaten bunu hakedecek kadar mukemmel biri oldugunu, herseye muktedir oldugunu, en iyi kitaplari kendisinin okudugunu, en sampiyonluga namzet takimi kendisinin tuttugunu, en 'turkiye gercekleri'ni kendisinin bildigini, kisaca meslegindeki ve gundelik hayatindaki itibarinin kendisini butun konularda mutlak dogruya ulastiracagini ve kendisini her daim hakli cikaracagini sanan siki tasagina denk kucuk burjuvanin dramindan ote bisey degildir o edit. hayatindaki yegane derttir, basarisizliga olan tahammulsuzlugunun sanal platformdaki tezahurudur. disaridaki hayatta ne kadar hakliysa burada da o kadar hakli olmasi lazim geldigine bir kere inanmistir cunku.
dusunceleri yuzunden yillarca mahpus kalmis, iskence, eziyet gormus, surgune yollanmis ve hatta legal ya da illegal yollarla otorite tarafindan olume mahkum edilmis bir yigin insanin yasadigi/yasamis oldugu su memlekette, "kotuleyin lan kotuleyin 3000 tane daa var", "bunu da kotuleyin layn sizi gidi soroscu vatan haini bolucu entry kotuleme mafyasi", "imza: dusunceleri ugruna entrylerinin kotulenmesini, karmasinin dusmesini goze alabilen cesur bir sozluk yazari" kabilinden edit notlari dusmek, acik acik soyleyeyim, simarikliktan ve hic dayak yememislikten baska birsey degildir.
gercek hayattan bu kadar kopmak pek hayra alamet olmasa gerek.